Manisa Trabzonlular Derneği’nin organize ettiği Hamsi Şenliği’ni izlerken Manisa’da doğmamış Manisalıları düşündüm… Manisa’da doğmamış ama bu şehrin havasını soluyan suyunu içen ne çok insan var değil mi? Türkiye İstatistik Kurumu’nun rakamlarına gör

 

Manisa Trabzonlular Derneği’nin organize ettiği Hamsi Şenliği’ni izlerken Manisa’da doğmamış Manisalıları düşündüm… Manisa’da doğmamış ama bu şehrin havasını soluyan suyunu içen ne çok insan var değil mi? Türkiye İstatistik Kurumu’nun rakamlarına göre Manisa'da 63 farklı milletten insan yaşıyor. Manisa en çok yabancının yaşadı 29'uncu şehir. Yabancı derken yabancı uyruklu vatandaşlar kastediliyor.

Gelelim Manisa’da doğmayan Manisalılara…

TÜİK’in verilerine göre Manisa’da yaşayan nüfusun % 73,6’sı Manisa ili nüfusuna kayıtlı durumda. Nüfusun geriye kalanı Manisa’da yaşayan ancak diğer illerin nüfusuna kayıtlı insanlardan oluşuyor. Hep merak konusudur Manisa’da en çok hangi şehirden insanın yaşadığı. Cevabı belli. Bu şehirde Manisalılardan sonra en çok Balıkesirli yaşıyor. Rakam 41 bin 817.  Bir başka deyişle Manisa ili nüfusunun % 3,1’ini Balıkesirliler oluşturuyor. Manisa’da, Balıkesir’den sonra en çok sırasıyla 26 bin 881 kişi ile İzmir, 21 bin 268 kişi ile Muş ve 21 bin 201 kişi ile Kütahya nüfusuna kayıtlı vatandaşlar yaşıyor.

Manisa’da 359 bin 966 kişi diğer illerin nüfusuna kayıtlı durumda. Yani işin özü Manisa nüfusunun en az yüzde 26,4’ü Manisalı değil!

Bu, şu demek; Manisa son 40-50 yılda çok ciddi göç almış ve nüfusu çeşitlenmiş bir şehir. Manisa sadece doğu, güneydoğu değil, Balkanlar’dan ve Ortadoğu’dan da göç alıyor.

Bu durum şehir için çeşitli sorunlara neden oluyor. Ancak aynı zamanda bir avantaj. Şehrin kültürel yapısı olabildiğince zenginleşti. Örneğin Laleli’nin göbeğinde doğu ananelerinden esintilerin yer aldığı bir düğüne her hafta sonu rastlayabilirsiniz. Ya da çarşıda Bitlis veya Siirt’e özgü büryan kebabı yedikten sonra tatlı niyetine Antep baklavası veya Diyarbakır burma kadayıfı yeme şansınız var. Mevsim yaz ise Kahramanmaraş dondurması iyi bir seçenek olabiliyor.

Sabah kahvaltısı için İzmir usulü kumruya artık her yerde rastlamak mümkün. Ekmek alacaksanız mutlaka bir Karadenizli eli değişmiştir o hamura.    

Kültürel zenginliğe her yerde rastlamak mümkün. Manisa milletvekillerinin bile çoğunun Manisalı olmaması bu şehrin bir eksiği değil hoşgörüsüdür. Manisa’da doğmamış ama Manisalı olan, kendisini böyle hisseden on binlerce insan var.   

Mesela en son Cumhuriyet Meydanı’nda çok keyifli bir şenliğe şahit oldu Manisalılar. Üstelik çoğu Manisa’da doğmamış Manisalıların oluşturduğu, organize ettiği bir şenlik. Hamsi şenliği. Hamsi denince zaten çoğumuzda akan sular duruyor. Öyle bir sembol ki bu balık, adını duyunca aklımıza horon geliyor, türküler geliyor, Karadeniz’in o sımsıcak insanı geliyor, uşaklar geliyor. Ve tabi ki kemençe geliyor aklımıza… 

Manisa Trabzonlular Derneği tarafından bu yıl ilk defa düzenlendi. Dernek Başkanı Mustafa Kazaz ve yönetim kurulu üyelerini tebrik ediyorum. Cumhuriyet Meydanı’na renk getirdiler. Şenlik boyunca 3 ton hamsi yaklaşık 6 bin kişiye ikram edildi. Etkinliğin en güzel tarafı Manisa Valiliği, Manisa Büyükşehir, Yunusemre ve Şehzadeler belediyeleri ile çeşitli kurum ve iş adamlarının yaptığı işbirliğiydi. Manisa’nın gri tonlarda bulutlu bir Pazar günü renklendi sayelerinde. Bu ilk etkinlik geleneksel olarak devam edecekmiş. Devam etmeli de… Manisalılar hamsinin tadını aldı çünkü. Organizasyonun eksikleri vardı ki bu normal. Ancak bardağa dolu tarafından bakmak lazım. Bu kaynaşma, bu birlikteliğin uzun yıllar devam etmesini diliyorum. Hatta istiyorum. Çünkü kemençeye de hamsiye de doyamadık. 

Sonuç itibariyle Manisa’da doğanlar ile Manisa’ya sonradan gelenlerin meydana getirdiği coğrafyanın adıdır Manisa… Bize düşen ise bu zenginliği yaşamaktır.   

SEVGİLİLER GÜNÜ

Sevgililer Günü’nü oldum olası sevmem. Doğum günlerini de pek sevmem. Hatta bazı istisnalar hariç pek kutlamam. Bu konuda yakın çevrem ve ailemden zaman zaman ciddi eleştirilere maruz kaldığım da oluyor. Ama bu kez fikrim biraz değişti. Bir cadde üzerinde elindeki gülleri satmaya çalışan kadını izlerken iyi ki Sevgililer Günü var diye içimden geçirdim. Bu özel gün eğer bir kişinin bile evine ekmek götürmesine sebep oluyorsa kutlansın. Ki on binlerce kişi bugünü bekliyor. Her ne kadar Sevgililer Günü manevi havasından çıkıp endüstriyel bir güne dönüşmüş olsa da o bir kişinin mutluluğu benim için yeterli olmalı. Sevginizin, sevgimizin daim olması dileğiyle…