Sokağa çıkma kısıtlaması ve alınan birçok tedbir koronavirüs tablosuna da olumlu yansımaya devam ediyor. 
Son 50 günde günlük vaka sayısı 1100'lerden 100'lü rakamlara geriledi.
Tam umudumuzu kaybetmeye başlamıştık, kısıtlamalara birlikte vatandaşların da duyarlı davranması ülkemizi biraz da olsa düzlüğe çıkardı. 
Türkiye genelinde son bir ayda günlük 20 bin bandındaki vaka sayısı bugün itibarıyla 5 bin seviyelerine geriledi.

MANİSA'DA RAKAMLAR İYİYE GİDİYOR
Manisa'da son 50 günlük rakamlara bakıldığında çok ciddi bir değişim göze çarpıyor.
Manisahaberleri.com'un edindiği bilgiye göre aralık ayı başlarında günlük vaka sayısı 1100'ün de üzerindeydi. Manisa'da dün, yani 22 Ocak'ta 112 vaka tespit edildi. Günlük vaka sayısında 1000'i aşkın düşüş inanılmaz. Gönül ister ki bir an evvel bu sayı da sıfırlansın ama şimdilik zor görünüyor... 
Tablo vefat sayılarına da yansıdı. 
Geçtiğimiz aralık ayı başlarında 40 - 50 arasında seyreden günlük vefat sayısı 22 Ocak'ta 4 vefata kadar geriledi. Aslında bir kişinin bile bu sebeple vefat etmesi hepimizi üzer. Ki bugüne kadar birçoğumuz sevdiklerimizi kaybettik ve kahrolduk. 
Maalesef tehlike geçmiş değil. 
Manisa'da bugün itibariyle 86 kişi yoğun bakımda tedavi görüyor. Aralık ayı başında bu rakam 364'tü. 
Manisa'da bugüne kadar 349 bin 407 test yapılırken toplam 90 bini aşkın kişi koronavirüse yakalandı. 87 bin 557 kişi ise iyileşti. 
Buna şükredilir. 
Biz virüsten saklandığımız sürece o da dokunmuyor. Ama kapımızı da terk etmiyor, bekliyor sinsice... 
Dikkatli olmalıyız. Rakamlar iyiye gidiyor ama virüsün nereye gittiğini bilmiyoruz. Virüsün an itibarıyla nerede olduğunu da bilmiyoruz. Çünkü o ete kemiğe bürünmüyor, rengi yok, kokusu yok. 
Ve sürekli takipte! 
 
ESNAFA BU FATURA!  
Salgının ülkemizde görüldüğü günden bu yana zaman zaman çeşitli tedbirler alındı, kısıtlamalar uygulandı. Gittikçe tecrübe kazanıyoruz. Daha mantıklı kısıtlamalarla tabloyu olumluya çevirmeyi başardık.
Ancak gerçek olan şu ki, ekonomik açıdan çok zor durumda olan kesimler var. 
Özellikle iş yeri kapanan küçük esnafın işi hakikaten çok çok zor. 
Manisa'da kahvehaneler, kafeteryalar pandemi başladığından bu yana iş yapamadı. Son yasaklarla birlikte hepsi kapandı. Bir de bu yetmezmiş gibi sevgi yollarında sarı çizgi uygulaması geçen hafta başlatıldı. Önce herkes şaka zannetti. Ama şaka değildi.  
Aylardır iş yapamayan, evine götürecek ekmeği olmayan (bunu laf solun diye söylemiyorum) sevgi yolu esnaflarına iş yeri önünde sadece 2 metrelik bir alan bırakılmış. 
Şimdi bunun neresinden baksak bilemiyorum. 
Sarı çizgiyi uygulamak hem de şu süreçte…
Bu iş yerleri zaten kapalı, açıldığında biraz iş yapacaktı, o da olmayacak. 
Bu hesapta bir yanlışlık var sanki… 
İnsanlar zaten kapalı alanlara girmeyecek, dışarıda oturacak. Ama dışarıda da son derece yetersiz bir oturma alanı.  
Yani bir yandan kapalı alanlara girmeyin çağrısı, diğer yandan dışarıda da oturmayın kuralı.
Çok tuhaf, çok ilginç, çok enteresan…
Farkındayım, son cümledeki üç kelime de yaklaşık aynı anlama geliyor. 
Son durumu özetliyor sanki…    
İşyerlerinin önündeki tenteler sökülüp yenisi yapılacak deniyor. Yahu işletmeciler zaten borç harç içinde, hangi parayla yapacaklar bunu? 
Üstelik ekonomik olarak olağanüstü bir süreçten geçiyor herkes.  Zamanlamayı nasıl ayarladığınız?
Yani hükümetle esnafı karşı karşıya getirmek, hele şu süreçte kime ne fayda sağlayacak, ben bunu sayın yetkililerin takdirine bırakıyorum. Ve bir de bu pencereden bakmalarını umuyorum.  
Nasıl mı yapılmalı? 
Bakın olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Sadece kafeteryalar değil bütün küçük esnaf büyük bir sıkıntı içinde. Ve salgın bitse dahi bu işin etkileri en az 2 yıl devam edecek. 
Bırakacağız insanlar kendini toparlasın, bırakacağız biraz alışveriş olsun, biraz ayağa kalksın herkes. 
Ve ne olursa olsun kanunlar uygulanırken günün şartları dikkate alınmalıdır. 
Aksi halde çıkacak olan faturadan hiç kimse kaçamaz.
Şöyle empati yapın;
Aylarca maaşınız ödenmezse ve bir de bunun üstüne ödenme ihtimali de ortadan kalkarsa ne yaparsınız?