Balaban yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye bugün tarihindeki en derin ekonomik buhranlardan birisini yaşıyor. Yoksulluk, açlık, sefalet yayılırken bundan etkilenmeyen tek bir yer var, saray ve avaneleri. Bugün vatandaşlarımız yeni bir alışkanlık geliştirdi, sabah kalkar kalkmaz dolar ne kadar oldu diye bakıyorlar. Çünkü dolarla yalnızca maaş almıyoruz, buğday da dolarla, ayçiçek yağı da dolarla, mazotta/benzin de dolarla, arkadaşlar bugün dolar 10 liraya, Euro 15 liraya dayanmış durumda, Türkiye bugün bebeğine bez, mama alamayan annelerin, çocuklarına bir çikolata alsa ay sonunu getiremeyecek babaların, 30 lirayla pazar yapmaya çalışan emeklilerin, iş aramayan, iş bulmaktan umudu dahi olmayan gençlerin ülkesi, Türkiye’nin nüfusunun 4’te biri yardıma muhtaç, Türkiye mutsuz, Türkiye umutsuz…

Türkiye’yi bu derin buhrandan, mutsuzluktan, yoksulluktan çıkarmak ancak doğru ekonomi politikaları ile mümkün. Hepimiz biliyoruz ki ben ekonomistim diyen bir başkanın ekonomisi bu kadar kötü yönetilen bir ülkede görevinde kalması beklenmez, biz sokaktayız, pazardayız, esnafla birlikteyiz, görüyoruz ki halkımızın umudu en yakın seçimle bu hükümetin değişmesi, görüyoruz ki halkımızın umudu ülkenin kurucusu Cumhuriyet Halk Partisi.

Sorunun farkındayız, çözümümüz var, kadrolarımız hazır. Kimse umutsuz olmasın, üretime dayalı bir ekonomiyle, yerinde sanayi teşvikleriyle, çiftçiyi de işçiyi de, yardıma muhtaç aileyi de destekleyerek, kimseyi sokakta, aç açık bırakmadan bu ülkenin ekonomisini toplamak, rahat bir nefes aldırmak mümkün. Bizler Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun da dediği gibi oylarınızdan çok sorunlarınıza talibiz, sorunların farkındayız, çözmeye hazırız. 

Arkadaşlar biz artık iş bulamadığı için kendisini öldüren insanların, atanamadığı için çalıştığı yerlerde iş kazalarında hayatını kaybeden öğretmenlerin, insani koşullarda çalışmayan işçilerin, okutulmayan kız çocuklarının, yoksulluğun ve sefaletin olduğu bir Türkiye’de değil çalışanın da emeklinin de rahat ettiği, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, insana, çevreye, doğaya saygılı bir yönetimin olduğu, vatandaştan alınan verginin her bir kuruşu için hesap veren bir hükümetin olduğu, demokrasi kültürünün yaşatıldığı, kadınların öldürülmediği bir ülkede yaşamak istiyoruz. 

Biliyorum sizler de bunun hasreti içerisindesiniz, yapılacak ilk seçimle hasret bitecek, yapılacak ilk seçimle Türkiye hasret çektiği günlerine kavuşacak"

Editör: TE Bilişim