Manisa Tabip Odası Başkanı Dr. Şahut Duran, 130 ülkede Covid-19 sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak kabul edildiğini belirterek, Türkiye’de de bir an önce kabul edilmesi gerektiğini kaydetti. Duran, “Pandemi dolayısıyla bu toplantıyı az sayıda bir katılımcıyla gerçekleştiriyoruz. Burada önemli olan tüm dünya da olduğu gibi bizim ülkemizde de sağlık çalışanlarının bu hastalığa yakalanma oranı daha yüksek. Normalde yakalanma oranı 4-5 kat iken hekimlerimiz 10 kat üstünde. Bakanlığın şuan ki son dönem çelişkili açıklamaları da hasta vaka sayısıyla ilgili bakanlığın ilettiği hasta sayısı 40 bini geçmiş durumda. Sağlık çalışanı olarak 40 bin. Bunlar hasta mı vaka mı olduğu belli değil. Ancak bildiğimiz tek bir şey var hala efekte oluyor. Bizler ölüyoruz. Bir hafta içinde 7 hekimimizi kaybettik. Covid-19 salgınının başlangıcından bugüne, bize bildirilen 50’si hekim olmak üzere 110 sağlık emekçisini kaybettiğimizi üzüntüyle açıklıyoruz. Son bir haftada kaybettiğimiz meslektaşlarımızın sayısı 7. Bir haftada 7 hekim. Son olarak iki gün önce çok değerli bir hekimimizi, bir tabip odası başkanımızı, Aydın Tabip Odası Başkanı Meslektaşımız Sevgili Op. Dr. Esat Ülkü gibi yeri kolay kolay doldurulamayacak çok kıymetli bir değerimizi daha kaybettik. Acımız sonsuzdur.  Başladığı ilk günden itibaren Covid-19 salgınının ilk karşılayıcıları doğaldır ki tüm dünyada olduğu gibi sağlık çalışanlarıdır.  Dolayısıyla şuan dünyada 130 ülke tarafından meslek hastalığı olarak kabul edilen Covıd-19 ülkemizde kabul edilmedi henüz.  Bugünkü amacımız sağlık çalışanlarında da meslek hastalığı olarak kabul edilmesi ve hasta yakınlarına bu şekilde yardım edilmesi ile ilgili bir mücadelemiz var. Bu mücadelemiz sürecek” dedi.
Manisa’da bu hafta vakalarda tekrar bir artış göründüğüne dikkat çeken Şahut Duran, “Geçen hafta biraz azalmıştı. Günlük 100 vakanın altına düşmüştü. Bir ay önce 200-300 vaka değişiyordu. Vaka sayısı artarken bu son dönemde tekrar genel olarak vaka sayısı artmış durumda. Sağlık çalışanları olarak da bu ay içinde 100’e yakın çalışanımızın enfekte olduğunu biliyoruz. Bizim bu veriler tabi hastanede çalışan arkadaşlarımız da aldığımız bilgiler. Ortalama olarak biz bu sayıları toplamaya çalışıyoruz. Şuana kadar Manisa’mız da bir emekli hemşiremiz vefat etti hastalıktan dolayı. Onun dışında yeni birkaç hekim arkadaşımızın hastalandığını da biliyoruz. Sağlık çalışanları içerisin de personel, güvenlik, sekreter de var. Yani her hastanede çalışan sağlık emekçileri hastalanıyor” şeklinde konuştu.


Manisa’da vaka sayıların yeniden 200’lere yükseldiğini açıklayan Duran, “Yani şöyle sağlık bakanın ilettiği hasta sayısı ve vaka sayısı farklı biraz çünkü bakan kendi de söyledi sadece hastaneye yatan semptom gösteren ve pozitif olanların sayısını veriyor. Buradaki sayı pozitif veya tomografiyle tanısı konan vakalar.  Bunların büyük bir kısmı evde takip ediliyor. Tabi biz yine filyasyon çalışmaları devam ediyor. Bir çok anlamda. Filyasyon çalışmalarını önemsiyoruz. Bu konuda vatandaşlarımız da ve sağlık çalışanlarımız da hassasiyet göstermesi gerekiyor. Filyasyon bu hastalığın bir şekilde kontrol altında tutulmasını sağlayan bir çalışma. Filyasyon ekibimiz hasta olanlarla temas kuranları onları izolesini sağlama ve takip etmeyi sağlıyor. Türkiye’de yüzde 25-30 civarında semptomluya ulaşabiliyoruz.  Yani aslında 4 kişiden 1 kişiye ulaşılabiliyor. Temaslıların 4’de 3’ü ortalıkta geziyor. Buna rağmen yine de bir başarı sağlanabiliyor. Yani şuan ki durum kontrol altında tutulabiliyor. Ama bu sayının daha yüksek olması durumunda biliyoruz ki daha rahat bir süreç yönetilebilecek” diye konuştu. 


