•  GÜNÜN SOHBETİ 

“ŞİFA AYI RAMAZAN”  

       Diyanet İşleri Başkanlığımız, içinde bulunduğumuz pandemi dolayısıyla 2021 yılının Ramazan ana temasını “Şifa Ayı Ramazan” olarak belirlenmiştir.  

Ramazan kişiye ve topluma birçok yönden şifadır. Öncelikle Ramazan bedenimize şifadır. Peygamber Efendimizin “Oruç tutun sıhhat bulun” hadisi şerifinde de belirtildiği gibi oruç, insan bedeni için son derece faydalı bir ibadettir. Yıl boyunca çalışan mide ve sindirim sistemimize bir dinlenme imkânı vererek vücudun sağlıklı olmasına vesile olmaktadır. Birçok tıp uzmanı, orucun insan sağlığı için çok faydalı olduğunu belirtmektedir.

  Ramazan insanın maneviyatı için şifadır. Bu ay vesilesiyle insanlar manevi hayatlarını gözden geçirirler. Geçmişin muhasebesini yapıp geleceğe yön verirler. Bu ay vesilesiyle orucun sadece yeme içmeden kesilme değil, bununla birlikte tüm uzuvlarıyla haramlardan ve günahlardan uzaklaşmaya çalışırlar. Oruçla birlikte insanın maneviyatını ve sevaplarını tüketen; gıybet, dedikodu, yalan, iftira, harama bakma vb. kötü hasletlerden de uzak durmaya çalışırlar.    

   Ramazan insandaki mal hırsına karşı bir şifadır. Zekât, fitre, fidye ve sadakalarla insanın mala olan düşkünlüğünü dizginler. İyiliğe, güzelliklere yönelmenin her zamankinden daha sevap olduğu bir zaman dilimi olarak ramazanda yardımlaşma, dayanışma, paylaşma ve iyilikler merhamet duygularıyla artar. Oruç vesilesiyle aç kalan insan, ihtiyaç sahibi diğer insanların halini daha iyi anlar.      

   Ramazanla özel bir bağı olan Kur’an, insanlık için şifa kaynağıdır; son ilahi kitap, insanlık için hidayet rehberi Kur’an-ı Kerim bu ayda inmeye başlamıştır. Kur’an, insanın maddi manevi hastalıklarına, dünya ve ahiret problemleri için bir şifa kaynağıdır. Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi bu ayın içindedir.

         Ramazan, bunların dışında maddi-manevi birçok yönden insanın olgun bir kişiliğe bürünmesine vesile olan bir şifa kaynağıdır; ramazan vesilesiyle insanların takva bilinci gelişir; Allah’ın emirlerine uyup O’na itaati artar, yasaklarından sakınıp korunmaya daha fazla çalışır. Ramazan kişide Tevbe bilincini geliştirir; maddi-manevi kusurlardan arınmaya vesile olur. Oruç, şükür bilincinin gelişmesine vesile olur; insana bahşedilen nimetler için, nimeti verene şükreder, nimetlerin kadr-kıymetini bilmeye çalışır.

         Birçok derdimize ve sıkıntımıza şifa olan şu mübarek günler yüzü suyu hürmetine Rabbimiz, ülkemizi ve dünyamızı koronavirüs pandemisinden bir an önce kurtarması dualarımla…

            Ramazanımız mübarek olsun. Kalın sağlıcakla….

                                            Dr. Ahmet ERDİNÇLİ/Manisa İl Vaizi

  •  GÜNÜN AYETİ 

“(Oruç) Sayılı günlerdir. Artık sizden kim hasta ya da yolculukta olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (tutsun). Zor dayanabilenlerin üzerinde bir yoksulu doyuracak kadar fidye (vardır). Kim gönülden bir hayır yaparsa bu da kendisi için hayırlıdır. Oruç tutmanız, -eğer bilirseniz-sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara Suresi, 184)

  •  GÜNÜN HADİSİ 

 “Allah’tan korkunuz. Beş vakit namazınızı kılınız. Ramazan orucunuzu tutunuz. Mallarınızın zekâtını veriniz. Yöneticilerinize itaat ediniz! (Bu takdirde doğruca) Rabbinizin cennetine girersiniz.” (Tirmizî, Cum’a 80)

  •  GÜNÜN DUASI 

Şifa Duası

Rabbimizin Kur'an’da bize öğrettiği dualardan biri de Hz. Eyyüb’un duasıdır. Yıllarca hasta olan Hz. Eyyüb, hastalığının iyileşmesi ve sıkıntısının giderilmesi için Allah'a: “Bana gerçekten hastalık isabet etti. Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin. ' dedi. Allahü Teâlâ onun duâ ve niyâzını kabûl etti.

  •  ESMAUL-HÜSNA 

"En güzel isimler Allah'ındır. O halde, O'na bu güzel isimlerle dua edin…." (A'râf, 7/180)

-Melik: Görülen ve görülmeyen bütün âlemlerin, bütün kâinatın tek sahibi ve mutlak surette tek hükümdârı demektir. Kendisine ibâdet edilmeye yegâne lâyık olan O’dur. O’nun istediği olur, istemediği olmaz. O, bir şeyin olmasını isterse, sadece “ol” der, o da derhal olur.

