CHP’lilere sıkıntısını dile getiren 58 yaşındaki üreteci Vural Yağmur, artan girdi maliyetleri sebebiyle artık elindeki büyükbaş ve küçük baş hayvanları besleyemez duruma geldiğini dile getirdi. 
Üretici Vural Yağmur sıkıntısını şu şekilde dile getirdi:

“Yaz başında 2 liraya aldığımız arpa şimdi 4,5-5 lira. Biz hayvanlarımızı besleyemez duruma geldik. Beslediğimiz hayvanların yüzüne bakmaya utanıyorum. Ulu Önder Atatürk Kurtuluş Savaşı’nı yaptığı dönemlerde bu ülkenin parası altın değerindeydi. Şimdi Atatürk’ün resminin bulunduğu paranın değeri kalmadı. Devlet yardımları zenginlere, yandaşlara ve tarikatlara yapacağına üreticiye yapsa, biz bu ülkenin tüm ihtiyaçlarını karşılarız. 3 ay önceye kadar kimseye borcum yoktu. Cebimdeki kredi kartlarını bile kullanmıyordum. Şuanda kartlarımın hepsi dolu. Karnında yavruları olan hayvanlarımı besleyebilmek için borç altına girdim.”
Ziyarette bir üreteci ise borcundan dolayı traktörünü satmak durumunda kaldığını dile getirerek, “elimdeki traktörümü sattım Gübreciye olan borcumu ödeyebildim. Şimdi benim ekip, biçmemi nasıl bekleyebilirler. Artık halimiz harap durumda. Yabancı çiftçileri destekleyeceklerine, önce Türk çiftçisine sahip çıksınlar.” diye konuştu. 

“TARIM KANUNU TAM OLARAK UYGULANSA BU SIKINTILAR YAŞANMAZ”
Yaşanan sıkıntıları dinledikten sonra üreticilere partisinin tarım politikaları hakkında bilgi veren CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban, üreticinin yaşadığı en büyük sıkıntının GSMH’deki yüzde birlik payın tarıma aktarılmaması olduğunu ifade etti. 
CHP ‘li Balaban yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “AKP’nin 20 yıllık iktidarında ülkemiz tarım ve hayvancılıkta bitti. İnsanlar üretmek istemiyor. Tarım arazilerini boş bırakıyor. Milletimiz ile birlikte kuracağımız halk iktidarında ilk önerimiz planlı bir tarım. Planla tarım olmadan bir ülkede tarım kalkınmaz. Çiftçinin, köylünün ürettiği bütün ürünlere alım garantisi vereceğiz. Otoyollara, hastanelere ve havaalanlarına nasıl garanti ücret veriyor, bizde üreticimize vereceğiz. Çiftçimizin bütün bankalara olan borçlarını faizlerini sileceğiz. Beş yıllık yeniden bir yapılandırma yapacağız. Lisanslı depoculuğu teşvik edeceğiz. Üreticin malını gerçek değerde satılmasını sağlayacağız. Ulu Önder Atatürk, ‘Köylü Milletin Efendisidir’ diyor. Atatürk döneminde çıkan Tarım Kanunu’nun 21. Maddesinde şöyle yazar; Türkiye’deki milli gelirin her yıl yüzde 1 köylü ve üreciye karşılıksız olarak hibe anlamında verilir. Bugün Türkiye’deki gayri milli hasıla 850 milyar dolardır. Bunun yüzde biri 8,5 milyar dolar eder. Eğer bunu devlet üreticimize, çiftçimize dağıtsa zaten bu sorunlar ortadan kalkar. Ama AKP zihniyeti bu 8,5 milyar doların 3/1’ini bile çiftçimize destek olarak dağıtmıyor. Bu kanunu bile uygulamıyorlar. Ama bizim iktidarımızda bu kanun tam olarak uygulanacak. Üreticinin en önemli kara gün dostu olan TARİŞ gibi kooperatifleri destekleyeceğiz. Gübre ve yem konusunda üreticimize destek olacağız. Bunlar zor konular değil. Tercih meselesidir. AKP üreticiyi tercih etmiyor. Ama bizim iktidarımızda öncelikli tercihimiz üreticimiz ve çiftçimiz olacaktır.”

“DOLAR ÖKSÜRDÜKÇE ÇİFTÇİ KANSER OLUYOR”
CHP Şehzadeler İlçe Başkanı Hakan Gürtunca ziyarette yaptığı açıklamada, girdi maliyetlerindeki artış sebebiyle çiftçinin artık üretemediğini, hayvan üreticisinin ise hayvanlarını kesime göndermek sorunda kaldığının altını çizerek şu ifadelere yer verdi; “Bir ülkenin olmazsa olmazları gıdası, üretimi ve tarımıdır. Eğer üretim olmazsa o ülkede yaşam durur. Bu nedenle çiftçinin üretmesi gerekir. Çocukken bize şunu söylerlerdi; ‘Dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden biriyiz’ derlerdi. Ama şuan ülkemiz çok kötü bir dar boğazda. Çiftçi üretmezsek kazanırız demeye başladı. Çünkü girdi maliyetleri arttı. Üretim yapabilmesi için yemin, mazotun, gübrenin, tohumun uygun fiyatlarda olması gerekir. Ama öyle değil. Ama her gün fiyatlar yukarı gidiyor. Gübre fiyatı almış başını gidiyor. Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana diyorlar. Yiğit artık kuru bir ekmeğe bile muhtaç olmuş durumda. CHP döneminde ekmek karne ile satılıyor diyorlar. Şimdi durum nasıl. Ortada savaş yok, kıtlık yok. Ama millet artık gıdalarını karne ile alacak duruma geldi. Artık çiftçi üretemiyor. Maliyetlere karşılayamıyor. Üretici artık bu fiyatlarla ya gübrenin yarısını atacak, ya da hiç atamayacak. Atamazsak önümüzdeki sezon kıtlık artacak. Artık sesimizi çıkartmamız lazım. Sesimizi yükseltmemiz lazım. Hayvancılıkla uğraşanlar perişan. Hayvanları kesime göndermek zorunda kalıyor. Para kazanmıyor. Dolar öksürdükçe Türk çiftsini kanser oluyor. Bizim önerilerimiz hazır. Yerli üretime gereken destek neyse vereceğiz. Üreticimizi teşvik edeceğiz. Yandaşı değil, çiftçimizi, hayvan üreticimize destek sağlayacağız. Bu desteği halkın iktidarı ile birlikte sağlayacağız.”

Editör: TE Bilişim