Alın size yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan sorusu... Siz cevabı düşünürken ben başka bir konudan bahsedeyim.   Bu yıl gazeteciler 3 gün 3 gece bayram yaptı. Malumunuz, 10 Ocak’ta Çalışan Gazeteciler Günü kutlandı. Bu kez fazlasıyla şımartıldık. T

Alın size yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan sorusu... Siz cevabı düşünürken ben başka bir konudan bahsedeyim.  

Bu yıl gazeteciler 3 gün 3 gece bayram yaptı. Malumunuz, 10 Ocak’ta Çalışan Gazeteciler Günü kutlandı. Bu kez fazlasıyla şımartıldık. Telefonlarımıza mesajlar yağdı, yarışmalar, ödül törenleri düzenlendi. Plaket üstüne plaket verdiler.

Manisa TSO’nun gazeteciler için organize ettiği haber yarışması bir iki detay hariç gayet güzeldi. Sonuçlar adildi. Daha doğrusu o jürinin adil davrandığına inanıyorum. Hak eden kardeşlerimiz ödül aldılar. Neyse ki Gazeteciler Cemiyeti sadece kağıt üzerinde organizasyonun ortağıydı. Eğer işi organize eden Gazeteciler Cemiyeti olsaydı vay halimize… Bu konuda ön yargılı değilim, birazdan açıklayacağım gerekçemi.

Evet yarışmanın sonuçları adildi.

Törende en çok ödül Gündem Gazetesi’ne çıktı. Gündem Gazetesi hepinizin bildiği gibi Borsa eski Başkanı Arif Koşar’ın oğluna ait. Organizasyonu kim düzenliyor?  Bülent Koşmaz’ın başkanı olduğu kurum. En çok ödül Arif Koşar’ın gazetesine gidiyor. Bu yarışmanın sonuçlarının adil olduğunu gösteriyor. Çünkü Koşmaz-Koşar gerginliği malumunuz. Bu açından sonuç oldukça anlamlıydı. Umarım demek istediğim doğru anlaşılmıştır. Eğer varsa bir torpil, ki bu sonuçlara itiraz eden arkadaşlarımız da var, günahı torpili yapanların boynuna.

Bir detay hariç demiştim, hemen onu da izah edeyim;

Yarışmada her gazeteciye bir branşta katılma hakkı verilmeliydi. Böyle olmayınca bazı arkadaşlarımız 2-3 ödül aldı. Bu da haliyle arkadaşlarımızın ayaklarını yerden kesti!

Sonuç itibariyle iyi niyetle yola çıkılmış, bir şeyler yapılmış. Manisa TSO yönetimi ve emeği geçenlere yarışmada herhangi bir ödül almamış birisi olarak yürekten teşekkür ediyorum. Çünkü gazeteciye kolay kolay teşekkür edilmez. Yapılan tören aynı zamanda gazetecilere yapılmış bir teşekkürdü… Böyle algılamak gerekir.

ŞEHZADE’DE Kİ ŞOV!

Şehzade’deki tören ise oldukça enteresandı. Törende okulun tanıtımını ve Cemiyet Başkanı Ertuğrul Aytaç’ı izledik. Kimse alınmasın ama gerisi sadece süsleme gibiydi… Ki organizasyonu yapan o değerli insanlar bize sorduklarında tavsiyelerimizi ilettik. Buna rağmen malesef böyle bir görüntü ortaya çıktı. Sonra öğrendik ki, Gazeteciler Cemiyeti organizasyonu üstlenmiş. Bize de “normaldir” demek düşüyor bu durumda…

Hele Cemiyet Başkanımızın konuşmasında “Gazete patronları olmazsa gazeteciler de olmaz” şeklindeki sözlerini hayretle karşıladım. Bu vurguya neden gereksinim duyuldu onu da anlamadım!!! Yani patron-gazeteci-çalışan bir bütündür. Bir ailedir… Gazeteciler olmazsa patron olmaz. Patron olmazsa gazete olmaz. Ama gazeteciler hep olur! Gazeteci gerçekten samimiyse yazacak bir şeyler de bulur bir yerler de… Hiç bir şey yapmazsa Facebook’ta, Twitter’de bir şeyler yazar, paylaşır. Yani gazetecilik boyut değiştirdi. Gazeteci kardeşlerimize aba altından sopa gösterir gibi mesajlar vermek hiç hoş değildi.  

Bu yaşananlara rağmen söz konusu haberi en geniş şekliyle manisahaberleri.com’da tarafsız bir şekilde yayınladık. Bunu da görev sayıyoruz…

Ben ve benim gibi düşünen kardeşlerim, gazetecilik oynamaya değil, gazetecilik yapmaya, hem de her alanda yapmaya devam edeceğiz… Para pul, patron, kaygımız yok. Rızkın Allah’tan geldiğine kanaat etmişiz. İddiamız ve adaletimiz her daim olacak. Ama hırsımız asla olmayacak.