•  GÜNÜN SOHBETİ 

İMSAK; NEFSİ KÖTÜLÜKLERE KARŞI TUTMAK

İslamın beş şartından biri olan oruç, Farsça gün anlamındaki “rûze” kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir. Oruç anlamındaki “sıyam” ya da “savm” sözlükte nefsi meylettiği şeylerden, isterse bir söz olsun alıkoymak, yani kendini tutmak, bir şeyden uzak durmaktır. Terim olarak oruç, imsak vaktinden iftar vaktine kadar bir amaç uğruna ve bilinçli olarak, yeme-içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak demektir.

Süresi içinde kişinin kendini oruç yasaklarına karşı tutmasına ise imsak denir. Bu kelime “oruca başlama, orucun başlangıç anı” anlamında da kullanılır. Oruç İmsak/tutmaktır. Mü’min oruç tutar, oruç da onu tutar. Oruçlu, oruçla birlikte şu şeyleri Ramazan boyunca tutmaya çalışır.

Yemeyi içmeyi tutmak: İslam’da her ibadetin bir şekli vardır. Bu bir anlamda ibadetin teknik boyutudur. Ancak ibadetler sadece şekilden ibaret değildir. İbadeti makbul yapan onun muhtevası ve onun ihlasla, yani Allah rızası için yerine getirilmesidir.

Oruçta yeme içmeyi terk iradeye hâkim olmayı gösterir. O yüzden oruçlu Müslüman zor olsa da, gündüzler uzun olsa da, açlıktan kıvransa, susuzluktan dili damağına yapışsa da, gizli veya açıkta bir şey yemez ve içmez. Zira o bu konuda Allah’a söz verir. İftar vaktine kadar nefsine gem vurur. Allah rızası için nefsinin bazı isteklerini iftar vaktine erteler.

Kendini tutmak: İşin başı bu; kendini tutabilmek. İnsan kendini tutamadığı zaman hata yapar, suç işler. Kendini tutamayan kırar döker. Özne olamaz, nesneleşir. Hâkim olmaz, mahkûm olur. Oruç insana kendini (güdüleri) tutmayı öğretir. Bu sebeple “ey oruç, tut beni” demek yanlış olmasa gerek. 

Öfke, insana verilen tabii özelliklerdendir. Öfke savunma gücü olarak ve yerinde kullanılırsa faydalıdır. Hiç öfkelenmemek normal olmadığı gibi, yersiz öfke de iyi değildir. Öfke yerinde kullanılırsa savunma, çaba ve gayret olur. Yerinde kullanılmazsa ve kontrol edilmezse aklı giderir, sağlıklı karar vermeyi engeller, insanı zarara sürükler.

Peygamber (sav) öfkesine hâkim olanları ve yerinde kullananları pehlivana benzetmektedir. İşte oruç ta bize öfkeyi kontrol altında tutmayı ve yerinde kullanmanın imkânını sağlar. 

Ebu Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (sav) şöyle buyurdu: “Allah (cc) "İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükâfatını da ben vereceğim" buyurdu. Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da çatarsa: “Ben oruçluyum” desin.

Yani oruç onu tutar, hatadan alıkor, zararlı şeylere karşı perde olur. Kalkan veya zırh nasıl tehlikeli saldırılarından korursa; oruç da sahibini her türlü zararlı saldırılardan korur. Ki bu saldırılar ya nefisten, ya şeytandan, ya da çevreden gelir.

Recep YAŞAR/Yunusemre İlçe Vaizi

  •  GÜNÜN AYETİ 

“Muhakkak ki Allah adaleti, ihsanı, akrabaya karşı cömert olmayı emreder; hayâsızlığı, kötülüğü ve zorbalığı yasaklar. İşte Allah, aklınızı başınıza alasınız diye size böyle öğüt veriyor.” (Nahl, 90)

  •  GÜNÜN HADİSİ 

“(Kendini ilgilendirmeyen şeyleri) Mâlâya’ni’yi terk etmek, kişinin Müslümanlığının güzelliğindendir.” (Tirmizî, Zühd,11)

  •  GÜNÜN DUASI 

“Allah’ım! Bedenime sağlık ver, gözüme sağlık ver, sağlığı benim varisim kıl (son nefesime kadar beni sağlıklı eyle). Halîm ve kerîm olan Allah’tan başka ilah yoktur. Ulu arşın sahibi Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederim. Her türlü övgü âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur” (Tirmizî, “Deavât”, 66)

  •  ESMAUL-HÜSNA 

"En güzel isimler Allah'ındır. O halde, O'na bu güzel isimlerle dua edin..." (A'râf, 7/180)

Hakem: Hükmeden, hakkı yerine getiren; hüküm yetkisi kendisine ait olan; son hükmü verecek olan demektir. Allah Teâlâ, hâkimdir. Her şeyin hükmünü O verir. Verdiği hükmü tamamiyle yerine getirir. O’nun hükmünü engelleyecek, bozacak, değiştirecek, geri bıraktıracak hiç kimse yoktur.

