Yaşanan facianın ardından acıların bir türlü dinmediği Soma’da aileler 14 Şubat Sevgililer Gününde de Soma Maden Şehitliği’nin yolunu tuttu.

Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının üzerinden geçen 3 yıl acıları unutturmadı. Her özel günde acılarının kat kat arttığını söyleyen şehit madenci aileleri 14 Şubat Sevgililer Gününde de Soma Maden Şehitliği’nin yolunu tuttu. Kimi eşine, kimi oğluna çiçek buketleri götüren aileler yakınlarının kabirlerine sarılarak dualar etti ve gözyaşı döktü. Soma faciasında eşi Muhammet Girgin’i toprağa veren Derya Girgin, "Eşimin Sevgililer Gününü kutlamaya geldim. 3 yıldan bu yana mezardayız. Sokakta gelirken gördüm. Erkeklerin kucağında buket buket çiçekler. Biz kendimiz alıp mezarına getiriyoruz" dedi.

"Oğlum babasının ismiyle yaşıyor"

Maden faciasının yaşandığı anda hamile olduğunu söyleyen Girgin, "Eşim oğlunu göremedi. Şu an 3 yaşında oldu. İsmi Muhammet Yusuf Yasir. Oğluma babasının ismini verdim. Babasıyla ismini Yusuf Yasir koymuştuk. Bende adına babasının adını da koyarak Muhammet Yusuf Yasir koydum. Hava çok soğuk diye getiremedim" diye konuştu.

"Bugün hem doğum günüm hem Sevgililer Günü"

Eşi hayattayken 14 Şubat’ın ayrı bir yeri olduğunu söyleyen Derya Girgin, "Bugün benim hem doğum günüm hem de Sevgililer Günü. 8 aylık evli olduğumuz için eşimle sadece 1 defa kutlayabildik. Bizleri hala dava diye Akhisar’a sürüyorlar. Çoluğumuzu çocuğumuzu bırakıp davaya koşuyoruz. 301 tane işçi hayatını kaybetti, 3 yıl geçti hala daha karar verilecek suçlulara ceza verilecek. Sadece buraya Soma Maden Şehitliği’ne gelseler burası ibret almalarına yeter. Hala mahkemeleri neyi bekliyorlar. Mahkemeleri niye uzatıyorlar" şeklinde konuştu.

"Aşklarını, sevgilerini toprağın içine gömdüler"

Faciada hayatını kaybeden Uğur Çolak’ın ailesi de Sevgililer Gününde Soma Maden Şehitliği’ni ziyaret edenler arasındaydı. Baba İsmail ve anne Güler Çolak biricik oğullarının mezarı başında gözyaşı döktü. Oğlunun ölümünden sonra gelininin hayata küstüğünü belirten anne Güler Çolak, "Oğlumu kaybettim. Geride hepsi birbirinden perişan eşler bıraktılar. Kimisi hayatını kurdu ama eşlerini sevenler çok zor günler geçiriyorlar, hayat onlar için bitti. Aşklarını, sevgilerini toprağın içine gömdüler. Buna benim gelinim de dahil. Hayata küstü. 13 Mayıs 2014’ten beri hiç yüzü gülmüyor. Oğlum oraya saklandı ama geriye eriyen gözümün önünde tükenen bir eş bıraktı" ifadelerini kullandı.
Kaynak: iha