MANİSA’DA KUZEY-GÜNEY ÖLÜMLERİ! Bu kadar hızlı ancak plansız büyüyen başka bir şehir var mıdır merak ediyorum? Çünkü Manisa’nın kendine has bir büyüme hızı var. Bu hız birçok ilin olağan büyüme sürecinden çok daha hareketli ve dinamik. Manisa’yı direkt e

MANİSA’DA KUZEY-GÜNEY ÖLÜMLERİ!

Bu kadar hızlı ancak plansız büyüyen başka bir şehir var mıdır merak ediyorum? Çünkü Manisa’nın kendine has bir büyüme hızı var. Bu hız birçok ilin olağan büyüme sürecinden çok daha hareketli ve dinamik. Manisa’yı direkt etkileyen bir OSB var. Ve OSB’de çalışan bir nüfus var. Gece gündüz hareket halinde bir bölge...  Sürekli faaliyet var. Bu hareket şehri ister istemez etkiliyor. Trafiği etkiliyor, ticari hayatı etkiliyor, şehirleşmeyi etkiliyor. Manisa, OSB’nin gelişim şekline göre şekilleniyor. Bu fotoğrafın Manisa’ya artıları da oluyor eksileri de… Böyle hızlı değişen bir şehrin haliyle sorunları da boyut değiştiriyor. Bunların başında şehri ikiye bölen demiryolu geliyor. İkinci sorun Mimar Sinan Bulvarı veya halk arasındaki adıyla İzmir Bursa Sürat Yolu… Adı sürat yoluna çıktığı için sürücüler de sürat yapıyor! Oysa bu isim tamamen uydurma. Şehrin girişinden çıkışına kadar Manisa’yı karpuz gibi ikiye bölen bu yol aslında bölünmüş karayolu. Sürat yolu falan değil. Meskun mahal! Aman dikkat…

Şehri bölen bir diğer unsur sulama kanalları. Namı diğer ölüm kanalları!

Çeşitli platformlarda şehrin sorunları tartışılırken nedense yukarıda saydığım bu üç detay hiç söz konusu olmuyor. Ne belediye başkanları, ne valiler ne de diğer yerel yöneticiler şehir geliştikçe bölünmesini sorun olarak görmüyor. Demiryolu, Mimar Sinan Bulvarı ve sulama kanalları sadece insanlar can verdiğinde gündeme geliyor. Ne acı değil mi? Oysa insan hayatı son bulduktan sonra ne anlamı var konuşmanın?

KUZEYDEN GÜNEYE GEÇERKEN ÖLÜM TEHLİKESİ

Malum, bu şehir kuzey-güney olarak ikiye bölünmüş. İnsanlar kuzeyden güneye geçerken üç engeli aşmak zorunda. Sulama kanalı varsa çevresini dolaşacaksın, demiryoluna geldiğinde sağına soluna iyi bakıp, kulağını kara trene vereceksin. Tren yolunu sağ salim geçtikten sonra Mimar Sinan Bulvarı’ndaki derme çatma üstgeçitlerden birine yakınsan şanslısın. Değilsen yandın! Ya en yakın üst geçide kadar yürüyeceksin ya da trafik ışıklarına… Çok acilse işin, demir parmaklıklardan karşıya atlayacaksın. Ki bunu yapma! Hayatını tehlikeye atma!  

Her yıl mutlaka bu üç sorun nedeniyle ölümler yaşanıyor. Sadece son 1-2 ayda demiryollarında 2 kişi can verdi. Geçen yıl evvelki yıl onlarca Manisalı, bu şehirde yaşayan onlarca insan hayatını kaybetti. Niye kaybetti? Kuzey-Güney yüzünden…  

Ben şahsen büyükşehir belediye başkan adaylarına Manisalılar adına, şu soruyu soracağım;

Manisa’nın kuzeyinden güneyine veya güneyinden kuzeyine geçiş yaparken insanlar ölüyor. Ölümlerin son bulması için var mı bir projen veya fikrin?

Eğer yoksa daha kaç insanın ölmesi lazım bu sorunun projelendirilmesi için? Kuzey-güney ölümleri daha kaç yüreği yakacak, kaç vicdanı yaralayacak?

Buna cevabı olan başkan adayını da sizlere detaylarıyla ben anlatacağım…  Olmayanları da önce Allah’a sonra da kamunun vicdanına havale edeceğim.

Duyarlı olan veya olmayan herkesin bilgisine…