Akçay, “Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, 23 Ekim Pazar günü büyük ecdadımızın yetiştiği “Şehzadeler Kenti” Manisa’mıza geliyor.  Manisalı tüm hemşehrilerimizi Liderimiz Devlet Bahçeli’nin teşrifleriyle 23 Ekim Pazar günü saat: 16.00'da Manisa Cumhuriyet Meydanı'nda yapılacak açık hava toplantımıza davet ediyorum. Manisa cesaret demektir. Manisa inanç, iman ve milli ruh demektir. Manisa milli şuur demektir.  Her zaman şehidine, şühedasına sahip çıkan, vatanını ve bayrağını namus bilen, ülkesini ve ülküsünü aziz bilen Manisalı hemşerilerim 23 Ekim Pazar Günü Manisa Cumhuriyet Meydanına akın edecektir. Manisa Cumhuriyet Meydanı'ndan yükselen ses yedi düvelden duyulacak, dosta güven verecek, düşmana korku salacaktır. 2023 yılında Cumhuriyet’in 100’üncü onur yılına ulaşmış olacağız. Parti olarak on yıllardır 2023 yılının düşünü kuruyorduk. Cumhuriyet’in 100. yıl dönümüne büyük umutlar bağlamış, yüzyılla sözleşmeyi 22 yıl önce yaparak önümüze büyük hedefler koymuştuk.  2023 aynı zamanda Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerinin de yapılacağı tarihtir. Türk Milleti, sağlam ve şaşmaz bir iradeyle seçimini yapacak,   Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı bir kez daha açık ara farkla seçecek, Milliyetçi Hareket Partisini yüksek bir oy oranıyla Meclise taşıyacaktır.  Kazanan Türkiye olacaktır, kazanan Türk Milleti olacaktır. Kazanan Cumhur İttifakı olacaktır, kazanan Milliyetçi Hareket Partisi olacaktır.  Milliyetçi Hareket Partisi 2023 yılına çok sıkı hazırlanmaktadır. Son bir yıl içinde bütün illerimizi heyecanla dolaştık. Bütün ilçelerimizde kucaklaşmanın sıcaklığını iliklerimize kadar hissettik.  Tek gayemiz, aziz milletimizin birliği, bütünlüğü, ülkemizin daha da gelişip güçlenmesi, refahımızın artmasıdır. Türkiye düşmanları ve terör örgütleriyle iş birliği yapan, Türkiye’nin milli meselelerine muhalefet eden siyasetçilerin gerçek yüzünü milletimizle paylaşıyoruz” dedi. 

Akçay, “Millî bilinci uyanık kılmak ve milli iradeyi meydanlara yansıtmak üzere “2023’e Doğru; Aday Belli, Karar Net” temalı açık hava toplantılarımızla 2023 seçimlerinin kampanya dönemini başlattık. 4 Eylül’de Sivas, 11 Eylül’de Bursa, 18 Eylül’de Kayseri, 25 Eylül’de Erzurum’da, 16 Ekim’de Konya’da açık hava toplantılarımızla meydanın boş olmadığını cümle aleme gösterdik. MHP’yi baraj altında göstermek için algı operasyonu yapan Türkiye düşmanlarına, sözde anketörlere, satılık kalemlere ve yandaş yorumculara hadlerini bildirdik.  Toplantılarımızın altıncısı 23 Ekim Pazar günü Manisa’mızda gerçekleştirilecektir. MHP Manisa il ve ilçe teşkilatlarımız açık hava toplantımız için seferber olmuştur. Hazırlık konusunda üstün çaba ve gayret gösteren her bir dava arkadaşıma şükranlarımı sunuyorum. Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle siyasi istikrar sağlanmıştır. Türkiye, milli çıkarları ve hedefleri doğrultusunda 2023, 2053, 2071 hedeflerine kararlı adımlarla ilerlemektedir. Türkiye küresel ve bölgesel bir aktördür. Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemiyle milli savunmada, ekonomide, bilişimde, enerjide, teknolojide, sağlıkta, dış politikada ve daha birçok alanda büyük bir atağa geçilmiştir” dedi. 

