Galatasaray’dan Başbakan’a 3 puan!   Türk Telekom Arena’nın açılışında yaşanan protesto ve sonrasında cereyan eden gelişmeler malumunuz. Başbakan hiç beklenmedik bir şekilde açılışta protesto edildi. Beklenmedik diyorum çünkü Başbakan stadın yapımınd

 

Galatasaray’dan Başbakan’a 3 puan!   Türk Telekom Arena’nın açılışında yaşanan protesto ve sonrasında cereyan eden gelişmeler malumunuz. Başbakan hiç beklenmedik bir şekilde açılışta protesto edildi. Beklenmedik diyorum çünkü Başbakan stadın yapımında onay makamı olarak gerçekten ciddi rol oynamış, Merhum Kulüp Başkanı Özhan Canaydın bu süreçte Başbakan’ı ikna eden kişi olmuştu. İlginç! Son yıllarda gördüğüm en ilginç olaylardan birisiydi bu. Fazlasıyla düşündürücü… Bu protestonun normal şartlarda meydana gelmesi mümkün değil. Galatasaraylılar’ın Recep Tayyip Erdoğan’la ne alıp veremediği olabilir ki? Fenerbahçeli diye kızmaları olanaksız çünkü Başbakan’ın onlar için yaptığı Türk Telekom Arena ortada. Peki tüm Galatasaraylılar’ın ideolojik düşünüyor olması mümkün mü? Yok, sanmıyorum, hatta bu olasılığı düşünmek bile çok yersiz. Çünkü binlerce kişiden oluşan taraftar topluluğunun içinde her partiden, her kesimden insanlar var. Herkesin bir anda CHP’li veya MHP’li veya AK Partili gibi düşünmesi ve bunu eyleme dökmesi hiç inandırıcı bir tez olmaz. O halde Başbakan’ın suçu ne?      Neden ve nasıl protesto edildi. Olmayacak hayaller kurmayı veya ayakları yere basmayan, uçuk kaçık fikirlerle mantık yürütmeyi hiç sevmem. Bu yöntemi okuyucunun da hiç sevmediğini iyi bilirim. Ancak kafaları meşgul eden sorulara cevap aramayı, bir başka değişle sesli düşünmeyi çok gerekli buluyorum. Manisa’dan yola çıkalım; Şehit Melih Gülova’nın cenaze töreniydi. Yüzlerce kişi cami avlusunda şehit için toplanmıştı. Bülent Arınç avluya girdiğinde bir gurup, adeta tribün misali başlamıştı tek bir ağızdan bağırıp çağırmaya. Cami avlusu bir anda stadyuma dönüşmüştü. O gün oradaki organizasyona çoğumuz anlam verememiştik. Tek algılanan şehit cenazesinin Ak Parti aleyhine çok acımasız bir şekilde kullanılmış olmasıydı. Şehide duyulan acıdan ziyade, ideolojik yaklaşımların adeta tavan yaptığı çok net bir şekilde okunuyordu yüzlerden. Ve bir ilk  başarılmış, cami avlus, Allah’ın evi, stadyuma dönüştürülmüştü!   İstanbul’da yaşananlara gelince…   Türk Telekom Arena’da cereyan eden ve bize göre anlamsız ancak planlı olan protestolar bir organizasyonun ürünüydü. Bu çok netti. Hedef Başbakan’ı bir şekilde bu hizmetin keyfini yaşamaktan mahrum etmekti. Başarılı olundu ama sadece o gece için… Başbakan bir kez daha kamu vicdanında haksızlığa uğradı, mağdur oldu. Federasyondan, GS yönetimine, spor yazarlarından, taraftarlara kadar Başbakan müthiş destek buldu. Bu protesto sayesinde bilmeyenler, duymayanlar da Başbakan’ın Türk Telekom Arena’nın mimarı olduğunu öğenmiş oldu. Hatta Fenerbahçelilerin taraftarlık bağlamında sempatiyle baktıkları Başbakan, diğer takım taraftarları ve özellikle Galatasaraylılar’ın da sempatisini kazandı düşürüldüğü konum nedeniyle. Uzun sözün kısası, genel seçimlere 5-6 ay kala Başbakan Galatasaray sayesinde 3 puan daha aldı. Yani oy oranı biraz daha arttı. Hele bir de Hakan Şükür Ak Parti’den milletvekili adayı olursa bakın siz sarı kırmızı oylara… Neticede diyeceğim şu: Stadyumlar ve camiler siyasetin yapılacağı en son yerler. Belki camide Arınç’a, stadyumda Erdoğan’a reva görülen muamele bazılarının haklı olarak ruhunu okşamış, onları sevinçten dört köşe yapmış olabilir. Ancak hiçbir sonuç bu yöntemin doğru olduğunu göstermez. Sizi bilmem ama bence biraz ayıp oldu…