HABER: AHMET ÜNSAL

ADD Genel Başkan Yardımcısı Tolga Kale’nin Moderatörlüğünde gerçekleştirilen ‘Türkiye’nin Demokrasi Yolculuğu’ panele Gazeteci kökenli CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel, CHP Şehzadeler İlçe Başkanı Eğitimci Hakan Gürtunca, CHP Yunusemre ilçe Başkanı Hukukçu Yalçın Arcak ile yoğun hava koşulları dolayısıyla gelemeyen siyaset bilimcisi Doç.Dr. Burak Cop canlı bağlantı ile katılım gösterdi.
CHP TAM KADRO PANELDE   
CHP Grup Başkan Vekili Manisa Milletvekili Özgür Özel, CHP Manisa Milletvekilleri Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Milletvekili Bekir Başevirgen, Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu, Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın.CHP il Başkanı Semih Balaban, ADD Manisa ŞubeBaşkanı Hamza Kopal,Kadın Kolları Başkanı Şadiye Uysal,Gençlik Kolları Başkanı Sergen Akpir, İlçelerin Gençlik Kolları Başkanları, Eğitim-Sen Başkanı İsmail Şener, Eğitim-İş Başkanı Zeki Dirlikli,CHP önceki dönem Manisa Milletvekili Yıldız Turbiçer ve partililer katıldı.
    
Panel öncesinde söz alan CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, “Son zamanlar yaptığım bana en çok faydası olan işlerden birini yaptım biraz önce burada dinlediğiniz Halk-lis üyeleriyle ve gençlik kollarımızla beraber 2,5 saat boyunca bir araya gelip sohbet ettik. Gerçekten inancıma inanç enerjime enerji kattılar. Bir ay önce Ali Tatar’ın mezarı başında idik Karşıyaka’da. Soğuk keskin karlı günlerde bir arada oluruz. Hiç şaşırmayız olanlardan mücadele arkadaşları vardır. Birlikte kumpas davalarından yargılandıkları vardır. Örgütümüz orada olur. Diğer mağdurların aileleri ve platformları orada olur. Böyle yürüye yürüye giderken 9-10 tane katılımcı gelmişti. ODTÜ’deki Atatürkçü Düşünce topluluğunda 9 öğrenci sohbet ettik Ali Tatar hayatını kaybettiğinde biri üç yaşındaymış Aydın’da. Biri 5 yaşında Kocaeli’nde, biri 4 yaşında Diyarbakır’da birisi 7 yaşında Erzurum’da sonra bir araya gelmişler Üniversitede ki Atatürkçü Düşünce Topluluğunda. Sonra O karlı Pazar günü hiç tanımadıkları, daha neyin ne olduğu bilmedikleri bir gün büyük bir yaşadığı hukuk ihlaline canını veren ve tarihe not düşmüş olan Ali Tatar’ı anmaya gelmişlerdi. O gün ben Ali Tatar’ın davasının başka bir evre kalmayacağına inandım. Bugün de bunca kaybettiğimiz hepimizin çok şey borçlu olduğu ve her biri mücadelelerinde hayatlarını ortaya koymuş ve kimi 2003’lü kimi 2007’li kimi 2009 ‘lu,böyle gencecik kardeşlerimden dinledikten sonra burada uğur Mumcu, Gaffar Okan hakkında söylediklerimiz ve Bahriye Üçok hakkında söylediklerimiz ve uzun uzun şeyler söylemek gerek yok. Gerçekten bu genç arkadaşlar bunları yapabiliyorsa buraya gelebiliyorlarsa bugün saat beşte 25 tane lisesi genç Türkiye Nasıl daha düze çıkar, gençlik politikalarımız nasıl solsun, kadın politikalarımız nasıl olsun diye gelip bizimle sohbet edip akıl alma değil ve yön veriyorlarsa bu ülkede ümit tükenmedi demektir. Bu anmakta olduklarımızı unutsaydık ölürlerdi. Onlar ölmekle unutulmazlar. Sadece unutulsalardı ölürlerdi. Sadece anılmaya devam ettikleri için hatıraları hep yaşayacak. Çok yakın zamanda hep beraber onların görmek istedikleri gibi bir Türkiye’ye umutlu kocaman adım hep birlikte atacağız. O güne kadar bu salondakiler ve gönlü bu salonda olanlar hep birlikte omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz. Anıları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum. Böylesi zor bir günde iklim şartlarının zor olduğu günde böylesi yüksek katılımın olmasını memnunluk ifade ediyorum. İzmir milletvekili Atilla Sertel bizim açımızdan çok kıymetli. Burak çok çok yakın dostumdur benim. Yeni dönem Bir siyasetçilerin içerisinde yeri çok önemlidir. Yazar çizer ve araştırır parti siyasetine önemli katkı sağlar” dedi
“DEVLET İÇİNDE TERÖR ÖRGÜTÜ YAPILANIYOR”
Panelde ilk sözü alan CHP Yunusemre ilçe Başkanı Avukat Yalçın Arcak;  “Sağ görüşleri tarihten buyana her zaman emperyalistleri savunuyorlar. Bir çok partinin içinde terör örgütü vardır. O dönemlerdeki partilerin içerisinde suikastlarda parmağı olanlar vardır. Uğur Mumcu’nun katledilmesinde MOSAD’ın parmağı olduğu gibi İslami hareket, Hizbullah ve PKK olduğu da kaçınılmazdır. ABD konsolosluğu saldırısını da DHKP-C örgütü üstlendi. Bu nedenle birçok partinin içerisinde terör eğilimli kişiler olur. O nedenle aydınlarımız ve aydınlarımız aileleri yıllardır acı çekiyorlar. Devlet içinde terör örgütü yapılanıyor. CHP iktidara geldiğinde mutlaka bunu dikkate almalıdır.” dedi
    
