Ramazan ayının önemine değinen Soykök, "Ramazan ayı, her bir Müslümanın derin bir iştiyakla kendisiyle yüzleştiği, hayata ve evrene ilişkin tutum ve alışkanlıkların sorgulandığı bir hesaplaşma ayıdır. Ramazan ayı, müminlerin oruç ibadetiyle önce kendi nefislerini dünyevî zevke ve iştaha karşı arındırarak toplumsal yardımlaşmanın ve dayanışmanın bilincine erdiği aydır. Bizi bu mübarek aylara eriştiren Rabbimize sayısız hamd ü senalar olsun. Şükürler olsun ki bu aylara eriştik. Cenab-ı Rabbü’l-âlemîn her birimizi bu ayın fazl u kereminden, rahmet ve bereketinden feyz alanlardan eylesin!
Ramazan, her yıl yüce kitabımız Kur’an’ı Kerim’i bizlere yeniden getirir. Yeni bir can, yeni bir ruh üflemek için gelir. Başta vatan sathı olmak üzere bütün yeryüzünü bir mabede dönüştürür. Evlerimizi bir madebe dönüştürür. İradelerimizi eğiten bir mektep, bir okul olur. Bu mektebin gayesi rahmettir, mağfirettir, arınmaktır, takvadır. İnsana, eğitilmiş ve beşerî arzularının egemenliğinden kurtulmuş hür bir irade kazandırmaktır. 
Bu mektepte sahurun bereketi, mukabelenin sevabı, iftarın sevinci, neşesi ve coşkusu, teravihin rahatı, teheccüdün güzelliği, ibadetin manevî hazzı, imsak ve sabır, oruç ibadetinin himayesi, gündüzün sıyamı gecenin kıyamı vardır. Kadrimizi yücelten Kadir Gecesi; malımızı temizleyen zekât; varoluş sadakamız fıtır; fakirlere, yetimlere, kimsesizlere, dullara, düşkünlere yardım vardır. 
Toplumun sosyal yaralarını Ramazanın şifalı elleriyle sarmak vardır. Zenginin, yoksulun hâlini anlaması vardır. Nimetlerin kadrini bilmek ve Allah’a karşı şükür görevini hatırlamak vardır. Ziyafet, zarafet, kardeşlik, dayanışma ve paylaşma vardır. Kötü alışkanlıklara son vermek, iyiden, güzelden yana yeni sayfalar açmak, ahlâkı güzelleştirmek vardır. Hakkı, hakikati, adaleti ve sevgiyi tesis etmek vardır. 
Dünyanın neresinde olursa olsun insanlara yardım eli uzatmak, çok uzaklarda da olsalar birileri açken tok yatmamak, insanlığın huzur ve mutluluğu, birlik ve dirliği için elimizdeki nimetleri paylaşmak ve mesafeleri hiçe sayarak gönül köprüleri kurmak vardır. Ramazan ayının ardından inancı, ibadeti ve tarihi bir sevinç atmosferinde buluşturan bayram vardır. 
Kısaca Ramazan taattir, hasenattır, kurbettir; Cenab-ı Hakk’a yakın olmadır. Ramazan, bir kültürdür, bir medeniyettir, bir dünya görüşüdür. Ramazan, İslâm’ın rahmetle yoğrulmuş adaletini, bilgi ve hikmetle bütünleşmiş ahlâkını bütün insanlığa gösteren bir rahmet ve bağışlanma ayıdır" diye konuştu.

