Bakanlığın olası risklere karşı hazırlıksız olduğunun raporda açık bir dille ifade edildiğini söyleyen Başevirgen, “Sayıştay, 2019 yılı denetim raporunda Bakanlığın Bilgi işlem Dairesi Başkanlığının yapmış olduğu iş ve işlemlerdeki eksiklikleri sıralamış ve bu hususların 2020 yılında düzeltilmesini istemiş.  Raporda, ‘İdareler, faaliyetlerin sürekliliğini sağlamaya yönelik gerekli önlemleri almalıdır’, bilgi sistemlerinin sürekliliğini ve güvenilirliğini sağlayacak kontroller yazılı olarak belirlenmeli ve uygulanmalıdır. Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve 2013-2014 Eylem Planı‟nın 6‟ncı ana eylem maddesi olan “Kamu Bilgi Güvenliği Programı” kapsamında hazırlanan Kamu Kurumlarının Uyması Gereken Asgari Bilgi Güvenliği Kriterleri‟ne göre; “Tüm kamu kurumlarında Kurumsal bilgi ve kayıtlar düzenli olarak yedeklenmelidir. (…) Kritik kamu kurumlarında iş sürekliliği analizi yapılmalı, kritik sistemler için Felaket Kurtarma Merkezleri (FKM) oluşturulmalıdır. Nihayetinde, ihtiyaç duyulan ve uygulanan güvenlik kontrolleri arasında farklılıkların olması, beraberinde; bilgi güvenliği süreçlerinin etkin şekilde yönetilememesine, bilgi güvenliğine ilişkin kuralların ve kısıtların belirlenmemiş olmasının bilgi güvenliği ihlallerinin ortaya çıkmasına sebep olabileceği düşünülmektedir.’ İfadeleri yer alıyor. Ancak Bakanlığa yapılan son siber saldırı, Sayıştay’ın 2019 yılında dile getirdiği uyarıları göz ardı ederek önlem alınmadığını gösteriyor. “ dedi.

Tarım Bakanlığı’nın, Sayıştay Raporlarında tespit edilen eksik ve yanlış iş ve işlemleri ciddiye almadığını ve düzeltme yapma konusunda hiçbir çaba göstermediğini söyleyen Başevirgen, “ Bakanlık o gün bu uyarıları dikkate alsaydı, bugün veriler kaybolur muydu? Verdiğimiz önergelerin neden yanıtlanmadığı, 2020 yılı buzağı destekleri ile 2021 yılı süt teşvik primlerinin neden ödenemediği de böylelikle anlaşılmış oldu. Çiftçilerimiz ise hala ‘Desteğimiz Nerede’ diye soruyor.” diye konuştu. 

Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, “ Sayıştay raporunda, Bakanlığın kurumsal vizyon, amaç ve hedeflere katkı sağlayamayacak projeler yapıldığını söylüyor. Bilişim alanında stratejik yönetime ilişkin doküman ile bilişim sistemleri yönlendirme kurulu veya dengi bir yapının henüz mevcut olmadığını ve bu durumun “bilişim teknolojileri (BT)‟ne ilişkin iş önceliklerin doğru tanımlanamamasına, Bilgi Teknolojilerinin kurumsal vizyon, amaç ve hedeflere katkı sağlayamamasına, Kurum stratejisi ve hedefleri ile uyumlu olmayan Bilgi Teknolojisi projelerinin yürütülmesine ve Bilgi Teknolojileri biriminin kurum üst yönetimi düzeyinde temsil edilememesine yol açabileceği ifade ediliyor. Örneğin, “Yüzyılın Projesi“ olarak tanıtılan ve yaklaşık 100 milyon dolar harcanan TARBİL projesi vardı. TARBİL kapsamında gözlem istasyonları kurulmuş ancak projenin devamı için herhangi bir adım atılmamıştı. Tarım Sektörü Entegre Bilgi Sistemi Projesi için ayrılan ödenekler sadece gözlem istasyonlarının kurulmasında kullanılmış ve bu istasyonlar atıl bir halde bırakılmıştı. Görüyoruz ki ekonomik kriz içinde boğuşan insanlarımızın vergileri, böyle sonu getirilemeyen projeler nedeniyle çarçur ediliyor.” ifadelerini kullandı.

Milyonlar akıtılan ve sonuçsuz kalan onlarca tarımsal projenin halka maliyeti ortadayken Bakanın o koltuğu işgal etmesinin abesle iştigal olduğunu söyleyen Bekir Başevirgen, “Üreticisinin sesine kulak vermeyen, Sayıştay’ın raporlarını tanımayan, vizyon, amaç ve hedeflere katkı sağlayamayacak projeler ile yandaş firmaları zengin etmeye çalışan bu iktidarın Tarım Bakanı bir an önce oturduğu koltukla vedalaşsın. Ülkemizin tarımsal gelişimi, çiftçi ve üreticinin refahı için işinin ehli birinin en kısa zamanda Tarım yönetimini ele alması gerekiyor.” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim