Tarım Orman Bakanlığının önerisi ve Ticaret Bakanlığının kararıyla 31 Ekim 2021 tarihine kadar dökme zeytinyağı ihracatı yasaklandı. Gerekçe ise pandemi koşullarının belirsizliği olarak gösterildi.

Yasak kararının ne çiftçiye, ne sanayiciye, ne de ihracatçıya bir yararının olmayacağını söyleyen Bakırlıoğlu sektörün tüm paydaşları bu karara karşıyken siz kime sorarak bu kararı aldınız diye sordu.

Bakırlıoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında şu ifadeleri kullandı:

Zeytin ve zeytinyağı rekolte tahminleri yıllardır Ulusal Zeytin ve Zeytin Konseyine (UZZK) tarafından yapılmaktadır. Konsey bu yıl 170 bin ton dolayında zeytinyağı üretimi olacağını tahmin etmektedir. Geçen yıldan elde kalan 40 bin ton ve Suriye’den getirilen 20 bin ton ile birlikte ülkede 230 bin ton stok oluşmuştur.

İç piyasa ve ihracatla birlikte yıllık ortalama 170 bin ton tüketim vardır. Yani öyle söylendiği gibi rekolte az falan değildir. Üretimin ülke ihtiyacının karşılanması konusunda herhangi sorun yoktur.

bir sıkıntı olmadığını belirtmekte… Bu karar piyasayı allak bullak etmiştir. Şu anda alım satım tamamen durmuş, piyasa tamamen belirsizliğe sürüklenmiştir. Beklenti yağ fiyatlarının düşeceğidir ki bu çiftçinin ürettiği yağı zararına satması demektir.

Zeytinyağının maliyeti 25-26 liradır. Piyasa da bu fiyatlardaydı. Hesap ortada iken, maliyetler ortadayken bu yasakla zeytinyağını üreticinin elinden maliyetinin altına almak için büyük bir oyun oynanmakta ve Bakanlık maalesef bu oyunun bir parçası olmuştur…

AKP iktidarında bunlar ilk defa yaşanmıyor.

Zeytinyağı sektörü üzerinde oynanan spekülatif hareketlere sektör oldukça aşina.

Rekoltenin çok yüksek olduğu yıl Tunus’tan 10 bin ton yağ ithal edildi, sonraki yıllarda Suriye Afrin bölgesinden ihraç kaydıyla zeytinyağı getirildi iç piyasaya sürüldü.

Bunların hepsinde çiftçinin ürettiği yağın fiyatlar düştü, raftaki yağın fiyatı arttı. Şimdi aynı oyun yine oynanıyor. 

Bu karara UZZK, TARİŞ, Ege İhracatçı Birlikleri, ziraat odaları ve çiftçiler karşıdır. Peşpeşe yapılan açıklamalar ile karara tepki gösteriyorlar. O zaman bu karar kim için alınmıştır?

Basında yer aldığı gibi, ihracat taahhütlerini yerine getirmeyen bir firma için yasak kararı ile mücbir sebep oluşturup,  tazminattan kurtarmaya yönelik olduğu iddiaları vardır ki bu daha vahim bir durumdur.

Bu iddia doğru ise tuz kokmuş demektir.

Bu işte kazanı bilmiyoruz ama kaybedenleri belli. Çiftçi, sanayici, ihracatçı kaybedecek.

Yapılması gereken hiç kimsenin yararına olamayan bu karardan acilen dönülmeli ve ihracat kapıları yeniden açılmasıdır."

Editör: TE Bilişim