Sosykök açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Ramazan’ı ihya ederken salgın hastalıkla mücadele kurallarını ihmal ve ihial etmemeliyiz. 
Dinî hükümlerin ortaya koyulmasında ve tatbikinde aslolan bu hükümlerdeki hikmetlerdir. İslam sağlığın korunmasını ve salgın hastalıkla mücadeleyi bir ibadet olarak görmektedir.  Bütün sosyal, kamusal ve ticarî kuruluşlar her yıl Ramazan ayında yaptıkları hayırlı faaliyetlere devam etmelidirler. Ancak bunu yaparken Kovid 19 salgınının yayılmasını önlemek amacıyla devletimizin koyduğu kurallara uygun hareket etmemiz gerekecektir. 
Bu yıl Ramazan ayında geçtiğimiz yıl olduğu gibi iftar davetleri vermekten kaçınarak Ramazanın sükûnetine, huzuruna ve maneviyatına riayet edeceğiz. İftar daveti dışında ayni ve nakdi bağış ve yardımlarınızı Türkiye Diyanet Vakfı aracılığıyla muhtaç insanlara ulaştırabilirsiniz. Müftülüklerimiz, cami görevlilerimiz ve Kur’an kursu öğreticilerimiz bu konuda gerekli rehberliği halkımıza sunacaklardır. 

Teravih ve vitir namazlarımızı evlerimizde kılıyoruz. 
Yüce dinimiz İslam insan sağlığına önem vermiş, dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak tek bir kişinin bile sağlığını tehlikeye atmayı kul hakkı ihlali olarak kabul etmiştir. Bu bağlamda koronavirüs salgın tehlikesinin devam ettiği, vaka ve vefat sayılarının artış gösterdiği bugünlerde daha dikkatli olmaya ve İslam'ın bu hayati ilkesini gözetmeye her zamankinden daha fazla ihtiyaç bulunmaktadır. 
Salgın hastalık tehlikesinin devam etmesi, teravih namazının uzun süre kapalı mekânda kalmayı gerektirmesi ve belirti göstermeyen vakaların varlığı gibi nedenlerden dolayı yapılan çok yönlü değerlendirmeler ve Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere devletin ilgili kurumlarıyla yapılan çok yönlü istişareler neticesinde teravih ve vitir namazlarının camilerde değil evlerde kılınmasına karar verilmiştir. 
Ramazan'a özel bir ibadet olan teravih namazı ve yatsının ardından kılınması vacip teravih namazı münferit olarak ya da cemaatle evlerde kılınabilecek olup bu durum söz konusu salgın şartlarında evlerde güzel bir ibadet ortamının oluşturulmasına da vesile olacaktır.
Buna göre; yatsı namazının son sünneti kılındıktan sonra tesbihat yapılarak teravih ve vitir namazlarını evlerde kılmak üzere dağılacağız.
Ayrıca isteyen vatandaşlarımızın sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu gün ve saatlerde, yürüme mesafesindeki cami ve mescitlerde maske – seccade – mesafe kurallarına riayet etme koşuluyla cemaate iştiraki konusunda kolaylık sağlanacaktır. 

Yardımlaşma imkanlarımızı çoğaltmalıyız.
Ramazan ayı, oruç ibadetinin yanında yardımlaşma ve dayanışmayı da içinde barındırmaktadır. Tabiî ki müminlerin zekât ve fitrelerini sorumlulukları doğrultusunda yerine getirme gayretleri önemlidir. Ancak yardımlaşma ve dayanışma asgarî limitlerde ifa edilen zekât ve fitrenin dışında infakı da kapsamaktadır. 
İnfakla ilgili duyarlılığımızı bu ay vesilesiyle hatırlamalı ve infakta da yarış yapmalıyız. 

Manisa’da hayır kapılarını çoğaltıyoruz.
Manisa cömertliği ve hayırseverliği ile tanınan bir şehirdir. Türkiye Diyanet Vakfı şubelerimiz aracılığıyla gerçekleştirilen her türlü hayri hizmetin, yardım kampanyasının yanında Hilaliye, Dereköy ve Karaköy Yatılı Hafızlık Kur’an Kursu inşaatlarımız ile farklı ilçelerimizde 4-6 yaş Kur’an kursu inşaatlarımız hayırsever vatandaşlarımızın katkısıyla devam ediyor. Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Aile ve Gençlik Çalışmaları Merkezimiz ve diğer gençlik merkezlerimiz de halkımızın yoğun ilgisi ve desteği ile karşılaştı.
Bütün bu yardım imkanlarının yanına bu Ramazan ayında bir yenisini eklemiş olacağız. Manisa İl Müftülüğü Külliyesinin temellerini hayırseverlerimizin destekleri ile atacağız. Tamamlandığında İnşallah din hizmetleri ve eğitim hizmetlerinin yürütüleceği idari kısımların yanında 4-6 yaş Kur’an kursu, ihtiyaç odaklı Kur’an kursu, gençlik merkezi, Aile ve Din Rehberlik Merkezi, Diyanet Engelsiz Merkezi, Kütüphane, Sosyal Medya Stüdyosu, Yayınevi, Hac Umre Eğitim Salonu, Aş Evi, Konferans Salonu, Otopark, Tatbikat Camii gibi sosyal alanları ihtiva edecek olan bu külliye Manisamız için önemli bir kazanım olacaktır. 

