MASKİ Genel Müdürlüğü, kurum ile ilgili ortaya atılan ve basında yer bulan iddialara cevap verdi. İdare tarafından kurumun sorumluluk sahasında yer alan bölümlerle ilgili GEMA Vakfı Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu açıklamalarına istinaden bilgilendirme metni yayınlandı.

Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü, basında yer alan ve kurumun da adının geçtiği açıklamalarla ilgili kamuoyunu bilgilendirdi. Kurumdan yapılan açıklamada, MASKİ’nin daha temiz Gediz ve Bakırçay Havzası için birçok çevreci yatırım yaptığı belirtildi. MASKİ yetkilileri, İdarenin endüstriyel nitelikteki atıksuları arıtmakla değil, sadece evsel nitelikli atıksuları arıtmakla yükümlü bir kamu kurumu olduğunu ifade ederek, “Tüm dünyada çevre kirliliğini ortadan kaldırmak için adımlar atılıyor. Biz de genç bir kurum olmamıza rağmen Gediz ve Bakırçay Havzalarını korumak için atıksu arıtma tesislerinden güneş enerji santrallerine, altyapı çalışmalarından içme suyu depolarının bakım-onarımlarına kadar hizmet alanımız içerisinde vatandaşlarımıza refah seviyesi yüksek bir şehir sunmak için çalışıyoruz” denildi.

“6 yılda, 6 atıksu arıtma tesisi inşa edilerek hizmete alındı”

MASKİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamanın devamında, “Daha temiz Gediz ve Bakırçay için Büyükşehir olduktan sonra hizmet vermeye başlamamızın ardından yüksek maliyetler nedeniyle çalıştırılamayan ve atıl durumdaki tesisleri yeniden çalışır yaptık. Bu sürecin ardından Manisa merkezde artık ihtiyacı karşılamayan atıksu arıtma tesisinin yerine yeni bir tesis inşa ettik. Kurum bünyesinde Turgutlu, Soma, Gördes, Alaşehir Merkez ile Alaşehir Kavaklıdere’ye inşa ettiğimiz tesisler ile Manisa’ya 6 yılda 6 atıksu arıtma tesisi kazandırdık” ifadelerine yer verildi.

“Alaşehir Merkez AAT Kasım 2020’den bu yana faaliyette, Sarogöl AAT ise son aşamaya geldi”

Kilimcigöldelioğlu’nun açıklamasında belirttiği ‘Alaşehir Atıksu Arıtma Tesisi inşaatları bitirilememiştir’ ifadesi ile ilgili olarak da kamuoyunu bilgilendiren MASKİ, Alaşehir’deki tesisin Kasım 2020’den itibaren su alımı yapılarak faaliyete alındığının altını çizdi. Sarıgöl atıksu arıtma tesisinin ise kısa bir süre önce inşa edilmeye başlanmasına rağmen şuan betonarme imalatlarının tamamlandığı ve mekanik aksamlarının montajlarının yapıldığı ifade edildi.

“Atıksu arıtma tesisi olmayan ilçe merkezi kalmayacak”

MASKİ yetkilileri inşa çalışmaları devam eden ve projesi hazır olan tesislerle de ilgili bilgi verdi. Yapılan açıklamada, “Atıksu arıtma tesisi olmayan ilçe merkezi kalmaması için yoğun bir tempoda çalışıyoruz. Selendi ve Demirci ilçelerimizde çalışmalarımız hızla sürüyor. Köprübaşı Atıksu Arıtma Tesisimizin projesi de hazır. İller Bankası tarafından ihaleye çıkılacak tesis sonrasında atıksu arıtma tesisi olmayan ilçe merkezimiz kalmayacak” ifadeleri kullanıldı.

