Manisa Şehzadeler ilçesi Cumhuriyet Meydanı’ndaki Milli Egemenlik ve Atatürk Anıtı’nın önünde gerçekleştirilen çelenk sunma törenine CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban, ilçe başkanları, kadın ve gençlik kolları üyeleri ile partililer katıldı. 
Saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması ve çelenk sunum törenin ardından konuşma yapan CHP Manisa İl Başkanı Semih Balalan ve CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, çağrıda bulundu. 

Milli Egemenlik ve Atatürk Anıtı’na çelen sunan CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban yaptığı konuşmada, 98. yıl önce kurulan CHP’nin Kuvayi Milliye’nin devamı olan antiemperyalist, devrimci bir hareket olduğunun altını çizdi. 
CHP’li Balabalan yaptığı konuşmada, “Cumhuriyet Halk Partisi ilk kongresi olarak 4 Eylül Sivas Kongresi’ni tarihe altın harflerle yazmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi savaş meydanlarında kurulan, Kuvayi Milliye’nin devamı olan antiemperyalist, devrimci bir harekettir. 4 Eylül Sivas Kongresi ile başlayan süreç Kurtuluş Savaşı’nın başarıyla tamamlanması, Lozan’ın imzalanması ve en önemli 1923’te Cumhuriyet’in ilanı, 1923-1950 arasında da Türkiye’yi çağdaş uygarlık düzeyine çıkartan büyük devrimlerinin yapılması hepsi Cumhuriyet halk Partisi’nin eseridir. Bu ülkede demokrasinin kurumsallaşması, çok partili sisteme geçilmesi yine partimizin eseridir. Kurucumuz Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘Benim iki büyük eserim vardır. Biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri de Cumhuriyet Halk Partisi,’. Ne Mutlu Cumhuriyet Halk Partili olana. Genel başkanımızın da dediği gibi çalışacağız. Birlik ve beraberlik içinde hep birlikte omuz omuza AKP faşizmine, tek adam rejimine karşı mücadeleyi yükselteceğiz. Önümüz açık. Halk artık bizi bekliyor. Halkla birlikte halkın iktidarını kuracağız. Halkın ve Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkacağız. Bu ülkede yeniden güzel günleri göreceğiz.” dedi.  

“TEK ADAMLARIN KARŞISINDA OLDUK”
CHP Grup Başkanvekili Özel yaptığı konuşmada, partisinin kurulduğu günden bu zamana kadar birçok eleştirilerle ve haksız ithamlarla karşı karşıya olduğunu ifade ederek,“98.’ci yaşımızı kutluyoruz. Ama nüfus kayıtlarına ve resmi kayıtlara göre böyle. Esasen çok daha öncelere dayanan, teleminde Milli Mücadele olan, temelinde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri olan, hatta bugün Atatürk’e husumet besleyen bazı iktidar partisi yöneticilerinin deyimi ile 150 yıldır karşı karşıya dedikleri bir akımın temsilcileriyiz. 150 yıla gidildiğinde Jön Türkler ve büyük bir mücadele var. Hatta Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadesiyle ‘Milletimize 200 yıldır istikamet dayatıyorlar’ dediği yerde 1808 Senedi İttifak var. Yani tek adamın yetkilerinin ilk kez tartışmaya açıldığı, ilk kez batılaşma, çağdaşlaşma, ilk kez alınan verginin nasıl kullanılacağı ile ilgili yaklaşımların, evrensel kazanımların Türk toprakları olan Osmanlı topraklarındaki ilk adımı var. O günden beri biz demokrasiyi, çoğulculuğu, meclisi özleriz. Biz hep konuşmanın, mücadelenin, birlikte karar almanın ve tek adamların karşısında olduk.”

“ONLAR İSKİLİPLİ ATIF HOCA’NIN TARAFINDAYDILAR”
CHP Grup Başkanvekili Özel, partisinin tüm yetkilerin tek adam üzerinde toplanmasına karşı bir duruş sergilediğini ifade ederek sözlerine şöyle devam etti; “İtiraf ifadesiyle Numan Kurtulmuş’un ‘150 yıldır öbür akım karşımızdaydı’ dedi. Biz bu tarafta mücadele ediyorduk, karşımızda Atatürk’ün Nutuk’unda bahsettiği 9 zararlı dernek vardı. Karşımızda her zaman ülkeyi paçasından aşağıya çekmek isteyenler, yetki tek adamda olsun, o hem devletin hem de ilamın başı olsun, yargıya da, yürütmeye de o karar versin, onun söylediği kanun olsun diyenler vardı. Biz onların karşısında hak hukuk ve demokrasi diyen taraftaydık. Büyük bir mücadele veriyorduk. Onlar İskilipli Atıf Hoca’nın tarafındaydılar. Biz Kubilay’ın tarafındaydık. Geldiğimiz noktada bu mücadele sürmeye devam ediyor. Biz bulunduğumuz taraftan memnunuz. Onlarda bulunduğu tarafı açıkca ifade ediyorlar.”