Bu yılki ramazan etkinlikleri teması “Şifa Ayı Ramazan” olarak belirlendi.
Oruç sadece ruhsal bakımdan bizleri sükûnete erdirmez, aynı zamanda bedenlerimizi de dinlendirir. Onun ruhsal kazanımları kadar fiziki kazanımları vardır. İnsana bahşedilen büyük nimetlerin başında sağlık gelir. Peygamberimizin söz ve davranışlarında bugünkü ifadeyle koruyucu hekimlik diyebileceğimiz pek çok emir ve tavsiye vardır. Çevre temizliği, sağlıklı beslenme, yeme içme miktarı, tedavi yöntemleri gibi konularda Peygamber Efendimizin tavsiyeleri çok fazladır. Hatta tarih boyu bunlar hadis ilmi içerisinde “tıbb-ı nebevi” alt başlığıyla ele alınmış, müstakil kitaplara konu olmuştur.
Yüce Allah’ın her emir ve yasağı el-Hakîm isminin muktezasınca bir hikmete mebnidir. Bu hikmet insanı zahir ve bâtınıyla bütünüyle kuşatır. Farz kılınmış bir ibadet olarak orucun da insan üzerinde fizyolojik ve manevi pek çok etkisi vardır. İnsan, Hz. Peygamber’in (s.a.s.) müjdelediği üzere, hakikati üzere oruç tuttuğunda fiziki olarak ve bunun da ötesinde ruhen ve ahlaken sıhhat bulur. Oruç ibadetinin beden üzerindeki olumlu etkisi ve bir şifa oluşu bir yana manevi açıdan da bireye ve topluma şifa oluşunu asla göz ardı etmemeliyiz.

