Ömründe pek çok arkadaşlar edinirsin.
Ancak; çocukluk arkadaşını, okul arkadaşını, gençlik arkadaşını, askerlik arkadaşını, gurbet arkadaşını ömrün boyunca unutamazsın. Çünkü ortak yaşanmışlıklar, anılar vardır. 
Yaş aldıkça mesleğinden arkadaşlıklar edinirsin.
Ha, bu arada yaşamın boyunca seni yarı yolda bırakan arkadaşların da olabilir. Mümkündür.
Adı üzerinde "arkadaş"...
Çok sayıda arkadaş edinebilirsin. Önemli olan arkadaşlarının sayısı değildir. Önemli olan samimiyet, sohbet aranmak ve özlenmek.
Arkadaşlığın zaman içinde dostluğa dönüşebilmesi, kadim olabilmesi.
"Dostluk" arkadaşlıktan farklıdır. Arkadaşınla çay içersin sohbet edersin ancak ailevi meseleleri konuşamazsın.
Dost, iyi günde ve kötü günde aranan, her daim yanında olan, sırdaşın, yoldaşın ve güvendiğin dağ gibidir.
Gerçek dost, uzaklardadır; nadide mücevher gibidir. Zor bulunur!

Ben sizlere 1980 yılında tanıştığım ve 30 Ağustos 2018 günü geçirdiği kalp krizi sonucu vefat ederek Hakk'ın rahmetine kavuşan Kadim Dostum "Şaban KAYA" dan, 
yaşamından ve birlikte geçen 38 yıldan bahsetmek istiyorum.
 
1980 yılının son aylarıydı. 
Ben, Hasan Bahçe ve Hüseyin Barış, Manisa'da Rumeli Müzikleri icra etmek için amatörce bir saz ekibi oluşturmak için bir araya geldik.
Birkaç ay içerisinde ekibimizin müzisyenleri çoğaldı. 
Aramıza bağlama üstadı Erhan Fındıkoğlu, Fethi,Tamer, İlhan, Fikret, solist Faik ve Mehmet Ali Kunt katıldılar. 
Birkaç düğünden sonra ekibimizde önemli bir eksiğin olduğuna karar verdim. 
O eksik neydi biliyormusunuz ?
‘Akordeon’ idi!
Rumeli müziği akordeon olmadan olmazdı!
Mahallemde benim gibi amatör ve sadece kendi için akordeon çalan Şaban Kaya'yı guruba davet ettim .
Davetimi hemen kabul etti.
Provalar, çalışmalar, sahne derken ... 
Ekibimiz Manisa ve yurt içinde ünlenmişti.
O yıldan bu güne kadar muhabbetimizi bozmadan, karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde bu günlere geldik.
1992 yılında benim de kurucularından birisi olduğum Manisa-Makedonya Göçmenleri Kültürünü Yaşatma ve Dayanışma Derneğinin açılmasıyla 
birlikte derneğimiz bana “Kültür Sorumlusu" görevini verdi. 
Şaban Kaya ile birlikte  genç kızlarımızdan oluşan İlk Halk Oyunları Ekibini oluşturarak, derneğimizin resmi açılış törenlerinde gösteri yapma onurunu yaşadık.
1999 yılında halk oyunları ekiplerimizi kadın-erkek ve karma ekipler olarak hazırlamaya karar verdiğim zaman Şaban Kaya yine yanımdaydı .
Aylar süren fedakarca çalışmamızın sonunda bu günlere kadar devam eden ekiplerin temelleri atılmıştı.
İkimiz birlikte Manisa'da yaşayan Makedonya Göçmenlerinin tarih ve kültür bilinçlerini, gelenek ve göreneklerimizin yaşatılması ve çocuklarımıza miras bırakılması noktasında yıllarca emek verdik. 
Sen şarkı sözleri yazdın. 
Müzisyenler yetiştirdin.
Halk Oyunları Ekiplerinde Öğrenciler yetiştirdin.
İsmini Altın harflerle yazdırdın.
Ait olduğun toplumuna màl oldun.
Birlikte 38 yıl toplumumuza ve Manisa Kültürüne hizmet ettik ...
Şaban KAYA ve İlber ŞİYAK kolay yetişmiyorlar .
Kısacası şarkı söyledim yanımdaydın...
Beste ve derleme çalışmaları yaptım yanımdaydın...
Halk Oyunları Ekipleri hazırladım yanımdaydın...
Kitaplar yazdım yanımdaydın...
Kitaplarımı ilk önce sana imzaladım. 
Sana hediye ettim...
Kısacası 38 yıl hep yanımdaydın.
Ben sana, sen bana hep destek olduk.
1948 yılında doğduğu Makedonya'nın Jirovnisa ( Zirovnica ) Köyünden 
10 yaşlarında, 1958 yılında ailesiyle birlikte Manisa'ya göç ederek yerleşen ve Manisa'da büyüyen, evlenen ve  Özlem ile Semra adlarında iki kız çocuğu babası olan " Şaban KAYA"...
Yıllarca Rumeli Halk Oyunları Eğitmeni olarak hizmet ettiğin Manisa MAK-GÖÇ Derneğinde ölmek sana nasip oldu.
Yıllardır her gün olduğu gibi ben seni telefon açarak aradım . 
Sen de beni derneğe sohbet etmeye ve çay içmeye davet ettin . 
"Bekle, geliyorum" dedim.  Giyinip dışarıya çıktım, derneğe geldim.  Ancak sen beni karşılamadın. Sağdıcım hoş geldin diyemedin.
Senin ölümünle benim kolum kanadım kırıldı. Bak günler geçti ben artık derneğe gitmiyorum. Semtimizin kahvehanelerine gitmiyorum.
Malta semtine hiç inmedim günlerce...
Çünkü sen yoksun!
Sohbet ettiğim, sırdaşım sendin. Sen beni bırakıp Allah'a kavuştun. Allah'ın Rahmeti üzerine olsun.
Ben seni son nefesime kadar unutmam. Umarım Mahşerde görüşürüz.
Ben senin üzerinde varsa tüm haklarımı helal ettim.Sen de bana helal ettin biliyorum. Çünkü biz her ayrılışımızda helalleşirdik.
Allah'ın Rahmeti üzerine olsun, "Dostum Şaban KAYA..."