“ATATÜRK’E LAF SÖYLEMEYE KORKUYORLAR”
CHP’li Özel sözlerine şöyle devam etti: “Bugün siyasi tarihlerindeki en önemli meziyetleri takiye olan bir parti bir noktada takiyeye devam ediyor. Nedir o takiye, Atatürk’e laf söylemeye korkuyorlar, Atatürk’ün adını anıyorlar. Oysa bunların geleneklerinde Atatürk için saygı duruşunda ve İstiklal Marşı’nda  ayağa kalkmamak var. Onların tarihlerinde bunlar var. Ama bugün toplumun yüzde 95’i ‘Atatürk’ü seviyorum. Bu ülkeyi kurtaran ve kuran Atatürk’tür’ dediği için Atatürk’ü karşılarına almaya korktuklarından, Ulu Önder’in mücadele arkadaşlarına, Cumhuriyet’in diğer kurucu babalarına, kadrolarına ve kurucu irade olan Cumhuriyet Halk Partisi’ne saldırıyorlar. Bugün CHP’lilere küfür edenlerin, aşağılayanların, haklarında haksız ithamlarında bulunanların temel derdi bugünkü Cumhuriyet Halk Partililer değil. Temel dertleri Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurucusudur. Bugün İsmet Paşa’ya küfür eden Atatürk’e edemediği için etmektedir. Bugün Cumhuriyetin kahramanlık mücadelesindeki bazı sayfaları görmezden gelenler, Çanakkale Savaşı’nı Atatürksüz kutlayanlar, meydan muharebeleri olmadığı gibi göstermeye çalışanlar büyük destanı ve destanın başındaki O büyük insanı hazmedemediklerindendir. Onların fikir babaları, onların taziyelerine koştukları fesli deli Kadirler ile onların gerçek ideolojilerini temsil edenlerdir. Ancak onlar bunlardan daha dürüstlerdir. Çünkü onların fikir babaları Atatürk’e duydukları husumeti gizlememektedirler. Bunlar husumet duymaktadır. Onlar Atatürk’e husumet besleyenlerin cenazesine 5 bakan yollayanlar, ‘Atatürk heykelleri yerlerde sürüklenecek’ diyen adama muhabbet besleyip övgü düzenler milletten korktukları için iş Atatürk’e gelince mesajlarında Atatürk’ün adını 15-20 senedir anar olmuşlardır. Milletimiz bunu görmektedir.”

ÖZGÜR ÖZEL ÇAĞRIDA BULUNDU
CHP’li Özel konuşmasında son olarak şu ifadelere yer verdi; “Geçmişte bunları demokrat sanıp, bunları iyi sanıp veya bunlar ekonomiyi düzeltecekler diye düşünüp oy vermiş ya da CHP dışında iktidar partisi veya onun destekçilerine oy vermiş vatandaşlarımıza bir çağrıda bulunuyorum. Herkes baba evinde doğar. Hepimizin dedelerimiz, dedelerimizin dedeleri ve babalarımız CHP’liydi. Burası baba evi. Kimi evlerin gider, kimisi iş kurar, kimisi ev değiştirir gider.  Ama bir baba evi vardır. Bilirsin ki o baba evinde çorba kaynamaktadır, duman tütmektedir. Evinde huzuru kaçan bilir ki sığındığı baba evinde içecek bir tas çorbası vardır. Gün bugün. Artık baba evine dönme zamanıdır. Biz CHP’liler olarak gelene kapımız sonuna kadar açık. Dönüp gelenin yeri evin baş köşesidir, başımızın tacıdır. Gelene niye geldin veya nereden geldin diyemeyiz. Bu evin tapusu ne genel başkanımıza, nede ondan önceki başkanlara kayıtlı Bu evin tapusu sadece bir kişini üzerine kayıtlı o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Baba evinin sahibi. Atatürk’ü seviyorum diyen herkese söylüyoruz. Atatürk’ün kurduğu bu baba evi Cumhuriyetin 2.’nci yüzyılını 1.’nci yüzyılındaki güvenle, azimle ve inançla yeniden başlatmak istiyor. İlk 10 yılda ülke nasıl şahlandıysa, ilk 30 yılda ülkelerin yapamadıklarını yaptıysa aynı azim, kararlık, dürüst ve namuslu kadrolarla mücadele etmeye hazırız. Yalandan ve hileden korkarız. Bir gerçeklik vardır CHP’de. 42 yıldır iktidar olmamış ağız tadıyla. Bugün konjonktürel partiler insanları bir arada tutabilir. Onların macunları ve harcı elbetteki terfiler, ihaleler, çıkar işbirlikleri olabilir. CHP ile iktidar partisi arasında anketlerde hiçbir fark yok.  Birisini elinde Türkiye’nin bütün imkanları, bir parti ise 42 yıldır iktidarda değil. Ama bizi bir arada tutan vatan, millet, bayrak ve Atatürk sevgisidir. Televizyonlarda önüne gelene terörist diyenlere bakmayın. Onların teröristlerle nasıl iş tuttuklarını biliriz. Önüne gelenlere hain dediklerine bakmayın. Dün hain dediklerine bugün koluna nasıl girdiklerini biliriz. Gerçekten bu ülkeyi seven ve bu ülkenin yarınlarına inan herkesi, iktidarı değiştirmek isteyen herkesi CHP’ ile birlikte yürümeye davet ediyoruz. Herkesi baba evine davet ediyoruz.”
Konuşmanın ardından partililer Milli Egemenlik ve Atatürk Anıtı’nın önünde günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdi.

Editör: TE Bilişim