“MASKİ’den önce nüfusun yüzde 34’üne verilen atıksu arıtma hizmeti yüzde 77’ye çıktı”

MASKİ’nin sadece evsel nitelikli atıksuları arıttığını, endüstriyel atıksuların ise sanayi bölgelerinin ya da firmaların kendi sorumluluğunda olduğunun belirtildiği açıklamada MASKİ, “İşlettiğimiz 19 atıksu arıtma tesisi ile 1 milyon 100 binin üzerinde nüfusa hizmet veriyoruz. MASKİ’den önce nüfusun yüzde 34’üne atıksu arıtma hizmeti verilirken yapılan yatırımlar ve atıl tesislerin yeniden çalıştırılmaya başlanması ile birlikte bu rakamı yüzde 77 seviyesine taşıdık. Hedefimiz Manisa’nın tamamına bu hizmeti sağlamaktır” ifade etti.

"Çevreci yatırımlar 2 ödül aldı"

MASKİ yetkilileri, 2016 yılında düzenlenen 2’nci Su ve Çevre Ödüllerinde en çok altyapı ve en çok atıksu arıtma tesisi yapan kurum olarak ödüle layık görüldüklerini, 2019 yılında düzenlenen 5’nci Su ve Çevre Konferansı’nda çevreye en çok yatırım yapan Büyükşehir Belediyesi ödülü aldıklarını söyledi. Tarafsız kurumlar tarafından ödüle layık görülen MASKİ’nin üzerine düşen görevi layıkıyla yaptığının altını çizen MASKİ yetkilileri, alınan 2 ödülün yapılan yatırımları tescil eden çok önemli bir durum olduğunu söyledi.

"İçime elverişli olmayan sondaj kapatılıyor ya da artıma tesisi inşa ediliyor"

MASKİ tarafından yapılan açıklamaya şöyle devam edildi: “Kilimcigöldelioğlu’nun belirttiği üzere yüzeydeki kirlilik tüm dünyada, ülkemizde ve Manisa’mızda da yeraltı sularına karışabilir. Ancak sondajlarımızın açılışından itibaren uyulması gereken yönetmelikler mevcut. Sondaj açıldığı zaman karşılaşılabilecek ağır metal ve diğer olumsuz durumlara karşı analizler yapılıyor. İçime uygun olmayan sondaj kuyuları kapatılıyor. İçme suyu arıtma tesisi inşa edilerek içime uygun olabilecek sondaj kuyuları için de arıtma tesisi inşa edilip, şebekeye bağlantısı yapılıyor. Şebekeye bağlantısı yapılan suların kurum tarafından gerekli dezenfeksiyon ve klorlama işleri de düzenli olarak gerçekleştiriliyor. Bu açıdan içme sularımızın ilçelerimizde içilememesi gibi bir durum yoktur.”

Rektör Kibar’dan Başkan Zeyrek’e hayırlı olsun ziyareti Rektör Kibar’dan Başkan Zeyrek’e hayırlı olsun ziyareti

“Salihli’nin köylerinde su içilemiyor ifadesi doğru değil”

İdare olarak vatandaşa kesintisiz ve sağlıklı içme suyu ulaştırmak için yoğun mesai harcadıklarını belirterek açıklamalarını sonlandıran MASKİ yetkilileri, “İçme suyu kaynaklarımızdan, depolarımızdan, okul ve cami çeşmelerinden Halk Sağlığı Merkezleri tarafından numune alınarak analiz yapılıyor. Sayın Kilimcigöldelioğlu’nun belirttiği üzere Salihli’nin köylerinde su içilemiyor ifadesi doğru değil. Yapılan analizler sonucunda içime elverişli olmayan herhangi bir durum söz konusu değil. Kamuoyuna saygıyla arz ederiz” denildi.

