CHP Şehzadeler İlçe Başkanı Hakan Gürtunca, “Pamuk bizim en değerli tarımsal ürünümüz. Özellikle geçmiş yıllarda 550 bin dönüme ekilen pamuk, devletin yanlış tarım politikaları sonucunda 50 dönüm ancak ektik. Bu bizim pamuğumuz tüm dünyada bilinir. Özellikle Gediz, Karaağaç ve Bakırçay havzasında yetişen pamuğumuzun dünya literatüründeki adı Mıntıka pamuğudur. Lif yapısı bakımından tüm dünyada takdir gören bir pamuktur. Pamuk ipliğe dönerken kaliteli iplik yapımında bu pamuğun kullanılması gerekir. Ama geçmiş dönemlerde Amerika’nın yaptığı baskılarla Çin, Özbekistan ve Yunanistan’dan alınan pamuklara yılda bizim 1,5 milyar dolar paramız girmektedir. Bu bizim çiftçilerimizin cebinden alınıp diğer ülke çiftçilerine ödenen bir paradır. Peki, bunu düzeltmek için ne yapmamız lazım. İlk olarak pamuğa şuan gördüğümüz şekilde değil de hızlı bir şekilde devlet organizasyonuyla mekanizasyona girilmesi lazım. Orada toplama maliyetleri de düşüyor. Pamuk bir elden aynı anda toplanıyor. İkinci olarak pamuğun yerine bu ülkede mısırlar ekilmeye başladı. Bu sene iklim dolayısıyla yaşana kıtlığın anası sebebi nedir. Darı ektiğimiz vakit pamuğa en az 2,5- 3 kat fazla su ve gübre gidiyor. Bu da topraklarımızın yapısının bozulmasına sebep oluyor. Kuraklığa sebep oluyor. Bunu düzeltmek için 7 sene önce Ak Parti bir proje açıkladı. Dedi ki Salihlideki barajdan ve diğer barajlardan 1-1,5 sene içerisinde bitireceğiz demişlerdi. Oradan kapalı sistemle ovaya gelecek ve pamuk üreticisi damlama sulamasıyla pamuklarını sulayacaktı. Ama 7 sene geçti toplam 1.5 milyar dolarlık maliyetli iş yapılmadı. Pamukta bu defa azalmaya başladı. Yılda biz 1,5 milyar dolar dışarıya ithalat pası öderken bizim pamukçumuz bu rezilliği çekerken hala o proje hayata geçmedi. Üçüncü konuda pamuk primleri ödemesi. Pamuk primleri 2018 yılında 80 kuruştu. 2019 yılında da 80 kuruştu pamuk. Geldik 2020 yılına bu pamuğun bu ülkede üretilmesini istiyorsak. Çünkü tekstil bizim dünyada en çok bilinen sektörümüzdür. En çok ihracat yaptığımız sektörümüzdür. Pamuk alanlarını büyütmek istiyorsak. Eskisi gibi pamukçuların altın çağlarını yaşamak istiyorsak yapmak istediğimiz belli. Bu sen en az pamuk ürün fiyatı 1.5 lira olmalı. Pamuk fiyatı da en az 5.5 lira olmalı ki bu çiftçi üretimine devam etsin. Pamuk üreticine devlet diyor ki ekme kardeşim. Maalesef Türk çiftçisinin cebinden bir az önce saydığım ülkelerin çiftçilerinin cebine para aktarılıyor. Başka da yapılan bir şey değil. Biz çiftçinin yanındayız. Üreticinin yanındayız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak projelerimiz de hazır. Bir az önce sadece eleştirmek amaçlı değil çözüm öneriyle birlikte her olayla ilgili görüşlerimizi açıklıyoruz. Pamukçularımıza inşallah iyi bir fiyat, iyi bir ürün, iyi bir destekleme fiyatının ve gecikmeden 2019’un prim parası 2020’nin haziran sonunda ödenmeli insanlara bu insanların mazotçusu bekliyor. İlaççısı bekliyor, gübrecisi bekliyor. Bu insanları böyle bekleterek zor duruma koymanın bir anlamı yok biz CHP olarak halkın her kesiminin derdini biliyoruz. Ve çözümlerini de biliyoruz.inşallah cumhuriyet halk partisinin iktidarıyla Türkiye’nin tüm kesimlerinin yüzünü güldüren projelerimizle olacağız” dedi.
CHP İl Başkanlığı Tarım Komitesi üyesi Cem Erdöl, “Makinenin gireceği alanlar büyük alanlar. Büyük alanlarda ekim yapılamadığı için, çiftçiler yapmadığı için makinenin geri gelmesi kar marcını düşürüyor. Makineyi kullanan kişiler cazip hale gelmiyor. Bu sefer yevmiyeye yöneldiği zaman maliyeti ikiye üçe katlıyor. Bizim ülkenin en büyük sorunu girdilerin çok yüksek olması. Bu girdiler çok yüksek olduğu için insanların kazancı değişiyor. Başkanımın da söylediği gibi 5 TL- 5 buçuk TL bu pamuğun maliyeti. Bu insanların ilaç parası da var. İlaç geçen seneye nazaran yüzde seksen arttı. Ve bu tarlanın icar parasını koymak zorundasın. Mazot girdileri, elektrik, su. Elektrik fiyatları anormal şekilde yükseldi. Bu girdilerin yüksek olması çiftçileri çok büyük dara ve zora düşürüyor. Hükümetin acil önlemler alması lazım. Tarımda acil önlemler alınmadığı sürece bu ülkede tarım yok olacaktır. Ve yok olmaya hızlı bir şekilde gitmektedir. Yalnız bir tek pamukta değil, üzümde de aynı şey oldu. Domatesler tarlalarda kaldı. 30 kuruşa insanlar domatesi toplamadı, tarlalardan sürdüler. Bir domatesin sizin sofranıza gelişindeki o süreci anlatsam, o kadar meşakkatli bir şekilde sofranıza geliyor ki o çiftçilerin neler yaşadıklarını hissedin. Ve bu insanlar para kazanamıyorlar. Para kazanmadığı sürece bu ülke açlığa doğru gidecek. Yoksulluk daha büyük boyutlarda olacaktır.”
