Son bir haftadır ülke basınında sürekli kadın cinayeti haberleri ile karşılaşıyoruz. Her gün en az bir kadın cinayeti işleniyor olsa da son bir haftaya baktığımızda sanki her cinayet daha da büyük boyutlara ulaşıyor, daha çok vahşet içeriyor. Sanki katiller daha vahşi olma konusunda birbirleriyle yarışıyor. 
Karşılaştığımız cinayet haberleri büyük çoğunluğumuzun kanını donduruyor. Büyük çoğunluğumuzun diyorum çünkü bu cinayetleri ne yazık ki ‘haklı’ gören bir kesim de var. Cinayeti işleyen erkeğin ‘haklı’ sebepleri olduğunu iddia eden sağlıklı olmadığını düşündüğüm bir kesim. Sosyal medyada yapılan paylaşımların altına, ‘Erkeğin ne yaşadığını biliyor musunuz?’, ‘Olaylara tek taraflı bakmayın’, ’Kimse durduk yere birinin boğazını kesmez’, ‘Hak etmiştir böyle olmasını’ gibi çirkin yorumlar yapılıyor. Ben burada gerçekleştirilen vahşetten daha büyük bir potansiyel gözlemliyorum. Bu cinayetleri, vahşetleri haklı çıkarabilen insanlar da aynı şeyleri yapma hatta daha da büyüklerini yapmaya adaylar. Katil tutuklanıyor tamam ama katili haklı çıkarmaya çalışan kişilere nasıl bir yaptırım uygulanıyor? Ya da bu yorumları yapan insanlar bir vahşet gerçekleştirince mi yaptırım uygulanacak?
Bir insanı sadece ondan daha güçlü olduğunu düşündüğü için öldürme cüreti bulan kesim ile karşı karşıyayız. Yaptıkları şiddetle, vahşetle, katliamla güçlerini göstermeye çalışan bir kesim. Bu kesim gizliden gizliye işleyen bir yapı olsa ve biz bunu göremesek hazırlıksızdık diyebiliriz. Ama potansiyel katiller alenen kendilerini beyan ediyor. Bu yorumları yapanlar bir sonraki katil olmasalar bile bir sonraki katili cinayeti işlemeleri için teşvik ediyor, katillere göre meşru kılıyor. Bu yorumların insan öldürmeye azmettirmekten aşağıya kalır yanı yok.
Siyasilere hakaret içeren yorum yaptıkları gerekçesiyle birçok vatandaş ifadeye çağırılıyor, gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Bir kadının öldürülmesi hakkında yorum yapan vatandaşlara neden hiçbir şey yapılamıyor? Yasalarımızda cinayet alenen suçken, cinayeti öven ya da meşrulaştıran insanlar doğrudan yasalara aykırı hareket etmiş olmuyor mu? Bu konudaki tek girişim geçtiğimiz günlerde eski eşi tarafından çocuğunun önünde boğazından kesilerek katledilen Emine Bulut cinayetine yorum yapan Boşanmış Mağdur Babalar Derneği başkanı Muhammet Özen hakkında oldu. Kendisini hakkında "Suç işlemeye tahrik" ve "Suçu ve suçluyu övme" suçlarından 7 yıla kadar hapis istendi. Ne yazık ki bu konuda yorumlar yapan insanlar hakkında bizim bildiğimiz sadece bu kişiye soruşturma açılmış olduğu. Umarım medyaya yansımıyor olsa da bu kişiler hakkında işlemler uygulanıyordur. Çünkü kadın cinayetlerini ‘haklı’ çıkarmaya çalışanların önü kesilmedikçe ne yazık ki daha çok kadın cinayeti haberi göreceğiz.