Şekûr: Az iyiliğe çok mükâfât veren; kendi rızası için yapılan iyilikleri fazlasıyla mükâfâtlandıran demektir. Allah Teâlâ, kulların işlediği ibâdet ve iyilikleri fazlasıyla karşılayandır. Kul, Allah’ın verdiği nimetlere şükürle karşılık vermelidir. 

  •  BİR SORU BİR CEVAP 

Soru:  Diyaliz uygulamalarında oruç bozulur mu?

Cevap: Böbrek yetmezliği hastalarına uygulanan diyaliz, periton diyalizi, hemodiyaliz olmak üzere iki çeşittir.

Periton diyalizi, karın boşluğuna verilen özel bir solüsyon aracılığı ile hastanın kendi karın zarı kullanılarak kanın zararlı maddelerden arındırılması ve sıvı dengesinin sağlanması işlemidir.         Hemodiyaliz ise, kanın vücut dışında bir makine yardımı ile temizlenip vücuda geri verilmesi işlemidir. Kan bir iğne aracılığı ile hastanın kolundan alınır. Hemodiyaliz makinası, diyalizör denen bir filtreden kanı sürekli geçirerek zararlı maddeleri ve fazla suyu filtre eder. Filtre edilen temiz kan ikinci bir iğne ile hastanın damarına geri verilir. Bu işlem yapılırken bazen, gıda içerikli sıvı verilmesi gerekmektedir.

Buna göre hastaya herhangi bir sıvı maddesi verilmeden gerçekleştirilen hemodiyalizde oruç bozulmaz. Diğer diyaliz çeşitlerinde ise, vücuda gıda içerikli sıvı verildiği için oruç bozulur (DİYK 22. 09. 2005 tarihli karar; bkz. Merğînânî, el-Hidâye, II, 263-264; Kâsânî, Bedâî’, II, 98).

  •  RAMAZAN MANİSİ 

Hilal ne güzel beyazdır

Namaz Allah’a niyazdır

Yatsıdan sonra kılınan

Teravih ne hoş namazdır.

  •  İFTAR VE SAHUR SAATİ 

Manisa sahur: 04:31   Manisa iftar; 20:10

İFTAR DUASI VE ANLAMI

"Allahümme leke sumtu ve bike âmentü ve aleyke tevekkeltü ve alâ rızkuke eftartü ve savme'l-Ğadi min şehri Ramazane neveytü, feğfirli mâ kaddemtü ve mâ ahhartü."

"Allah'ım! Senin rızan için oruç tuttum, sana inandım ve sana güvendim. Senin rızkınla orucumu açtım ve Ramazan ayının yarınki orucuna da niyet ettim. Benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla!"

  •  KISSADAN HİSSE 

Dört kötü haslet

Dört kişi karanlık kasvetli bir ortamda oturmuş sohbet ediyordu. “Ben olmasam insanoğlu kendini anlayamaz” dedi ‘Kıskançlık’; “çünkü ben, onun bir şeyi kendisi için istemesini sağlarım.”

“O da bir şey mi?” diye söze girdi ‘Yalan’; “ben olmasam, insanoğlu hiç mutlu olamaz ve hiçbir problemini çözemez.”

“Ben olmasam sizler onun aklına bile gelmezsiniz, hatta ben insanoğlunun fiillerinin tek kaynağıyım.” dedi ‘Riya’.

Bıyık altından gülen ‘Haram’, “Ben olmasam sizin varlığınız hiçbir işe yaramaz, zira ben insanoğlunun içine girdiğimde sizi hatırlatır ve çağırırım. Benim olmadığım yerde sizin isminiz okunmaz.” diye bitirdi sözü.

Ve insanlar gördü ki her kötü haslet, kaynağını harama meyletmekten alıyordu.

  •  RAMAZAN SÖZLÜĞÜ 

  İMSAKİYE: Sözlükteki karşılığı “geri durmak, kendini tutmak” olan imsak kavramı, oruca başlama vakti anlamına gelmektedir. Yani orucu sonlandırmak anlamına gelen iftarın tam zıttına imsak adı verilmektedir. İmsakiye:  oruç tutanların günün hangi saati ve dakikasında oruç tutmaya başlayacaklarını ve orucu bitireceklerini öğrendikleri Ramazana ayına özel hazırlanan bir rehberdir.

Not: Ramazan Sayfası Manisa İl Müftülüğü’nün katkılarıyla hazırlanmaktadır. Sayfa Sorumlusu: Dr. Ahmet ERDİNÇLİ/ Manisa İl Vaizi, iletişim; 0236 231 17 77

Editör: TE Bilişim