Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Genel Müdürü Yardımcısı Taner Kimençe başkanlığında düzenlenen toplantıya Gördes İlçe Kaymakamı Turgay Hakan Bilgin, İlçe Garnizon Komutanı J. Kd. Üstğm. Selim Kasacı, Gördes Belediye Başkanı Muhammet Akyol, İZSU, Bakanlık, İl Tarım Müdürlüğü ve planlama şirketinin yetkilileri katıldı.

İzmir'e içme suyu götürülmesi için yapılan Gördes Barajı'nın, gölet havzasında yer alan tarım, hayvancılık ve madencilik sektörlerinin geleceğini tehlike altına sokacağı iddia edildi. Yetkililer 40 yıllık senaryolarla gelecekte içme suyunun kirlenmesi konusunda çeşitli çalışmalar yaparak alınması gereken önlemleri, yaptırım olarak bölge vatandaşına sunmak için özel hüküm belirleme çalışmalarında sona yaklaştı. 

Toplantının açılış konuşmasını yapan Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Kimençe, "Bakanlık ve genel müdürlük olarak burada çeşitli su kaynakları kapsamında buna benzer çalışmaları yürüttük. Gördes Baraj Gölü bu çalışmalardan bir tanesidir. Şu anda yaklaşık 2 yıllık sürecin sonuna gelmiş bulunuyoruz. Normalde yönetmelikler gereği askı süreci tamamlanmış olup, nihai taslak olarak sunmuş olduğumuz taslakları ve hükümleri burada tekrar tartışacağız. Sizlerin de tekrar görüşlerini alarak, bunları tekrar revize edeceğiz. Bu toplantının bütün vatandaşlarımız için faydalı olmasını temenni ediyoruz." dedi.

Gördes Barajı gölet koruma havzasının, Gördes'te tarım, hayvancılık, madencilik gibi sektörlerinin mevcut faaliyetleri ve gelecekteki durumlarını olumsuz etkileyeceğini düşünen Gördesli yöneticiler, konuyla ilgili çekince ve önerilerini Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Genel Müdürü Yardımcısı Taner Kimençe'ye ilettiler.

'VATANDAŞIN HAKKINI SONUNA KADAR SAVUNACAĞIZ'

Konuyla ilgili konuşma yapan Başkan Akyol vatandaşın hakkını sonuna kadar savunacaklarını belirterek şunları söyledi: "Gördes Barajının su tutmasıyla karşımıza İZSU çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Tahtalı barajı için yapılan yönetmeliği Gördes havzasına uygulamaya çalıştı. Gördes'te yapılacak her türlü yatırım kamu yatırımı dahil engellenmek istendi. Örnek olarak veriyorum; ilçemize KYK'ya ait bir yurt yapılacak, bizden İZSU'nun görüşü isteniyor. Yani bir böyle,iki böyle, üç böyle sonuç olarak ilçemize çivi çakılamaz hale getirildi. Tarım,hayvancılık, sanayicilik ve madencilik konusunda karşımıza engeller çıkmaya başladı. Kaymakamımız başta olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarımızla hem Devlet Su İşleri'ne, hem İZSU Genel Müdürlüğü'ne hem de İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne giderek; Büyükşehir Belediye Başkanıyla görüştük. Problemlerimizi, şikayetlerimizi ve görüşlerimizi yetkili mercilere yazılı olarak ilettik. Bakanlıktan gelen yanıt, o bölgede İZSU yönetmeliğini uygulayamazsınız, Su Kontrol Yönetmeliği geçerlidir şeklindeydi. Onun da sıkıntıları ortaya çıktı. Bu sıkıntıları nasıl aşabiliriz durumuna geldiğimizde, sonuç olarak Gördes'le ilgili Özel Hüküm Çalışması yapılsın kararı verildi. Gördes'in sıkıntılarını, problemlerini bu çözeceği belirtildi. 2013 Temmuz ayı itibariyle bu süreç başladı. 2014 Mayısında burada ilk toplantıyı gerçekleştirdik. O toplantıda problemlerimizi en yüksek sesle yine dile getirdik. Bizim ifademizle dedik ki bu özel hüküm çalışmaları bizim derdimize deva olacak mı dedik. Olacak denildi. Biz de hep o beklentiyle bu güne kadar geldik."

