Hastaneye yapılan başvurularda sanayide çalışanlarda pozitif vakaların fazla olduğunu vurgulayan Duran, “Orada ciddi bir patlamada olabilir. Rakamlar saklanıyor. Bakanın açıkladığı rakamlar bile tam değil. Türkiye’de günlük 50 bin vakanın olduğu tahmin ediliyor” dedi.
Duran, İstanbul ve Ankara’da belediyelerin tabip odalarıyla işbirliği içinde olduğunu ancak Manisa Belediyesi’nden herhangi bir bilgi alamadıklarını söyledi. Duran, “Sonuçta bu bizim değil belediyenin sorumluluğundadır. Kendi vatandaşına karşı da bir sorumluluğu var. Onların çıkıp bir şeyler söylemesi gerekiyor onların önünde bir engel yok. Biz sadece kendi alanımızdaki söylüyoruz” diye konuştu.
Duran, hemen hemen her hastanede sağlık çalışanlarda günlük ortalama 5 pozitif vakanın çıktığına dikkat çekerek, “Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinde psikiyatri hastası ama Covid-19 hastası olarak yatıyor. Durumu ağır değil, ağır olanları sevk ediyoruz. Ama biz şuan Covid-19 olarak psikiyatri hastalarını takip ediyoruz. Dışarıdan gelenler pozitif çıkıyor. Koşullar yetersiz, yukarıdan baskı var, hastanın yatırılmasıyla ilgili. Her merciden baskı var. İzmir, Antalya’dan gelen pozitifli hastaların olduğunu biliyoruz. Dışarıdan pozitif hastayı kabul edip yatırıyoruz. Orada psikiyatri tedavisini yapmaya çalışıyoruz. Bu temas sonucunda sağlık çalışanları pozitif çıkıyor. Çünkü çok kötü koşullarda hizmet vermek zorunda kalıyorsunuz” diye konuştu.
Önümüzdeki yıl kanser pandemisinin ortaya çıkacağını, bundan dolayı da görünmeyen mağdurları düşünmek gerektiğini ifade eden Yönetim Kurulu Üyesi Genel Cerrahi Uzm. Dr. Ezgi Altınsoy, “Belki bacağınız arıyor, belki karnınız arıyor. Ve hastaneye gitmiyorsunuz Covid olduğu için. Zaten çeşitli hocalarımız önümüzdeki yıl bir kanser pandemisinin de olacağını söylüyorlar. Biz şüpheli hastalarımıza endoskopi yapamıyoruz. Bazı ameliyatlarımızı, serviste, ameliyathanede yerimiz olmadığı için yapamıyoruz. Sadece Covid hastası olarak bakmayıp görünmeyen mağdurları düşünmek lazım. Belki de bizlerden biri olacak bu. Seneye buramız ağrıdı gitmedik başka bir şey çıkacak. Tanısı gecikmiş çok hastalık olacak. pandemi döneminde buz dağının üstündekilerini görüyoruz ama pandemi bittiğinde buz dağının altındakileri göreceğiz” dedi.
Manisa’da günlük vakanın 3 bine yaklaştığına dikkat çeken Manisa Tabip Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Peyker Temiz, “Covid 19 salgınının 10. ayına geldik. Salgın azalmadı, yaygınlaştı. Yöneticilerimiz, yetersiz ve gecikmiş tedbir kararları ile sorumluluğu vatandaşa, yükü sağlık çalışanlarına yüklediler. Manisa’da Covid 19 saptanan yeni olgu sayısı günlük 3 bine dayanmıştır. İlçelerdeki yoğunluk ve yatak kapasitesindeki kısıtlılık nedeniyle, merkeze sevk edilen hasta sayısı çok fazladır. Manisa merkezde hizmet veren hastanelerin de yataklı servisleri ve yoğun bakımları dolu olduğundan hastalar acilde yatak boşalmasını beklemektedir. Tüm hastanelerde servis ve yoğun bakım yatak kapasitesi belirgin ölçüde artırılmasına rağmen bu yeni yataklar da ihtiyaca yetmemektedir. Yoğun bakım yatağı ve solunum cihazı kapasitesini artırmak üzere hastanelere yeni malzemeler gönderilse de, bu yeni açılan servislere hizmet verecek yeni personel olmadığından verimli kullanılmaları mümkün değildir. Hastanelerde serviste ya da yoğun bakımda yatan hastalar kısa sürede çıkamadığı, yataklar günlerce boşalmadığı için, her gün bunlara yenilerinin eklenmesiyle kapasitenin sınırları zorlanmaktadır. Hastanelerdeki bu iş ve hasta yoğunluğu nedeniyle, Covid dışında kalan hastaların hastaneye, hekime ulaşmaları zorlaşmış, tanı ve tedavi gecikmeleri nedeniyle mağduriyetler oluşmaya başlamıştır. Neredeyse bir beyin kanaması, bir kalp krizi gibi acillere bile ayıracak yoğun bakım yatağı kalmamıştır. Aile hekimlerinin izlem yapması gereken karantinadaki Covid19 pozitif veya temaslı kişilerin sayısı, hekim başına 150-200 civarıdır. Bu izlemler yanı sıra günlük hasta muayenesi, gebe ve bebek izlemleri, rutin aşılamalar derken, yetişilmesi mümkün olmayan bir iş yükü aile hekimlerinin sırtına yüklenmiştir. Sağlık çalışanlarının çoğunun Covid19’a yakalanması nedeniyle kapatılan aile hekimliği merkezleri vardır. Hizmetteki aksamalar, aile hekimliklerinde çalışan hekimlere ve sağlık çalışanlarına şiddet sonucunu doğurmaktadır. Filyasyon ekiplerinin Covid19 pozitif olgulara ve temaslılarına yetişmesi çok güçleşmiştir. Evde izlenen Covid19 hastalarına teslim edilen ilaçların değişkenlik göstermesi, yeterli bilgilendirme olmadan bu ilaçların kullanımının kişilerin inisiyatifine bırakılması da tedavinin aksamasına, bulaş süresinin uzamasına, klinik durumun ağırlaşmasına, hastaneye başvuruların artmasına yol açmaktadır. Sağlık çalışanlarının tamamında yorgunluk, bezginlik, tükenmişlik gözlenmektedir. Şu ana kadar yaşamını yitiren sağlık çalışanı sayısı 180’i geçmiştir. Her gün birlikte mesai yaptığımız arkadaşlarımızdan en az 5’inin Covid 19’a yakalandığı haberini alıyoruz. Sadece sağlık çalışanları değil, aileleri de hem risk altında, hem endişe içindedir. Beden yorgunluğu yanı sıra kaygı bozuklukları başta olmak üzere ruhsal sıkıntılar yaşar hale geldik. Tükendik, ölüyoruz ama sesimizi ne halkımıza, ne yöneticilerimize duyuramıyoruz. Acilen gerekli tedbirle alınmalıdır” dedi. Temiz, aile hekimlerinde meydana gelen pozitif vaka nedeniyle kapandığını, belli bir süre sonra yeniden açıldığını, ancak vatandaşların öfkelerini oradaki sağlık çalışanlardan çıkardığını belirtti.
Yönetim Kurulu Üyesi Sevil Sapmaz Karabağ, Manisa Şehir Hastanesi’nde 120 yoğun bakım yatağının Covidli hastalar için ayrıldığını belirtti. Karabağ, yeni yoğun bakım açılması için çalışmaların yürütüldüğünü, çok az sayıda yoğun bakım yatağının bulunduğuna dikkat çekerek, sağlık çalışanlarının fiziksel açıdan değil ama moral anlamında çöktüğünü kaydetti.