-Kuddûs: Hatadan, gafletten, âcizlikten, her türlü eksiklikten uzak, bütün kemâl sıfatları üzerinde toplamış, bütün övgülerin üstünde olan demektir. Her türlü ayıptan, kusurdan ve ihtiyaçtan uzak olan, her türlü hayır ve bereketin kaynağı olan mübarek zât demektir. 

  •  BİR SORU BİR CEVAP 

Soru: İmsak nedir? Ne zaman başlar? Sabah ezanı okunmaya başladığında yeme içmeye kısa bir süre devam edilebilir mi?

Cevap: Sözlükte “kendini tutmak, engellemek, el çekmek, geri durmak” anlamlarına gelen imsak, dinî bir kavram olarak, fecr-i sâdıktan, iftar vaktine kadar yemeden, içmeden, cinsel ilişki ve diğer orucu bozan şeylerden uzak durmak, el çekmek demektir. İmsakın zıttı iftardır.

Halk arasında ise “imsak” oruç tutmaya başlanan fecr-i sadığın oluştuğu vakit anlamında kullanılır. Bu manada imsak, oruca başlama vakti demektir.

Takvimlerde gösterilen “imsak”, oruca başlama vaktini ifade eder. İmsak vakti aynı zamanda gecenin sona erdiği, yatsı namazı vaktinin çıkıp sabah namazı vaktinin girdiği andır. Ezan da imsak vaktinin başlaması ile okunmaktadır. Bu sebeple ezanın başlaması ile yemeyi içmeyi terk etmek gerekir. Ezan başladığı sırada ağızda bulunan lokmanın yutulmasında bir sakınca yoktur.

  •  RAMAZAN MANİSİ 

Kur’an ayı merhaba

Hoş geldin getirdin sefa

Yine bu yıl da bir daha

Oldun gönlümüze şifa

  •  İFTAR VE SAHUR SAATİ 

Manisa sahur: 05.00

Manisa iftar; 19.52

İFTAR DUASI VE ANLAMI

-“Allahümme leke sumtü ve bike amentü ve aleyke tevekkeltü, sübhaneke ve ala rızkıke eftartü veli savmel' ğadin min şehri ramazane neveytü fağfir li ma kaddemtü vema" ahhertü. "

Allah'ım senin rızan için oruç tuttum, sana inandım, sana güvendim. Senin rızkınla orucumu açtım. Yarının orucuna da niyet ettim, benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla. Ey, bağışlaması bol Rabb'im, beni, ailemi, milletimi, devletimi ve inananları koru. Rahmetini, yardımını esirgeme ülkemizden. Bizlere yaşama sevinci ver. Her türlü güçlüğe karşı dayanma gücü ver. Senin her şeye gücün yeter. Amin.”

  •  KISSADAN HİSSE 

 Hz. Musa (a.s) zamanında tövbesini bozup duran bir adam vardı. Yirmi sene boyunca tövbe etti, bozdu…Tövbe etti, bozdu…

Allah Teâlâ Hz. Musa’ya (a.s) şöyle vahyetti: Ey Musa! O kuluma de ki, “Ben sana buğzediyorum, seni affetmeyeceğim, seni cezalandıracağım.” Hz. Musa (a.s) bu mesajı adama tebliğ etti.

Adam çok üzüldü, çöllere düştü, başını semaya kaldırıp şöyle dua etti: Allah’ım! Bu mesaj ne? Rahmet hazinelerin mi tükendi? Yoksa benim masiyetim Sana zarar mı verdi? Günahlarım affına galip mi geldi? Hangi günah Senin affından daha büyük olabilir ki? Benim için “Seni affetmeyeceğim.” demişsin. Peki, ama affetmek, kerem göstermek Senin kadîm sıfatlarından, günah ise hâdis sıfatlardan değil mi, nasıl bağışlamazsın? Hâşâ ve kellâ, benim sıfatım Senin sıfatına galip mi geldi? Senin kapın dua edenlere her daim açık değil mi, günah işleyenler Senin affını ummaz mı? Sen de beni umutsuz bıraktığın zaman, kulun hangi kapıya gitsin. Allah’ım! Yok, eğer, Senin rahmetin tükendiyse, bana mutlaka azap edeceksen, kullarının bütün günahlarını bana yükle, onlara bedel ben yanmaya razıyım.

Bu münacat üzerine Allah Teâlâ şöyle buyurur: Ey Musa! O kuluma gidip şöyle söyle: “Günahların gökler ve yer dolusu bile olsa, münacatını ve hacetini arz etmenin güzelliğinden dolayı, Ben bütün günahlarını bağışladım.” İnsanın tek sığınağı Rabbidir.  Ne kadar günahımız olsa da Rabbimizden başka gidecek kapımız yoktur. Günahlarımızı sadece O affedebilir.

  •  RAMAZAN SÖZLÜĞÜ 

ORUÇ: İslam’ın beş şartından biridir. İmsak vaktinde niyet edilerek oruca başlanır. İftar vaktine kadar bir şey yemeyip içmeyerek yapılan bir ibadettir.

Not: Ramazan Sayfası Manisa İl Müftülüğü’nün katkılarıyla hazırlanmaktadır. Sayfa Sorumlusu: Dr. Ahmet ERDİNÇLİ/ Manisa İl Vaizi, İletişim; 0236 231 17 77

Editör: TE Bilişim