Manisa’da kentsel dönüşüm için ilk adımlar atıldığında “eyvah” demiştim. Manisa’nın en eski mahallelerinde onca konut sahibiyle anlaşmak, onları ikna etmek, sonra o konutları yıkıp yerine yenisini yapmak çok ama çok zor bir işti. 
Kocatepe, Gediz, Bayındırlık, İshak Çelebi ve Dilşikar Mahallelerini kapsayan ve biraz da deli cesareti isteyen bir iş. 365 dönümlük alan üzerinde çalışma yapılacak, kazma vurulacak. 
İşin başına dönünce stres basıyor insanı. Ama buna cesaret edip başlayan, bu çileye katlanan, süreci atlatan ve sonuç alan bir isim var. Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik…
Ve tabi ki ekibi… 
Temeli 7.5 yıl önce atılan, son 4 yılı bizzat ikna ile geçen dev bir proje… 
Projenin ilk etabında 2 mahalle var. 605 konut ve 54 işyeri yapılarak hak sahiplerine teslim edilecek. Ama öncesinde 30 Nisan’a kadar tüm evler boşaltılarak yüklenici firmanın işe başlaması sağlanacak. 
Bir çırpıda özetledim. Masa başında bunları yazmak kolay tabi. Ama işi ilmek ilmek işleyen Ömer Faruk Çelik’in başında bulunduğu ekibe bir de sorun bunu. Neler çektiler kim bilir. 
Ne tepkiler ne itirazlar.   
Salı günü bir basın toplantısıyla gelinen noktayı açıklayan Başkan Çelik’in gözlerindeki ışıltı, yüzündeki tebessüm her zamankinden farklıydı.   
“50 yıllık hayal” diyordu. 
Ve şu ifadelerle özetliyordu işi;  
“Eski Manisa’nın kurulduğu Spil’in yamaçlarında Ulucami çevresindeki bölgede vatandaşımızın hasretle beklediği kentsel dönüşüm projesi başlıyor. 1. Etaptaki eski evler, 30 Nisan’a kadar boşaltılacak ve yıkılacak. Cumhurbaşkanımızın himayesinde, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve TOKİ ile birlikte 605 konut ve 54 dükkanın inşaat çalışmalarında ilk kazmayı vuruyoruz. Manisa’mıza ve Şehzadelerimize hayırlı uğurlu olsun.”  
İşin en dikkat çeken yanı aslında şuydu;
Birinci etap için, toplam 654 meskenin hak sahiplerinden, 637’si ile görüşülmüş ve 597’si ile anlaşma imzalanmış. 
Bu da vatandaşların yüzde 91.28’i ile uzlaşmak anlamı taşıyor. Bu oranı yakalamak hiç kolay değil.
Peki tüm bunlar gelecek için ne anlama geliyor. 
Bu sorunun cevabı çok önemli. Çünkü Manisa’nın imar ve şehircilik açısından en problemli mahalleleri birkaç yıl içinde Manisa’nın en gözde yeri haline gelecek. Bu kesin. 
İkincisi olası bir depremde çoğu yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olan konutlar, yapılar yıkılacak yerine modern, depreme dayanıklı evler yapılacak. 
Üçüncüsü vatandaşlar hak ettikleri ferah, güzel evlerde, yeşil alanlarıyla, yollarıyla modern mahallelerde yaşamlarını sürdürecek. 
Bu mahallelerimizin bazı cadde ve sokaklarına ambulans giremiyordu, itfaiye aracı dar sokaklarda ilerleyemiyordu. Bu sorunlar ortadan kalkacak. 
Daha modern, daha insanca yaşamak herkesin hakkı.
Mutlaka memnun olmayan, zararlı çıktığını düşünen insanlar da vardır. Herkesin yüzde 100 memnun, mutlu olması mümkün değil. Ama çoğunluğun mutlu olduğu, nu işe onay verdiği bir gerçek. 
Ben özellikle bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Hatta bu yazıyı sırf bu detay için kaleme aldım. O da şu…
Bugüne kadar her belediye başkanı, her iktidar hatta burada yaşayan vatandaşlar, çarpık yapılaşmış bu mahallelerin yeniden planlanması gerektiğini ifade etti. Bunları hep duyduk, gördük. Ama hiç kimse adım atmadı. Somut bir çözüm için elini taşın altına koymadı. 
Bu bağlamda Ömer Faruk Çelik’in çabası gerçekten tarihe geçen bir çabadır. O bile bu işi sürdürürken zaman zaman pes etme noktasına gelmiştir muhtemelen. Ama vazgeçmemek bir erdemdir. Ne olursa olsun doğru bildiğiniz yoldan şaşmamak ve tereddüt etmeden hayallerinizin peşinden koşmak budur.  
Ömer Faruk Çelik’i vazgeçmediği için tebrik ediyorum. Ekibini tebrik ediyorum. Her ne olursa olsun bu işi hayırlı bir şekilde diğer üç mahalleyi de kapsayan etapları bir bir hayata geçireceğine inancım tamdır. 
Bu çabanın başarıya ulaşması için herkes elinden geleni yapmalıdır. Sadece Ömer Faruk Çelik ve diğer belediye başkanlarının meselesi değil bu, hepimizin, herkesin. Kentsel dönüşüm gerçekten bir şanstır. 
Bu treni kaçırmayalım. Manisa’da Kocatepe’de, Bayındırlık’ta oturan ile Güzelyurt’ta oturan aynı standartlara sahip olabilir, olmalı.   
Konfor, kalite, modern bir mahalle herkesin hakkı…  
Bu çaba takdiri, övgüyü bu yüzden hak ediyor.