Akçay, “Cumhur İttifakının Cumhurbaşkanı adayını Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli 25 ay önce 7 Eylül 2020 tarihinde açıklamıştır. Bizim adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan Türk milletinin takdiri ve tercihiyle açık ara farkla yeniden Cumhurbaşkanı seçilecektir. Milliyetçi Hareket Partisi, oy oranı ve milletvekili sayısını artıracak, Cumhur ittifakı daha da güçlenecektir.  Cumhur İttifakı ile yarışamayacağını anlayan zillet ittifakı, okyanus ötesi ve Kandil’deki akıl hocalarının talimatıyla altılı masa etrafından toplanmıştır. Bunların kendilerine altılı masa dediğine bakmayın. Birde masanın altında saklanan HDP var. Akıl hocalıklarını yapan ve masayı yöneten ABD, Kandil ve Pensilvanya var.  Zillet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı henüz değildir. Bunlar hala aday kim olacak onu tartışıyorlar. Birbirlerine çelme takmakla meşguller. CHP’li Hatay Belediye Başkanı “Ulusal ve Uluslararası karar vericilerin işaret edeceği bir insanı aday yapacaklar” diyerek zilletin ittifakının adayının dış güçler tarafından belirleneceğini itiraf etmiştir.  Kılıçdaroğlu 20 Şubat 2022’de Reuters haber ajansına “İktidara geldiğimizde S-400’lerden vazgeçeceğiz, Suriye’den çekileceğiz, KHK ile ihraç edilenleri bir haftada göreve iade edeceğiz.” diyerek emperyalistlere ‘hizmetinizdeyim’ mesajı göndermiş, Cumhurbaşkanı adaylığı için ‘icazet’ istemiştir.  Zillet ittifakı, cumhurbaşkanı adayının kim olacağı sorusunun cevabını yanlış yerde aramaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını seçecek, belirleyecek ve yetkilendirecek güç ne AB’dir, ne ABD’dir, ne Pensilvanya’dır ne Kandil’dir. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanlığı için tek icazet yeri Türk Milletidir.  Kılıçdaroğlu’nun ABD’de ne yaptığı, kimlerle temas kurduğu az çok bellidir. Kendisine eşlik eden CHP heyetini ve gazetecileri atlatarak 8 saat süreyle ortadan kaybolması ziyadesiyle kuşkuludur. Kılıçdaroğlu fetö’cülerle görüşüp görüşmediğini, Pensilvanya’da mola verip vermediğini açıklığa kavuşturmak mecburiyetindedir. Çünkü Kılıçdaroğlu’nun fetö sicili kabarıktır. Kılıçdaroğlu fetö terör örgütünün kaset kumpasıyla 22 Mayıs 2010’da CHP’nin başına geçmiştir. 11 Şubat 2012 fetö’nün yayın organı Zaman gazetesine verdiği röportajda “Poliste ve yargıda Fetullahçı örgütlenme yok.” diyerek fetöcü hakim, savcı ve polislere sahip çıkmıştır. Fetö terör örgütünün Beyaz Saray imamı Faruk Taban ve yöneticilerini CHP Genel Merkezinde kabul etmiştir. Amerika’ya gidip fetö’nün ABD imamı Faruk Taban ve Houston imamı Kemal Öksüz ile görüşmüş, onlara övgüler düzmüş, onlardan ödül almıştır. CHP milletvekillerini fetö terör örgütü yöneticileriyle toplantılar yapmak için ABD’ye göndermiştir. 15 Temmuz 2016 hain darbe girişimine “tiyatro, kontrollü darbe” diyerek fetö terör örgütünü meşrulaştırmaya çalışmıştır. Cezaevindeki fetöcü hainlerin adlarını sayarak miting meydanlarında alkışlatmıştır. Kamudan ihraç edilen fetöcü hainleri göreve iade edeceklerini söylemiştir” diye konuştu. 

