Asyalı, Manisa’da tüketicilerden 10 bin fazla başvuru geldiğini açıkladı.  İbrahim Akdoğan,  Zekeriya Karabulut, Şehzadeler İlçe Hakem Heyeti Başkanı Mustafa Durmaz ile birlikte basın açıklaması yaptı. Başkan Asyalı, “Birleşmiş Milletlerin 15 Mart 1985 tarihinde Tüketici Evrensel Bildirgesi’ni ilan etmesi ile her yıl 15 Mart Dünya Tüketiciler Gününün içinde bulunduğu hafta Tüketiciyi Koruma Haftası olarak kutlanıyor. Ülkemizde 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ve Uygulama Yönetmelikleri ile Tüketici Hakları güvence altına almıştır. Ancak tüketicinin etkin korunmasının sağlanması adına asıl görev tüketicinin kendisine düşmektedir.  Satın almış olduğumuz bir malın ayıplı çıkması halinde, satın almış olduğumuz bir hizmetin ayıplı olması halinde, mesafeli satış sözleşmelerinde, iş yeri dışı satış sözleşmelerinde, taksitle satış sözleşmelerinde, abonelik sözleşmelerinde, paket tur sözleşmelerinde tüketici işlemlerinde sorun yaşanılması, satıcı veya sağlayıcı tarafından Tüketici Kanunda belirtilen haklarımızın kullandırılmaması hallerinde hangi yolu izlememiz gerektiği hususunda tüketici olarak bilinçli olmalıyız.  Bilinçli, kaliteli ve ihtiyaç doğrultusunda tüketim, tüketiciye olduğu kadar ülke ekonomisinin kalkınmasına da katkı sağlayacaktır. Bu açıklamalar ile tüketicilerin dikkatini çekerek, Tüketici Hakları Derneği Manisa Şubesi olarak tüm Manisalıların Tüketiciyi Koruma Haftasını kutlarız” diye konuştu. 

BELGE FATURA OLMAYINCA SONUÇ ALAMIYOR 
Vatandaşların son zamanlarda bilinçlenmesiyle birlikte gelen şikayet sayılarının da arttığına dikkat çeken Asyalı, “Vatandaş ayakkabı alıyor bozuk çıkıyor geliyor. Şemsiye alıyor bozuk çıkıyor geliyor. Sadece Şehzadeler İlçe Hakem Heyetine ayda ortalama 500-600 başvuru geliyor.  Manisa’ya baktığımızda yılda ortalama en az 10 bin şikayet geliyor. İl Hakem Heyetine de belirli bir limitin üzerinde olan başvurular geliyor. 7 bin 550 TL ile 11 bin 330 TL arasındaki uyuşmazlıklar geliyor.  Yani Tüketici Hakem heyetlerinde 11 bin 330 TL’ye kadar olan uyuşmazlık çözülebiliyor. Bunun üzerinde olan uyuşmazlıklar Tüketici Mahkemesinde çözülüyor. Tüketicilerin en fazla yaşamış olduğu mağduriyetlerden bir tanesi iş yeri dışında satış sözleşmesidir. Bir takım insanlar işte biz Milli Eğitim Bakanlığı’ndan geliyoruz, bakanlıktan onaylıyız diyerekten hocalarız, öğretmenleriz diyerekten eğitim programları, online eğitim programları satıyorlar. Ve bu şekilde tüketicilerin 14 gün içerisinde cayma hakkını olduğunu söyleyerek cayma hakkını yazılı olarak yapması gerekirken, işte siz bize telefonda açsanız biz sizin sözleşmenizi iptal ederiz diye yanlış yönlendiriyorlar. Ve bu şekilde borçlandırıyorlar. Tüketiciler en büyük mağduriyetleri işyeri dışındaki satış sözleşmeleriyle yaşıyorlar. Çünkü karşılarında muhatap olacakları kimse yok. Evrak yok, fatura yok. Bu sefer tüketici usulüne uygun bir şekilde cayma hakkını gerçekleştirmediği için Tüketici Hakem Heyeti’nden olumlu sonuç ta alamıyor. Onun için tüketicilerimizden iş dışında yapılan sözleşmelerden uzak durmalarını istiyoruz” diye konuştu.   

BİLİNÇLİ KALİTELİ VE İHTİYAÇ DOĞRULTUSUNDA TÜKETİM
Tüketicinin etkin korunmasının sağlanması adına asıl görev tüketicinin kendisine düştüğünü vurgulayan Asyalı, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Satın almış olduğumuz bir malın ayıplı çıkması halinde, satın almış olduğumuz bir hizmetin ayıplı olması halinde, mesafeli satış sözleşmelerinde, iş yeri dışı satış sözleşmelerinde, taksitle satış sözleşmelerinde, abonelik sözleşmelerinde, paket tur sözleşmelerinde tüketici işlemlerinde sorun yaşanılması, satıcı veya sağlayıcı tarafından Tüketici Kanunda belirtilen haklarımızın kullandırılmaması hallerinde hangi yolu izlememiz gerektiği hususunda tüketici olarak bilinçli olmalıyız.  Bilinçli, kaliteli ve ihtiyaç doğrultusunda tüketim, tüketiciye olduğu kadar ülke ekonomisinin kalkınmasına da katkı sağlayacaktır.”

Editör: TE Bilişim