Ahmet ÜNSAL

İsmailağa cemaatinde Cübbeli Ahmet Hoca krizi İsmailağa cemaatinde Cübbeli Ahmet Hoca krizi

Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Süleyman Akyüz ve yönetimin bizzat katılım gösterdiği etkinliğe Petrol-İş Sendikası Manisa Şube Başkanı Emrah Yunus Saruhan ile yönetim kurulu üyeleri ev sahipliği yaptı.Petrol-İş Sendikası Manisa Şube Başkanı Emrah Yunus Saruhan, 
“Öncelikle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nüzü kutluyorum. 8 Mart’ın bir takvim gününden öteye anlamı olduğunu sizler daha iyi biliyorsunuz. 8 Mart; çalışan kadınların fabrikada, işyerinde, evde ve hayatın tüm alanlarında eşit, şiddete ve ayrımcılığa uğramadan yaşayabilmesi için mücadele ve dayanışma günüdür. 8 Mart, dünyada kadın işçilerin insanca ve daha iyi çalışma koşulları için verdiği hak mücadelesinin sonucunda doğdu. O yıllardan bugüne birçok ülkede kutlanmaya başlanan 8 Mart, 1977 yılında Birleşmiş Milletler'in verdiği kararla Dünya Kadınlar Günü olarak ilan edildi. O günden bu yana kadınlar artık tüm dünyada 8 Mart'ı kutluyorlar.Bugün ülkemizde ne yazık ki, kadın-erkek eşitsizliği had safhaya vardı. Özellikle çalışan kadınlar açısından eşitsizlikler ve çalışma hayatında yaşanan zorluklar arttı. Kadınlar, erkeklere göre daha güvencesiz, daha kötü koşullarda, daha düşük ücretle çalışmak zorunda kalıyorlar. Fabrikalarda ve işyerlerinde mobbinge uğruyorlar. Öte yandan kadınların büyük bir kısmı ise çalışma yaşamına dahil olamıyor. Ülkemizde yaklaşık 21 milyon kadın işgücüne dahil değil, çalışmak isteyen her üç kadından birisi ise işsiz durumda. Kadın cinayetleri artış gösteriyor, kadına şiddet hızla artıyor, kadın yaşamın her alanında ayrımcılığa uğruyor. Kadına karşı şiddet her yerde.”
Petrol-İş olarak, şiddetin her türlüsüne karşı olduklarını ifade eden Saruhan,
“Toplumsal hayatımızın direği olan kadınların yaşadığı sorunların çözümü için üzerimize düşeni yapıyoruz. Kadınlar örgütlü olursa, şiddete karşı farkındalık artarsa sorunların çözümünde yol alacağımızı biliyoruz. Bunun için çalıştığımız işkolunda tüm kadın işçileri sendikalı olmaya çağırıyoruz. Petrol-İş, kadın işçilerin en büyük güvencesidir. Nitekim, Manisa’da örgütlü olduğumuz Standard Profil Ege işyerimizde yüzlerce kadın üyemiz var. Bu işyerimizde, Baş temsilcimiz Dilek Uyar, tüm üyelerimizin ve özellikle kadın işçilerin sesi olmuş durumda. Sendikalı olmadan önce bu işyerimizde çalışan kadınlar, psikolojik şiddete, baskıya ve kadın erkek eşitsizliğinden doğan haksızlıklara maruz kalıyordu. Şimdi işyerimizde yetkili sendika olarak kadınlara yönelik fiziksel, psikolojik, sözel ve cinsel her türlü taciz ve şiddetin önüne geçmiş bulunuyoruz. Sendikaların kadına yönelik ayrımcılık ve şiddetin önlenmesinde, eşitsizliklerin giderilmesinde büyük bir işlevi vardır. Bu gerçekten hareketle, sendikalar güçlendiğinde ve daha fazla işyeri sendikalı olduğunda çalışma hayatından başlayarak kadınların yaşadığı sorunların çözülmeye başlayacağını düşünüyoruz. Kadınlar sendikalı olursa toplumsal hayatta da güçlü ve güvenceli olacaklardır. Manisa, ülkemizin en önemli işçi havzalarından birisidir. Şehrimizde şubemizi açtıktan sonra işkolumuzdaki tüm işçileri sendikalı yapmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Manisa’da 50 bin dolayında kadın çalışmaktadır. Standard Profil Ege’de kadın çalışanlarımızın kazanımlarını tüm Manisa’ya anlatarak, kadın işçileri sendikalı olmaya çağıracağız. Bugün buradan çağrımızı yapıyor, işkolumuzdaki kadın işçileri Petrol-İş’e davet ediyoruz” dedi.

“SİZLERDEN RİCAM PARTİLERİNİZE BASKI YAPIN”

Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Süleyman Akyüz, Manisa’nın sendikanın güzel bir örgütlenme içinde olduğunu ifade etti. 50 bin kadın çalışanın bulunduğu Manisa’da daha fazla kadının sendikaya üye olması gerektiğini vurguladı. Akyüz,
“Bir adamın söylediği tek bir cümle haklarımızı ortadan kaldıran yasalar çıkıyor. Sizlerden ricam partilerinize baskı yapın. Ancak böylelikle sendikal örgütlenmenin önünü açmış olursunuz. Şiddetin her türlüsüne karşıyız. Şiddetin cinsiyeti olmaz. Erkekler şiddet görmüyor mu onlar da tabi ki görüyor. Birbirlerini kırıyorlar. Son 10 yılda 2 bin 500 kadın şiddet cinayetlerine kurban gitmiş. Şiddetin tamamı insanlık suçudur. Şiddetin cinsiyet ayrımı olmaz. Bu bir toplumsal baskının unsurudur” dedi. 

“ERKEĞİN BOYUNDURUĞU ÜZERİNDE BİR KADIN YAŞAMINI SÜRDÜRÜYORSA İŞTE O KADINDIR”

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Araştırma Görevlisi Güler Doymaz Aydın,
“Erkeğin boyunduruğu üzerinde bir kadın yaşamını sürdürüyorsa işte o kadındır. Sanayide de kadın olmak çok zordur. Bizi hangi renge boyanacağımıza toplum karar veriyor. Kız çocuklarını pembeye boyanıyor, erkek çocukları ise çık dışarı dolaş deniyor. Hayatı birlikte paylaşmanın sürecini yakaladığımızda şiddetin her türlüsü ortadan kalkar. Erkek çalışmıyorsa toplumdaki karşılığı ‘adama bak çalışmıyor evde oturuyor’ denmesi de erkeğe olan karşı cinse karşı şiddeti ortaya koymak demektir. Şiddetin kime ve kimden gelirse gelsin doğru bulmayız” dedi.

Etkinliğe katılan emekçi kadınlara birer adet saksılar içerisinde canlı çiçek demeti verildi.Emekçi kadınlar bir günlüğüne olsun çocuklarını eşlerine bıraktıkları 5 yıldızlı otelde peş peşe çalan müzikler eşliğinde eğlencenin doruklarına çıktı.

Editör: TE Bilişim