Cemevi kararı Resmi Gazete'de! Bakanlık bütçesinden karşılanacak Cemevi kararı Resmi Gazete'de! Bakanlık bütçesinden karşılanacak

Akçay, “Türk Tabipler Birliği diye kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu var. Öncelikle belirtmeliyim ki PKK destekçisi Şebnem Fincancı Başkanlığındaki Türk Tabipler Birliği yönetimi, kalpleri vatan millet sevgisiyle çarpan hekimlerimizin temsilcisi değildir. sŞebnem Fincancı başkanlığındaki Türk Tabipleri Birliği, Kandil’in bir şubesi gibi çalışmakta, PKK terör örgütü ve Türkiye düşmanlarıyla birlikte hareket etmektedir. Taktıkları 'sağlıkçı, doktor, hekim' maskeleriyle Türkiye düşmanlarına, terör örgütlerine ve onun siyasi uzantılarına hizmet etmektedir. Şebnem Fincancı, PKK terör örgütünün propagandasını yapmaktan yargılanmıştır. PKK terör örgütüne karşı yaptığı operasyonlar nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası mahkemelerde yargılanmasını istemiştir. ‘Barış İçin Öcalan’a Özgürlük Platformu’nun kurucularındandır. Türkiye’yi sözde ermeni soykırımı ile suçlamıştır. FETÖ terör örgütünün Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik kumpaslarına açık destek vermiş, müdahil olmuştur. 15 Temmuz hain darbe girişiminde FETÖ’nün rolüne ilişkin belge olmadığını söyleyerek FETÖ terör örgütüne sahip çıkmıştır. Teröristlere dostluk ve barış ödülleri vermiştir.   Sadece TTB başkanı Şebnem Fincancı değil Türk Tabipler Birliği merkez yönetiminin önemli bir bölümü de terör destekçisi ve Türkiye düşmanıdır. "OHAL yasasını eleştirip teröristlerin ihraç edildiği KHK’ların milli güvenliği tehdit ettiğini söyleyen Ali İhsan Ökten Türk Tabipler Birliği ikinci başkanı olmuştur. KHK ile meslekten ihraç edilen FETÖ'cü hainlere sahip çıkan Vedat Bulut Türk Tabipler Birliği Genel Sekreteri olmuştur. DHKP-C’lilerin tahliyesini isteyen Onur Nuri Hancı ve terör örgütlerine karşı yapılan operasyonlara karşı çıkan Halis Yerlikaya Türk Tabipler Birliği merkez konseyi üyesi olmuştur.  Bütün bu gerçekler ortadayken CHP, HDP ve İP milletvekilleri, doktor maskesiyle bölücü terör örgütlerinin ve Türkiye düşmanlarının propagandasını yapan Türk Tabipler Birliği başkanı Şebnem Fincancı ile 13 Ocak 2022’de Meclis’te ortak basın toplantısı düzenlemiştir.  Şebnem Fincancı adındaki bu PKK destekçisi dün PKK/YPG silahlı terör örgütünün sözde yayın organına çıkarak “Terör örgütlerine karşı kimyasal silah kullanıyor.” diyerek şerefli Türk Ordusuna iftira atmaya kalkışmıştır.  PKK destekçisi Şebnem Fincancı’ya ilk destek yine bir PKK destekçisi CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’ndan gelmiştir. Sezgin Tanrıkulu sosyal medya hesabından “Kimyasal silah kullanıldığı iddialarına ilişkin görüntüleri izledim. Yarın itibariyle iddialara dayanak olan görüntülerin doğruluğu üzerine soru önergemi Meclis gündemine sunacağım.” demiştir. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun PKK sicili oldukça kabarıktır. Bu şahıs İmralı Canisi Öcalan’ın avukatlığını yapmıştır. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ile birlikte İmralı Canisi’nin taleplerini TBMM’ye Kanun Teklifi ve TBMM İçtüzük Teklifi olarak taşımıştır.  Türk Ordusu ne zaman PKK ve YPG’li teröristleri etkisiz hale getirse CHP’li Sezgin Tanrıkulu apsesine basılmış gibi zıplamaktadır. Sezgin Tanrıkulu, İHA ve SİHA’ların öldürdüğü teröristlerin sivil insanlar olduğu yalanını söyleyerek İHA ve SİHA’ların terör operasyonlarından kullanılmasına karşı çıkmıştır” dedi. 
Akçay, “Kılıçdaroğlu; Türk Ordusuna “katil” diyen CHP Milletvekiline sahip çıkmıştır. Türk askerine “lejyoner” diyen, “İnsanlar eskiden güvenlik kaygısını eşkıyadan, teröristten, hırsızdan, arsızdan duyardı. Şimdi, polisten ve bekçiden güvenlik kaygısı duyuyor.” diyerek polislerimizi ve bekçilerimizi hedef gösteren CHP Grup Başkanvekiline sahip çıkmıştır. Türkiye’yi sözde ermeni soykırımı ile suçlayan CHP’li milletvekillerine sahip çıkmıştır.  “YPG terör örgütü değildir. Başkaları olacağını YPG sınır komşumuz olsun” diyen milletvekillerine, genel başkan yardımcılarına sahip çıkmıştır. Teröristlerin cenazelerine gidip gözyaşı döken, teröristlerin mezarlarını ziyaret ederek karanfil bırakan milletvekillerine sahip çıkmıştır. Dersim katliamının sorumlusu CHP’dir. Atatürk de olaylardan haberdardı.” diyerek Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü katliam yapmakla suçlayanları milletvekili hatta parti meclisi üyesi yapmıştır.  Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ağza alınmayacak hakaretleri ve galiz küfürleri savuranları milletvekili hatta genel başkan yardımcısı yapmıştır.  Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP terör örgütlerine ve teröristlere sahip çıkmakta HDP ile yarışmaktadır. Nerede bir PKK’lı,  YPG’li, Fetöcü hain varsa, nerede bir Türkiye düşmanı varsa bu hainlere ilk sahip çıkan CHP’dir. Nerede bir beşinci kol faaliyeti yürütülüyorsa CHP oradadır. Kılıçdaroğlu PKK’lı teröristleri “arkadaş” olarak nitelendirirse, YPG’yi terör örgütü olarak görmezse, fetöcü hainlere sahip çıkarsa, terör örgütlerine karşı yapılan operasyonlara karşı çıkarsa, Türkiye düşmanlarıyla işbirliği yaparsa Kılıçdaroğlu’nun belirlediği milletvekilleri de bunları yapar. 

TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında, “terör örgütü propagandası yapmak” ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlarından soruşturma başlatılmıştır.  Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin de ifade ettiği gibi, Türkiye düşmanlarının taşeronluğunu, PKK terör örgütünün propagandasını yapan ve ihanet yuvası haline gelen Türk Tabipleri Birliği bir an önce kapatılmalıdır. Terör destekçileri hakkında hazırlanan fezlekeler komisyonlara sevk edilerek dokunulmazlıkları kaldırılmalıdır. Türk Milletinin Türkiye düşmanları ve terör örgütleriyle işbirliği yapan, milli çıkarlarımıza muhalefet eden, mandacı zihniyetle yabancı başkentlerden iktidar dilenen CHP’yi 2023 seçimlerinde sandığa gömeceğinden hiçbir şüphemiz yoktur” dedi. 

Akçay, “Biz Cumhur İttifakı’yız, lider ülke Türkiye’nin mimarıyız. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı olarak safımız nettir. Sevdamız Türk Milletidir. Ne istiyorsak Türk Milleti içindir.Türk milleti baş tacımızdır, Türkiye büyük sevdamızdır. Çağrımız, önce ülkem ve milletim diyen herkesedir. Çağrımız bu vatan benim, bu bayrak benim, bu ülke benim diyen her kardeşimizedir.Bu bir gönül seferberliğidir. Gelin bir olalım, el ele verelim, hep birlikte Türkiye’nin ve Türk Milletinin gücünü gösterelim. İnanıyorum ki, Manisa Pazar günü Saat 16’da Cumhuriyet Meydanında tarihi bir mitinge ev sahipliği yapacaktır.  Tüm hemşehrilerimizi, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli ile buluşmaya davet ediyor ve bekliyoruz” dedi.

Editör: TE Bilişim