GEMA VAKFI BAŞKANI NE DEMİŞTİ? 
Gediz Havzası Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma, Çevre ve Kalkınma (GEMA) Vakfı Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu ve Yönetim Kurulu üyeleri Manisa Gazeteciler Cemiyeti’nde basın mensupları ile bir araya gelerek, Gediz Nehri’nde yaşanan kirlilik ve Marmara Gölü ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Manisa, İzmir, Uşak ve Kütahya’daki yer altı sularının hepsinin kirli olduğunu belirten Kilimcigöldelioğlu, “On yıl sonra içecek su bulamayacağız. Salihli’nin köylerinde şu an içme suyu içilemiyor. Belediyeler de suyun kirliliğine hiç önem vermiyor. Gölmarmara gölü şu anda talumar edildi. 55 bin dönüm arazi ekiliyor” dedi.
SİYASİLER SUDAN ELİNİ ÇEKMELİ
AK Parti Manisa Milletvekili İsmail Bilen’i, gölü tekrar canlandırmak yerine göl arazisini TİGEM’e vermeye çalıştığını savunan Kilimcigöldelioğlu, “Kesinlikle göl arazisi verilemez. İsmail Bilen bir kere dahi göle gelmedi ama oturduğu yerden demeçler vererek, ‘TİGEM’e verilsin’ diyor. Artık siyasiler çevreden, sudan ellerini çeksinler; karışmasınlar. Gediz’in tertemiz olmasını istiyoruz. Gediz’e atık su kanalı yapılsın. Atık su kanalı yapıldığında su berrak akacak. Fakat belediyeler bunun üzerine kesinlikle durmuyor” diye konuştu.
FABRİKA ATIKLARI GEDİZ’E AKIYOR
Alaşehir Çayı’nın Gediz Nehri’nin en kirli noktalarından biri olduğuna işaret eden GEMA Vakfı Başkanı Kilimcigöldelioğlu, “Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan Alaşehir ve Sarıgöl Belediyesi’nin arıtma tesisleri inşaatları bitirilememiştir. Alaşehir’de 40’a yakın tarımsal işletmenin, Salihli’de kurulu olan fabrikaların bir kısmının evsel sanayi atıkları, Alaşehir ve Salihli’deki jeotermal tesislerinin atık suları Alaşehir Çayı’na ve Gediz Nehri’ne dökülmektedir. Gediz Havzası Koruma Eylem Planı ve Gediz Nehri Yatağı ıslahı acilen bitirilmeli ve ağaçlandırılmalıdır. Ayrıca nehir yatağı yerli-yabancı turizme kazandırılmalı, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından bu projeler devreye sokulmalıdır. Gediz Nehri’ne paralel kanalizasyon kolektör hatları yapılmalı ve Menemen İlçesi Maltepe Beldesi’nde büyük bir arıtma tesisi kurulmalıdır. Sanayi ve belediyeler için müşterek ileri atık su arıtma tesisleri kurulmalıdır. Evsel ve sanayi atıkları Gediz Nehri’ne dökülmemelidir. Gediz Nehri tertemiz ve berrak akmalıdır” ifadelerini kullandı.
GEMA Vakfı Genel Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’den sürekli randevu talep ettiklerini fakat Ergün’ün başkan yardımcılarını görevlendirdiğini söyledi. Kilimcigöldelioğlu, şöyle konuştu: “Başkan Cengiz Ergün’den geçen yıl yine randevu talep ettim. Genel Sekreter Aytaç Yalçınkaya’yı görevlendirdi. Yalçınkaya ile bir saate yakın yaptığımız görüşmede, Gediz nehrinde yaşanan kirlilik sorunu ile Marmara Gölü’nde yaşanan susuzluk sorununu dile getirdik. Daha sonra GEMA Vakfı Yönetim Kurulu olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i ziyaret ettik. Gediz nehrinde yaşanan kirlilik sorunu ve çözüm önerileri ile Marmara Gölü’nde yaşanan su sıkıntısını dile getirdik. Başkan Soyer’e, Gediz Nehri’nin doğduğu Murat Dağı’ndan başlayıp, Gediz İlçesi, Kula, Alaşehir, Salihli, Turgutlu, Marmara Gölü (Gölmarmara), Gördes Barajı, Akhisar, Saruhanlı, Manisa ve Menemen bölgelerinden geçmekte olan Gediz Nehrinde yaşanan kirliliği inceleme teklifinde bulunduk. Başkan Soyer, bu geziye katılacağını ve yerinde incelemelerde bulunacağını söyledi.
