Güzel bir Pazar sabahı… Kadın uykudan uyandı. Salonun penceresini açtı. Balkondan içeriye fesleğen kokuları yayıldı. Bir müddet televizyon izledikten sonra mutfağa geçti.

Ocağa çayı koydu. Güzel bir kahvaltı hazırladı. Kocasını uyandırdı. Birlikte kahvaltı masasına geçtiler. Cep telefonunu aldı. Bir selfi çekelim dedi. Sınırsız kahvaltı tabakları önünde selfi çektiler. Yemeğe başlamadan önce, kahvaltı masasını paylaştı sosyal medya hesabında. Altına da, “Kocamla Pazar kahvaltısı keyfi” yazdı.

Kahvaltıdan sonra telefonunu eline aldı. Kaç beğeni, kaç yorum geldiğini merak ediyordu. En iyi arkadaşı övücü mesajlar yazmıştı. Başka bir arkadaşının yazdığı mesajı görünce yüzü kıpkırmızı oldu. “Önceden yiyip içtiğini anlatmak bile ayıptı şimdi paylaşmak moda oldu” şeklinde yorum yazmıştı arkadaşı. Hemen yorumu sildi ve yorum yazan kişiyi engelledi. “Bu ne küstahlık” dedi sinirle…

Kahvaltıdan sonra karı-koca çarşıya gezmeye gittiler. Kırmızı ışıkta beklerken, küçük bir kız çocuğu arabanın camını tıklattı. Üzerinde yırtık pırtık kıyafetler, yüzünde kirler vardı. Avucunu açarak masum yüzüyle para dilendi. Kadın, “Allah versin” diyerek arabanın camını kapattı.

Akşamı sabırsızlıkla bekliyordu kadın. Evlilik yıl dönümleriydi. 3 yıl olmuştu henüz evleneli. Nihayet kapı çaldı. Gelen kocasıydı. Elinde bir demet çiçek buketi vardı. Hemen hızlıca çiçeği alarak masaya koydu. Adım kapıda öylece kaldı. Bir teşekkür bile alamamıştı. Karısının ne yaptığını merak ediyordu. Karısı telefonunu çıkardı. Çiçeğin fotoğrafını çekti. Hemen sosyal medya hesabında paylaştı. Altında şöyle yazdı. “Canım kocacığım. Üçüncü evlilik yıl dönümümüzü unutmamış. İyi ki seninle evlenmişim iyi ki benim kocam olmuşsun. Seni çok seviyorum.”

Adam karısının kendisine sarılmasını, teşekkür etmesini bekliyordu ama beklediği gibi olmadı. “Beni dışarıya yemeğe götürür müsün?” dedi kadın. Adam biraz düşündü. Aklına bir şey geldi. “Bir şartla götürürüm.” dedi. “Neymiş o?” dedi kadın. “Eğer gittiğimiz yeri ve yemeğimizi sosyal medyadan paylaşmazsan götürürüm” dedi. Kadın hiç beklemiyordu böyle bir şey. “Herkes paylaşıyor ama” dedi gayri ihtiyari.

“Herkesin paylaşması bizim de paylaşacağımız anlamına gelmez” dedi adam.

O akşam yemeğe gitmediler.

Kadın bir köşeye çekilip telefonuna daldı yine. Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflara baktı. Tatile gidenler, kahve içenler, deniz sefası yapanlar, havuz keyfi yazanlar…

Kimisi çocuğunun doğumunu kutluyordu sosyal medyada. Kimisi evlilik yıldönümünü. Herkes bir şeyler paylaşma derdindeydi.

Telefonunu kapatıp yatmadan önce son kez televizyona bakmak istedi.

“Paylaşmak Güzeldir” diyordu reklamlarda…