Çok ilginç bir durum.

Çok acı bir durum.

Üzerinde ciddi bir şekilde düşünülmesi gereken bir durum. 

Eski Muradiye yolunda nerdeyse her hafta trafik kazası meydana geliyor. Kazaların büyük çoğunluğunun bir ortak noktası var. Araçlar virajları dönemeyerek kontrolden çıkıyor.

Sonuç; Takla ile sonuçlanan onlarca kaza…

Bazıları ölümle sonuçlandı. Çok sayıda kişi yaralandı.

Sürücü hatası diyebilirsiniz. Buna çok güçlü bir itirazım olmaz. Kendimden biliyorum. Tam 23 yıldır Muradiye’ye gidip geliyorum. Bunun 15 yılı sürücü koltuğunda geçti. Virajlara dikkatli girmeye çalışıyorum.  

Ama bir dakika!

Yumuşak gibi görünen virajlarda arabayı kontrolde tutmak çok zor.

Neden?

Muradiye yolunda özellikle virajlarda eğimle ilgili çok ciddi bir hesap hatası var. Virajı dönerken araç yola yatmıyor hatta yoldan çıkmak için adeta fırsat kolluyor. Onca aracın takla atması normal bir durum değil.

Bu konuya biraz kafa yordum. Çünkü kan akıyor, insanlar ölüyor.     

Bir uzman görüşü var. Ki bu yol yapımını üstlenen mühendislerce de net bilinen bir teknik konu. 

Görüş şu;

Standart devlet yolunda yol ekseninden yol kenarına her iki tarafa doğru % 2 eğim uygulanır. Viraja yaklaşırken bir taraftaki eğim sabit tutularak diğer taraftaki eğim maksimum % 8’e kadar arttırılır ve yol viraj içine doğru eğimli hale gelir. Siz de virajı içten alır bu dever uygulaması sayesinde virajı güvenli bir şekilde geçip yolunuza devam edersiniz…

Muradiye yolunda bu teknik kural uygulanmış mı?

Çok çok önemli bir soru bu?

Cevabının mutlak bulunması lazım.

Muradiye yolunu sıklıkla kullanan sürücüler eğim hesaplamasının kesenlikle yapılmadığını virajlara girişlerde fark etmiştir.

Bir başka örnekle devam edelim…

Ziraat Odası önünden Akıl Hastanesini geçip Nurlupınar yönüne ilerlediğinizi varsayın.  Çok daha keskin bir virajla karşılaşıyorsunuz. Ancak eğim olduğu için virajı rahatlıkla dönüyorsunuz. 

Veya benzer bir durum Sabuncubeli virajları için de geçerli sayılır. Orada da ciddi bir eğim var. Eğim, sürücülerin virajı daha rahat almasını olanak sağlar. Dolayısıyla aracın kontrolden çıkmasını engeller.

Tabi bu bile sıfır kaza anlamına gelmiyor.

Ama önce eğimi doğru verip, virajı güvenli hale getirmek gerekir. Sonrası tabi ki sürücü hatası.

Biz dönelim Muradiye yoluna…

Virajdan çıkmadan dikkatle ilerleyelim. 

Kazaların çok önemli bir nedeni daha var. Yol bölünmüş karayolu değil. Yola eğim verilirken iki şerit için belki bazı noktalarda farklı bir eğim hesabı da yapılabilir. Yolun kalitesi iyi. Ancak eğim ve yol kenarlarında dış etkenler olası kazalar için son derece elverişli. Kontrolden çıktığınız anda yolunu tarla. Ve akla atma atmak en yüksek ihtimal.

Nitekim öyle de oluyor.

Eğer bu konuda teknik bilgisi olan varsa görüşlerine seve seve yer veririm. Ancak benim gördüğüm araçların takla atmasının tesadüf olmadığı. Ve bu dikkat çekici ölümcül sorunun mutlak çözülmesi lazım.

Burada kaza yapan, yakınlarını kaybeden, maddi zarara uğrayan bir kişi mahkemeye gitse, bilirkişi raporları çok ilginç sonuçlar ortaya koyabilir.   

Aslında eski Muradiye yolu daha önceden çok daha dar ve kötü bir yoldu. Karaçay köprüsü iki aracın geçişi için uygun değildi. Genellikle araçlar bu köprüyü kullanırken karşıdan geleni beklemek durumundaydı.

Bu ilke durum daha birkaç yıl öncesine kadar yaşanıyordu.

Büyükşehir Belediyesi köprüyü daha geniş bir şekilde yeniden inşa ederek bu sorunu ortadan kaldırdı. Yol da tabiri caizse kaymak gibi oldu. Ama eğimle ilgili detayların yeniden gözden geçirilmesi şart. Çünkü meydana gelen kazaların sadece sürücü hatası olmadığı kanaatinde ısrarcıyım.

Bu arada yazının içinde yer verdiğim fotoğraflar son yıllarda Muradiye yolunda takla atan ya da kaza yapan araçlardan sadece birkaçına ait. Bize yansımayan ve yer veremediğim birçok kaza ve maalesef canı yanan binlerce insan var geride…