GEDİZ’İN DURUMU FOTOĞRAF SERGİSİNDE
Önce İzmir Büyükşehir belediyesi Danışmanları ve İZSU Genel Müdürlüğü ekibiyle bölgede incelemelerde bulunduk. Daha sonra Başkan Soyer ile 4 gün süren bir inceleme gezisi yapıldı. Bölgede yaşanan sorunları yerinde gören Başkan Soyer 4 gün süren gezinin sonunda Gediz Deltası’nda GEMA Vakfı’nı ödüllendirdi. Gediz Havzası Fotoğraf Sergisi düzenlenmesi için destek verdiler. Aynı ilgiyi ve desteği Manisa Büyükşehir Belediyesi’nden de bekliyoruz. Esat Erçetingöz bölgeyi gezerek 4 bine yakın fotoğraf çekti. İlk sergi İzmir Adnan Saygın Kültür Merkezi’nde açıldı ve 13 gün sürdü. Aynı sergiyi 17-24 Ekim 2022 tarihinde Foça’da gerçekleştireceğiz. Ayrıca Gediz Havzası içerisinde yer alan tüm ilçelerde ve Ankara’da düzenlemeye devam edeceğiz.”
‘DSİ, MARMARA GÖLÜ’NÜ DÜŞÜNMEMİŞ’
Açıklamasında Devlet Su İşleri’ne (DSİ) de eleştirilerde bulunan Kilimcigöldelioğlu, “DSİ Marmara Gölü’nü hiç düşünmemiş. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yüzde 50 içme suyu verilmesine, Marmara Gölü çevresindeki arazilere yüzde 50 tarımsal sulama suyu verilmesine karar verilmiş. Ancak Marmara Gölü hiç düşünülmemiştir ve susuz kalmıştır. Çiftçilerimizde arazileri ekerek tarımsal sulama suyunu bitirmişlerdir. Şu anda bir yıla yakın göl sahasında bir damla dahi su kalmamıştır. Daha sonra Mart Ayında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in katılımıyla Göl Kenarında bulunan Tekelioğlu Köyü’nde bir etkinlik düzenledik. Susuzluk sorununu Türkiye’ye duyurduk. GEMA  Vakfı olarak konuyla ilgili 16 dilekçe verdik” şeklinde konuştu.
TARIM ARAZİLERİ KORUMA ALTINA ALINMALI
Başkan Kilimcigöldelioğlu, Bölgede birinci ve ikinci sınıf tarım arazilerinin koruma altına alınması gerektiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Salihli, Alaşehir ve Kula’da jeotermal enerji tesisleri kurulmaktadır ancak bu bölgenin en değerli ürünü olan üzüm, zeytin ve tarımsal ürünler devre dışı bırakılmaktadır. 1. ve 2. sınıf tarım arazileri de koruma altına alınmalı, jeotermal, kentleşme ve sanayi yatırımlarına izin verilmemelidir. Tarım ve Orman Bakanlığı, Jeotermal konusunda ve bu durumdan doğan zararlar hususunda çalışmalar yapmalı ve reenjeksiyon kontrolleri sağlanmalıdır. Açılmış olan
Jeotermal kuyular ve Reenjeksiyon kuyularının kontrolleri yapılmalı ve yeni süreçte büyük ova kapsamında Jeotermal kuyulara izin verilmemelidir.
KANSER VAKALARI HIZLA ARTIYOR
Toprak ve Su kaynaklarının yok olmaması adına hiçbir kamu yararı ile ilgili kararı kıyaslanmamalıdır. Ayrıca Jeotermal sulardaki atık suların kesinlikle toprağa bulaştırılmaması gerekir. Jeotermal kuyuların denetlemesi için sivil toplum kuruluşlarının da bulunduğu bir takip komisyonu kurulmalıdır. Jeotermal enerji 1. Sınıf tarım arazilerinde yapılmamalıdır. Gediz Nehrindeki tarımsal sulamadan kaynaklanan kirlilik kanserde en önemli unsurlardan biridir. Artık her evde her aile de birer kişi de kanser olayına rastlanmaktadır. Üniversite hastanelerinde bütün kemoterapi odaları dolu, koridor da dahi kemoterapi yapılmaktadır.”

Kaynak: iha