İKİNCİ TOPLANTI GERÇEKLEŞTİRİLMEDİ

Başkan Akyol, 2. toplantının gerçekleştirildiğini ifade eden yetkililere 2. Bilgilendirme Toplantısı'nın gerçekleştirilmediğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bize ilk toplantıda denildi ki biz size özel hüküm çalışmasıyla ilgili taslak ortaya çıktıktan sonra taslağı size göndererek, sizlerden de yazılı olarak itirazlarını alacağız. Bu da gerçekleştirilmedi. Bize böyle bir tebligat yapılmadı. Bunu da hatırlatmak istiyorum. Sayın Kaymakamımız da burada kendilerine de bu yazılar iletilmedi. O süreçten Gördes'in hiç bir şekilde haberi olmadı. İZSU'nun bildiğim kadarıyla haberi var, itirazlarını da yaptılar. Bunun da lütfen kayıtlara geçirilmesini istiyorum. Biz iki üç gündür bu zaman darlığında Kaymakamımızla ve ilçe dayanışma kurulumuzla yaptığımız toplantılarımızda şu kanıya vardık; 'Biz yağmurdan kaçarken, doluya tutulduk.' Lütfen bunların dikkate alınmasını istiyoruz. Gördes'in ve Gördeslilerin başka gideceği hiçbir yer yok. Belki İzmir'de bizim bir çok hemşerimiz var. Oradaki insanların mutlaka temiz su içesi önemli. Her vatandaşımızın bizim için değerlidir. Biz otuz bin Gördesliyi hiçbir yere taşıyamayız. İZSU Gördes Barajı'ndan giden suyla milyonlarca lira para kazanacak. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu Tahtalı'ya ödediği bedeli Gördes içinde ödemeli. Kendileri basın önünde Tahtalı için bedel ödenecekse öderiz diyebiliyorsa Gördes'te de bu bedeli öderiz diyebilmeli. Polisiye tedbirlerle bu işin yürümesi mümkün değildir. İZSU bize oradan talimat gönderecek, Kaymakamımızın da ifade ettiği gibi, burada kolluk güçleriyle vatandaşımız karşı karşıya getirilecek. Bizler devletle milleti karşı karşıya getirilmesine, müsaade etmeyeceğiz." 

Başkan Akyol'un konuşmalarının ardından Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Taner Kimençe, "Her ne kadar bu toplantı kapanış toplantısı olarak adlandırılsa da burada görüşler alınıyor. Dayatıcı nitelikte hiç bir şey yok. Biz buradan çıktıktan sonra bu hükümler yürürlüğe girmeyecek. Sizlerle tekrar tekrar görüşeceğiz. Daha sonra tekrar bir araya geleceğiz. Özel hüküm yapılmasının amacı her bölgenin kendince farklılıklar oluşturması. Diktiğiniz gömlek her bedene uymuyor. Bu nedenle bu havzalara özel, Gördes'e, Beyşehir'e, Eğirdir'e özel hükümler oluşturuluyor. Buradaki amaç Gördes halkını köşeye sıkıştıralım zorlaştıralım değil, su yönetmeliğindeki zorlayıcı hükümleri en aza indirmektir." dedi.

'GÖRDES'TEKİ KAMUOYU TEPKİSİ DİKKATE ALINMALI'

