HAK-İŞ Manisa İl Başkanı Turan Karafil, demokrasilerde darbe, ihtilal ve antidemokratik müdahalelere yer olmadığını belirterek, “12 Eylül 1980 darbesi başta olmak üzere darbe, ihtilal, muhtıra ve bütün antidemokratik müdahaleleri reddediyoruz” dedi.


HAK-İŞ Manisa İl Başkanı Turan Karafil, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin 41’inci yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “12 Eylül askeri darbesinin 41’inci yıl dönümünde, başta 12 Eylül 1980 darbesi olmak üzere bütün darbeleri, muhtıraları ve antidemokratik müdahaleleri reddediyoruz. Bu tür yollara tevessül edenleri şiddetle kınıyoruz. Darbe dönemlerinde vatandaşlarımızın yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesini istiyoruz. HAK-İŞ Konfederasyonu olarak 46 yıllık tarihimizde, 12 Eylül askeri darbesine, 28 Şubat ‘Postmodern’ darbesine, 27 Nisan ‘e-bildirgesine’, 27 Mayıs 1960 darbesine, 15 Temmuz hain darbe girişimine, siyasi parti kapatmalarına karşı çıkmanın, her zaman demokrasiden ve özgürlüklerden yana tavır almanın haklı gururunu yaşıyoruz. Son olarak yakın tarihimizde yaşadığımız 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı HAK-İŞ, bütün teşkilatı ile birlikte olayın anlaşıldığı ilk dakikalardan itibaren sokaklara çıkmış, tanklara; silahlara karşı göğsünü siper etmiş, bu uğurda şehit ve gaziler vermiştir. Milletimiz büyük bir demokrasi mücadelesi vererek, darbecilere karşı bir ilki başarmış, hainlere karşı tek vücut olmuştur. Gecenin sonunda demokrasi galip gelmiş, halkımız demokrasiye olan inancını çok net bir şekilde ortaya koymuştur. Darbe ve ardından yaşanan kriz dönemlerinde kamu ve özel sektör dahil olmak üzere ülkemiz ekonomik anlamda dar boğaza girmiş, milli gelir ve büyüme hızı düşmüş, işsizlik oranlarında önemli ölçüde artış yaşanmıştır. 12 Eylül döneminde 30 bin civarında işçi işten çıkarılmış, 5 Nisan 1994 krizinde 500 bin işçi, 2001 krizinde 450 bin esnaf ve işçi işini kaybetmiştir. Alın teriyle ve el emeğiyle ekmeğini kazanan çalışanlarımız darbelerin ve ekonomik krizlerin en büyük mağdurları olmuşlardır. 12 Eylül 1980 darbesinde olduğu gibi 28 Şubat’ta da emek hareketi büyük bir zarara uğramıştır. Emek hareketinin önü kesilmiş, baskı ve korkularla, görevlendirmelerle, sivil ve demokratik refleksler zayıflatılmıştır. Darbeyle işçilerin örgütlenmesinin önüne büyük engeller konulmuş, işçilerin ekonomik ve sosyal kazanımlarına engel olunmuştur. Türkiye darbelerle bütün boyutlarıyla hesaplaşmalıdır. Darbelerle mücadelenin tamamlanabilmesi için o dönemde hükümeti yıkma görevi üstlenen medya örgütlerinden iş dünyasına, meslek kuruluşlarından işçi örgütlerine, yargı mensuplarından üniversite mensuplarına ve siyasetçilere kadar, süreçte aktif rol alan bütün kurum ve kişilerden hesap sorulmalıdır. Aksi halde 12 Eylül’den 28 Şubat’a kadar darbeler daha uzun süre konuşulmaya devam edecektir" dedi.

Kaynak: iha