Duran, “Birçok ülkede sağlık çalışanlarının toplumun diğer kesimlerine göre 4-5 kat daha fazla Covid-19 ile hastalandığı, hatta ülkemizde olduğu gibi bazı ülkelerde de 10 kattan fazla hastalanma riski taşıdıkları saptanmıştır.  Bunun için “Covid-19, sağlık çalışanları için milenyumun ilk meslek hastalığıdır”  tanımlamaları yapılmıştır.  Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve birçok Uluslararası örgüt, COVID-19 hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmesi yönünde açıklama yapmıştır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından da henüz salgınının başlangıcında bu yönde değerlendirmeler yapılmış; sağlık çalışanlarının korunmasına yönelik önlemlerin alınması için ülkelere uyarılarda bulunulmuştur. İtalya, Almanya, Belçika, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri, Güney Afrika ve Malezya dâhil 130’a yakın ülke tarafından Covid-19 sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak kabul edilmiştir. Evet, dünyadaki birçok ülke Covid-19’u meslek hastalığı olarak kabul ederken maalesef ülkemizde halen resmi olarak Covid-19 meslek hastalığı olarak kabul edilmemiştir.  Oysa Dünya Sağlık Örgütü’nün belirttiği üzere; sağlık hizmeti nedeniyle COVİD-19 enfeksiyonu geçiren bir sağlık çalışanının zararının tazmini, rehabilitasyonu ve tedavisinin sağlanması sağlık çalışanının haklarındandır. 6331 sayılı kanunumuzda da tanımlandığı üzere sağlık çalışanlarının Covid-19 hastalığı “mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalıktır.” Yasalarımızda meslek hastalıklarının bildirim ve kaydının birincil yükümlülüğü Sağlık Bakanlığı’ndadır.   Bu nedenle Sağlık Bakanlığı tarafından kayıtlarında olan Covid-19 hastası sağlık çalışanlarının sayıları günbegün açıklanmalı ve bunlar otomatikman meslek hastalığı statüsüne alınmalıdır.  Bu kayıt ve bildirimin doğrudan SGK için bir “illiyet bağı” delili oluşturduğu konusunda mevzuatımızda gerekli değişiklikler ivedilikle yapılmalıdır.  Böylece Covid-19 pandemisi ile mücadele sırasında vefat eden veya hastalanarak mağduriyet yaşayan sağlık çalışanlarının mağduriyetlerinin giderilmesi ve zararlarının tazmin edilmesinin önü açılmalıdır” dedi. 
 
Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı tarafından açıklanan verilere göre Covid-19 hastası sağlık çalışanı sayısı 40 bini geçtiğini vurgulayan Duran, “Bu sayının sadece semptom gösteren sağlıkçıların sayısı mı, yoksa semptom göstersin veya göstermesin PCR ve BT ile tanı konan tüm sağlıkçıların sayısı mı olduğunu ne yazık ki bilmiyoruz; ancak bildiğimiz bir şey var: hala enfekte oluyor, hastalanıyor, malul kalıyor ve ölüyoruz.  Bizler emeğimizin karşılığını istiyoruz. Bizler özlük hakkımızın gereği olarak  “karşılaştığımız Covid-19 ateşinin bizi yakması halinde bunun belgelenmesini” istiyoruz.  Covid-19 pandemisi bizi çalışamayacak derecede yaktığında, bizlerde hasar bıraktığında, sağlığımızın olmazsa olmaz sosyal belirleyicisi olan “yaşamımızı idame ettirme sosyal güvencesi” istiyoruz. Covid-19 pandemisi bizi öldürdüğünde, yaşamımıza mal olduğunda geride bıraktıklarımızın meslektaşlarımızın, sosyal sürdürülebilirliklerinin devam edebilmesini istiyoruz, dünyanın her tarafında verilen bu özlük hakkının ülkemizde de yasalaşmasının güvencesini istiyoruz. Türk Tabipleri Birliği olarak pandemi süresince kaybettiğimiz sağlık çalışanlarımız ve onların yakınları ile birlikte Covid-19 hastalığına yakalanarak mağduriyeti olan meslektaşlarımızın yanındayız. Covid-19’un ülkemizde de biz sağlık emekçileri için meslek hastalığı olarak tanınmasının ve bu konuda ivedilikle gerekli kararların alınmasının artık aciliyet arz eden bir zorunluluk olduğunu kamuoyuna saygıyla bildiririz” diye konuştu. 

Manisa Tabip Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Peyker Temiz, “Doktorlarımızdan çok sayıda hastalanalar ve hayatını kaybedenler var. Bugün onları anmak üzere toplandık. Özellikle de geçen hafta 7 hekimi kaybetmiş olmanın acısıyla buradayız. Aydın Tabip Odası başkanımızı kaybettik. Hepimiz çok üzgünüz. Çünkü yakından tanıdığımız çok iyi bir hekim. Aynı zamanda hepimizin abisi konumunda önemli bir hekimdi. Pandemi devam ediyor. Ülkemizde ve tüm dünyada. Ne yazık ki hasta sayılarında ölümlerde henüz bir azalma veya kontrole alınmış bir hastalık tablosu yok. Hastanelerimiz hala pandemiden dolayı yoğun bakımlarda dahil olmak üzere doluluğunu sürdürüyor. Tabi günlük yaşam devam ediyor. Okullar açıldı. Tedbirlerimizi çok daha sıkı bir şekilde almalı uygulamalıyız. Vatandaşlarımızdan bu konuda duyarlılık bekliyoruz. Maske mesafe ve temizlik kurallarına uymalarını ve bunla birlikte yapılan uyarılara mutlaka talimatlara uymalarını bekliyoruz. Biz sağlık çalışanları olarak bugün aynı zamanda Covıd-19’un bir meslek hastalığı olarak kabul edilmesini talep ediyoruz. Nasıl ki cephe de ölen ya da tatbikatta yaşamını kaybeden bir asker şehit kabul ediliyorsa. Aynı şekilde hastanede çalışanlarının da özlük haklarını istiyoruz” dedi.

Editör: TE Bilişim