Gördes Kaymakamı Turgay Hakan Bilgin, İzmir halkının sağlıklı su içmesi sağlanırken, Gördes'te yaşayan vatandaşlara getirilecek yüklerin de göz ardı edilmemesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: "İzmir gibi Türkiye'nin önemli bir kentine içme suyu sağlayacak olmasından dolayı burada bir takım hassasiyetler oluşacağını mutabık görüyoruz. Bunun karşılıklı adil bir paylaşımla elde edilebileceğini görüyorum. İZSU'nun Tahtalı barajında getirdiği kısıtlamaların daha ağırlarının Gördes'e getirilmesi ve İzmir'de dikkate alınan kamuoyu tepkisinin Gördes'te de dikkate alınması üzerinde durulmalıdır. Tahtalı barajında uygulanan mesafe şartlarının, Gördes Barajı söz konusu olduğunda daha keskin ve vatandaşımızı incitici boyutta olduğu görülüyor. Tahtalı Barajı'nda 2 bin metrelik bir alan öngörülürken, Gördes Baraj'ında özel hüküm alanına baktığımızda tampon şeridi olarak 15 kilometreye kadar uzanan bir tampon bölgeden bahsediyoruz. Tahtalı Barajı'na baktığımızda havza cetvelle ölçülmüş bir hat şeklinde görülüyor. Bütün dereler, tepeler, ormanlar 2000 metreyle sınırlandırılmış. Fakat Gördes Barajı'nda yeri gelmiş bilimsel parametreler kullanılarak yeri gelmiş 15 kilometreye düşmüş, yeri gelmiş 7 kilometreye düşmüş bu sonra derece önemli bir çelişki olarak görülmekte. Havza koruma alanı olarak en uzak mesafeye baktığımızda Sındırgı'nın bir kaç köyü ve Demirci'nin Bardakçı köyüne kadar uzanan 60-80 kilometrekarelik geniş bir havzadan söz ediliyor. Gördes'te kısıtlı olan verimli bir tarım arazisi var. Burası Gördes Çayı havzası ve Güneşli havzasıdır. Güneşli Barajı'mız bu yıl tamamlanacak ve verimli araziler sulamayla tanışacak. Yaklaşık bin 990 kilometrekarelik Gördes Çayı havzamızda Karayağcı Göleti'nin tamamlanmasıyla sulanacak. Bizler bunun mutluluğunu yaşarken, Jeolojik Koruma Havzası'nı bugüne kadar ilk kez Gördes Baraj'ı havzasında geçtiğini gördük. Diğer havzalarda kısa, orta ve uzun mesafeli havzalardan bahsedilirken, karmakarışık bir havza mesafesinden söz ediliyor. Tabi ki Gördes milyonluk bir mega kentle eşdeğer değil. Fakat 34 bin nüfuslu Gördes'inde hiç bir şekilde yabana atılmasını istemiyoruz. Jeolojik Koruma Havzasıyla ilgli şöyle bir düşüncemiz var. Gördes Barajı yüzey sularıyla beslenen bir baraj, fakat Jeolojik Koruma Havzası içinde kalan alanlarda yer altı sularının dikkate alındığı belirtiliyor. Dolayısıyla büyükşehir kanunuyla birlikte yeni kurulan Maski'nin jeolojik koruma havzasında bulunan yeraltı sularının takip ve kontrolcüsü olması daha mantıklıdır. Diğer bir konu bu jeolojik koruma alanında kullanılan gübre ve ilaçların yeraltı sularını etkileyeceği söylenildi. Bizim İlçe Tarım Müdürlüğümüz fazla gübre ve zararlı ilaç kullanımının takibini yapar.Bunlara dair hükümler olmasını istiyoruz. Zaten Gördes çiftçisi ekonomik durumundan dolayı fazla gübre kullanmayan, ziraii ilaç bayilerinin oldukça az ilaç kullandığını yönünde şikayet eden bir çiftçi profili çiziyor. Jeolojik Koruma Havzasında sadece organik ve iyi tarım yapılır ibraresinin bu hümün de yer almamasını talep ediyoruz."

BARAJ İZSU'YA YILLIK 300 MİLYON TL GELİR SAĞLAYACAK

Gördes Barajı'nın İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yıllık 300 milyon lira gibi bir kazanç sağlayacağını da hatırlatan Bilgin, "Bu İZSU'nun alıp değerlendirebileceği bir kaynaktır. Diğer taraftan böyle bir imkandan faydalanırken, geri planda etkilediği yerlere mutlaka geri dönüşü olmalıdır. Tahtalı Barajı'nda verilen tarım desteklerinin Gördes'te de verilmesini bekliyoruz. Burada bu hükümler uygulanırken, İZSU yetkililerinden ve bakanlık yetkililerinden kendilerini Gördesli mağdur bir vatandaşın yerlerine kendilerini koymalarını ve buna göre hükümler belirlemelerini temenni ediyorum" dedi.

'BAŞKAN KOCAOĞLU KENDİ SUYUNU KENDİSİ ARITIP İÇSİN'

Gördes Belediye Başkanı Muhammet Akyol, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nu Gördes'e davet ettiğini söyleyerek, "Ege Belediyeler Birliği Toplantısı'nda sayın başkanıma içtiğiniz suyun kaynağını görmek amacıyla sizi Gördes'e davet ediyorum dedim. Bizim ilçe belediyesi olarak arıtma tesisi yapmamız mümkün değil, sosyal sorumluluk projesi olarak gelin siz yapın diye de ekledim. Bana kendilerinin verdiği cevap aynen şu şekildeydi; 'Ben kaynağa bakmam, suya bakarım. Suyumu arıtır içerim.' Kendilerine buradan sesleniyorum. Madem suyunuzu arıtın da için! Bizim vatandaşımızı mağdur etmenize gerek yok." şeklinde konuşunca vatandaşlar tarafından uzun süre alkışlandı.

Konuyla ilgili söz hakkı alan vatandaşlar genel olarak, talep edilen konuların yeni taslağa eklenerek, geniş kapsamlı bir toplantı daha gerçekleştirilmesini ve bölge vatandaşlarının asla mağdur edilmemesini istedi. İlerleyen günlerde geniş kapsamlı yeni bir toplantının daha gerçekleştirilmesi bekleniyor.

Editör: TE Bilişim