AK Parti il kongresi her yönüyle Manisa'da tartışılıyor. Hatta haftalardır tartışılıyordu.  Listeye girmesi gereken isimlerden ziyade girmemesi gereken isimler daha çok konuşuldu. 
Kongre öncesinde 2 adayın daha adı geçiyordu. Ancak kongreye de tek liste ile gidildi. 
Parti içinde ne oldu ne bitti bilmiyorum, sorma gereği de duymadım. 
Ancak genel olarak şöyle bir hava hakimdi. Murat Baybatur önderliğindeki Ak Parti sorunsuz bir kongre geçirmek istedi. Küskünlüklerin en az seviyede olacağı bir kongre... 
Bu belki dışarıdan antidemokratik bir yaklaşım olarak da algılanmış olabilir. Bu konuda eleştiriler de var. Hatta eleştirilerde haklılık payı da olabilir. 
Ancak parti içi bir mesele gözüyle bakıldığında, Murat Baybatur'un kongredeki mücadeleyi kongre öncesinde yapıp, tek liste ile sandığa gidilmesini sağlaması da bir kural ihlali değil. Hatta siyasette gayet doğal bir durum. 
Ama bunu yapabilmek çok listeyle seçime gitmekten belki de daha zor. Çünkü iktidar partisinde tek listeli bir kongre için ikna kabiliyetinizin çok yüksek olması gerekir. 
Ya da otorite... 
Bazı ilçe kongrelerinde bu otorite sağlanamadı. Adaylar tek listeye razı edilemedi. Örneğin Turgutlu’da bunun faturası ağır oldu. 
AK Parti'de 2 listeli seçim geçmişte de çok yaşanmadı.
Genellikle bir aday üzerinde konsensüs sağlandı.
Böyle bir havada dev bir spor salonunda kongre yapmak riskleri de içinde barındırıyordu.
Şöyle ki;
Dev salonu tıka basa doldurursanız pandemi var, dolduramazsanız boş kalmış eleştirileri olacak.
Kongre salonuna ulaşım bir hayli sıkıntılı. Hava soğuk. Aslında şartlar çok elverişli değil. Hatta salgın her ne kadar çok hafiflemiş olsa da il kongresinin yapılış tarihi bir süre daha ertelenmeliydi. Salon ne kadar da büyük olsa etkileşim vardı ve koronavirüs bulaşıcılığı açısından riskli bir ortam hakimdi. Bu bakımdan kongrenin yapılmaması daha doğru olurdu. 
Gelelim listeye... 
Tek tek isimler üzerinden gitmeyeceğim çünkü hakikaten çok fazla isimlere takıldığımızda iş dedikoduya dönüyor. 
Bazı eski il başkanları ve il yöneticilerinin oğullarına yönetimde yer verilmesiyle sadece gençleştirmek amaçlanmış olamaz. Parti içinde Baybatur ve ekibine daha önceden muhalif bazı isimler bile listede. Küskünlükler ve dargınlıkların bitirilmesi amaçlanmış. 
Hatta partiye küsenleri mahcup da etmiş olabilir bu adımlar.  
Salih Hızlı'nın istediği isimlere ‘hayır’ denmemiş. Eski yönetimden de bazı yöneticilerle bir harman yapılmaya çalışılmış. 
Buna rağmen tartışılmaya açık bir liste…
Ancak siyasette mükemmel ya da herkesin tamam dediği bir liste yapmak tarihin hiçbir döneminde mümkün olmamıştır.        
Yönetime giremediği için kızan, küsen partililer var. Hatta istifa eden birkaç isim de var. 
Bu tepkileri en aza indirmek başarı sayılıyorsa listede bu var. 
Zamanla fotoğraf biraz daha netleşir.  
Büyük kongre delegeleri sıralamasının başında Bülent Arınç’ın ardından Hüseyin Tanrıverdi’nin olması sadece “vefa” ifadesiyle açıklanabilir.  
Genel olarak amaç kongre sürecini parçalanmış bir şekilde değil, olabildiğince bütünlük fotoğrafı vererek tamamlamaktı. Listede verilmek istenen mesaj budur. 
Ne kadar verildi, bu biraz da zamanla cevap bulacak.   
Artık seçilmiş bir il başkanı olan Salih Hızlı’nın Akhisar’da yakaladığı başarıyı il başkanlığı sürecinde farklı bir noktaya taşıması için geniş bir zaman dilimi ve saha var. 
Ve siyasette fırsatlar asla bitmez. 

Bütün bunlar aslında Manisa’yı ilgilendiren detaylar. 
Asıl mesele ne biliyor musunuz? 
Listeler, kişiler, isimler değil.  
Kimin ne yaptığıdır. 
Kaldı ki bir yerden sonra kontrol sizde de değil. 
Siz ne yaparsanız yapın Ankara’da rüzgar esmezse Manisa’da yaprak kıpırdamaz. 
Bu siyasetin ve tüm partilerin gerçeği. 
Ama her şeye rağmen bir kişi bile çok şeyi değiştirebilir. 
İz bırakabilmek. Bütün mesele bu…

SEÇİM HAVASI 

CHP İl Başkanı Semih Balaban’ın nasıl bir siyasi mücadelenin içinden geldiğini bir çoğumuz biliyor. Son savaştığı kişi malumunuz Özgür Özel. Savaşmak derken elbette mücadeleyi kastediyorum. Kongreleri hatırlıyorsunuz.
Ancak şuan ikilinin arasından su sızmıyor. Toplantılar, etkinlikler birlikte yapılıyor. Varsa da bir sorun bize aksettirilmiyor. Kol kırılır yen içinde kalır örneği.   
Balaban son günlerde siyasi partileri ve çeşitli kuruluşları ziyaret edip Kılıçdaroğlu’nun kitabını hediye ediyor. Manisahaberleri.com’a Şehzadeler İlçe Başkanı Hakan Gürtunca ile birlikte ziyarete gelen Semih Balaban, laf arasında sorularımızı da yanıtladı. Karşılıklı sohbette “seçim mi var” sorusunu yönelttim. “Yok ama seçim varmış gibi çalışıyoruz” cevabını verdi. 
CHP’yi daha önceden bu kadar hareketli görmemiştim. İYİ Parti kongre sürecini atlattı. Diğer partiler de alel acele teşkilatlandı, kongrelerini yaptılar.
Son olarak AK Parti Türkiye geneli ve Manisa’da kongreleri tamamladı.  
Demem o ki sanki seçimlere bir hazırlık havası var. Sanki herkes seçim varmış gibi davranıyor. Bu kadar hareketlilik biraz fazla değil mi?  
İnşallah bana öyle geliyordur…