“Bu Ramazan Sigarayı Bırakıyorum Hayatıma Yeni Bir Başlangıç Yapıyorum” Kampanyası
Onbir Ayın sultanı Ramazan Ayı, sigarayı bırakmak için güzel bir fırsattır. Manisa il müftülüğü ve ilçe müftülükleri olarak Yeşilay Manisa Şubesi ile işbirliği ile “Bu Ramazan Sigarayı Bırakıyorum Hayatıma Yeni Bir Başlangıç Yapıyorum” kampanyası başlatıyoruz.  
Ramazan ayında manevi duyguların da verdiği güçle kişiler gün boyu sigara içmedikleri için bunu devam ettirebilecekleri yönünde cesaret kazanır, motivasyon elde ederler. Ramazan, oruçlu kimseye sabretmeyi ve iradeyi kullanmayı öğretir. Bir ay boyunca iradesine hâkim olan insanlar, ömür boyunca sigaradan da uzak durabilir. Ramazanda takriben 17 saat sigaradan uzak kalan bağımlılar, bunu fırsata dönüştürebilir, Ramazan ayı bitmeden sigarayı bırakma planları yaparak, Ramazan sonrasında hemen uygulamaya koyabilirler. 
Sigara içen bireylerin, sahur ile iftar arasındaki ortalama 17 saat boyunca sigara içmeden kalabilmeleri Ramazan ayının verdiği manevi motivasyon ve kararlılığın göstergesidir. Sigara ile mücadelede, sigaradan ayrı kalınan süreler ne kadar uzar ve sürekli hale gelirse sigaraya duyulan ihtiyaç da bir o kadar azalmaktadır. 
Manevi olarak kendimizi beslediğimiz bu özel günler, sigara kullanan kişilerin kararlılığına ve iradesine de pozitif katkılar sağlamaktadır. Bu sebeple Ramazan ayını sigara bağımlılığından kurtulmak için bir fırsat olarak değerlendirmek gerekmektedir. 
Yapılan araştırmalar Ramazanda sigarayı bırakanların daha başarılı sonuçlar aldıklarını göstermektedir. Ramazanda oruç gereği 17 saat sigara içmeyen bir insan, sigarasız durabildiğini fark eder ve sigarayı bırakabileceğine dair kendine güveni artar. 
Ramazan ayında teravih namazı gibi Müslümanlar için çok değerli olan ibadet ve dualar ile akşamları sigaradan uzak kalmak çok daha kolay olmaktadır. Ayrıca sigaranın İslam dinine göre haram olduğunu da eklersek, oruç gibi bir ibadet vesilesiyle sigaradan da kurtulmak kişiler için çok daha büyük bir kazanım olmaktadır.
Sigara, dengeli beslenmenin karşısında en büyük engellerden biridir. Ramazan ayı, sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmak için de iyi bir fırsattır. Bu Ramazanda, iftara kadar değil, son nefese kadar sigarayı bırakma gayretinde olmalıyız.
Manisa İl Müftülüğü ve İlçe Müftülüklerimiz bünyesinde oluşturduğumuz bağımlılıkla mücadele koordinatörlükleri olarak sigarayı bırakmak isteyenlere her türlü rehberliği ve manevi desteği vermeye hazırız. Bizlere başvuran vatandaşlarımızı Yeşilay Bağımlılıkla Mücadele Merkezlerimize yönlendireceğiz. Sigara ile mücadele süreçlerinde onların ve ailelerinin daima yanlarında olacağız. 
Kampanyamıza Manisa il ve ilçelerinde yaşayan vatandaşlarımız katılabilir. 13 Nisan- 13 Mayıs 2021 tarihleri arasında sigarayı bırakmak istediklerine dair form dilekçeyi İlçe Müftülüklerimizden temin ederek dolduracaklar. Form dilekçe doldurulduktan sonra ilçe müftülüklerimize teslim edilecek. Bağımlılıkla Mücadele Koordinatörlerimiz Yeşilay ile temas halinde bu kardeşlerimizi tedavi süreçlerine yönlendirecekler. 
Sigarayı bırakma iradesini gösteren kardeşlerimize Türkiye Diyanet Vakfımız aracılığıyla çeşitli hediyeler de takdim edilecek. Ancak en büyük hediye sigaranın esiri, tutsağı olmaktan kurtulmaları olacaktır. 

Ramazandaki değişmeli ve bu değişimi kalıcı kılmalıyız. 
Ramazan ayının her yıl bize hakkı, hakikati, iyiyi, doğruyu ve güzeli, kısaca istikameti hatırlatan rahmet mesajları karşısında Yüce Rabbimize ne kadar şükretsek azdır. Ramazan ayında kazandığımız meleke ve alışkanlıkları bir ömür boyu bereketli birer azık olarak taşımak ve bu hayırlı müktesebat içinde ömrümüzü bereketlendirmek en büyük hedefimiz olmalıdır. 
Bu duygu ve düşüncelerle başta aziz milletimiz, gönül coğrafyamızdaki vatandaş, soydaş ve din kardeşlerimiz olmak üzere tüm İslâm âleminin mübarek Ramazan ayını tebrik ediyor; bu ayda ifa edilen ibadât ve taâtin, hayır ve hasenâtın kabul edilmesini; Ramazan-ı şerifin, salgın hastalıktan kurtulmamıza vesile olmasını Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum.
İlimiz genelinde din hizmetini ifa eden kıymetli mesai arkadaşlarıma, halkımıza sunacakları manevi danışmanlıkta ve dini rehberlikte muvaffak olmaları için Yüce Rabbime dua ediyorum."
 

Editör: TE Bilişim