“UĞUR MUMCU İSE ÖLDÜĞÜ İLE KALDI. DEVLET İSTESE...”
CHP Şehzadeler İlçe Başkanı Hakan Gürtunca, Uğur Mumcu ve Gaffar Okan’ın ölümündeki detaylara yönelik yaptığı değerlendirmesinde ise; “Silahlar aynı kişilerce ülkeye sokulup farklı kişilerce dağıtılıp tetiğe dokunmaları sağlanıyor.22 Kasım 1992’de Uğur Mumcu ve Erol Mütercimler Ankara’da buluşup yaptıkları bir konuşmada Subaylar tarafından ayakta alkışlandığı gün Uğur Mumcu’nun yaşam sonu oluyor.  Uğur Mumcu7nun katledilmesinin ardından tüm deliller cımbızla toplanması gerekirken ne yazık ki çöpçülerin süpürgeleri ile toplanarak çöp haline getirilip yok edildi.  O dönemde devlet adamları özellik Süleyman Demirel ‘Bu cinayeti çözmek devletin boynun borcudur’ demişti. O dönemin savcısı Nusret Demiral idi. Ne yazık ki Sivas’ta katledilen 37 bilim insanın ölümünün savcısı da Nusret Demiral idi. 37 kişinin katledilmesi olayı sonrasında bu örgüt işidir söyleminde bulunmuştu. katledenler örgüt işidir’ demişti. Uğur Mumcu’nun cinayetindeki delillerin ortadan kaldırılması ve Sivas Madımak otelinde katledilenlerin soruşturmasını üstlenen savcının aynı kişi olması bir tesadüf değildir. 24 Ocak 2001’de Gaffar Okan bu ülkesi ve gençliği için gecesini gündüze katarak Diyarbakır’da çalıştığı sırada görevi başında terör örgütünce katledildi. Bugüne geldiğimizde onun ne denli devlet adamı olduğunu görev yaptığı o şehirde yaşayan anneler dünyaya getirdiği 153 bebeğine Gaffar Okan adını verdi. Uğur Mumcu ise öldüğü ile kaldı Devlet istese cinayeti ortaya çıkar mı, evet çıkar. İktidar sokaklarda 100 binleri göremiyoruz üzerlerinde çok ciddi toplumsal baskı yapılarak sindiriliyor. Umut var. Umuda kurşun işlemez.” 

“ABDİ İPEKÇİ İLE KATLEDİLME YOLCULUĞU BAŞLADI”
Yoğun hava koşulları dolayısıyla panele gelemeyen Siyaset Bilimcisi Doç.Dr. Burak Cop canlı bağlantı üzerinden katılarak; “Tüm konuşmacılar dedektif gibi araştırma yaparak aydınlarımız katledildiği cinayetleri aydınlatmaya çalıştılar. Ocak ayı ne yazık ki aydınların katledilmesi yönünden acı bir aydır. Çağdaş Yaşamı Derneğinin kurucusu Türkan Saylan dinci örgütlerce ölüme itilmiştir. Bu ülkede bu kötülük yapıldı. Belki devlet adına yaptılar. Derin devlet yapılanması karanlık yapılanmaları getirdi. Abdi İpekçi ile katledilme yolculuğu başladı. Faşist cinayetlere kurban verdiğimiz Demokrasi şehitlerimiz, aydınların yok edilen toplumlar başsız kalan toplumları beraberinde ortaya çıkartıyor. Aydın kırımında bir başka dalga 1990 yıllarında yaşandı. O dönemde Suudiler ekonomik parasal desteklerle Müslüman Kardeşler örgütünü yarattı. Soğuk savaşını fitilini ateşledi. İslami güçlerin yükselişine neden oldu. Radikal İslamcılar cinayetlerin sayısını artırdı. Ölenlerin yerleri doldurulamadı. Türkiye’nin daha demokratik daha özgürlükçü olması, hukukun üstünlüğünün olmasını savunur olmalarıdır. Bugün içinde AKP’nin gölgesinde palazlandılar. Onlar Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı ve benzerlerinde uyarlamışlardı. Fikirlere kurşun işlemez Onları anarak yolumuza devam edip, gençlerimizi uyanık olmaya davet edeceğiz.”
 
“UĞUR MUMCU O NEDEMDE YAZDI KİMSE İNANMADI İNANMAK İSTEMEDİ. BİZ ONU ANLAMADIK VE ANLAYAMADIK”
İzmirli gazeteci kökenli CHP Milletvekili Atilla Sertel’de Uğur Mumcu’nun gazeteci yönünü anlatarak;
“Uğur mumcu geride 25 kitap 51 bin makale bıraktı.1990 yılında Mumcu, katledilen Muammer Aksoy’un cenazesinde fotoğrafını taşıdı. Üç yıl sonra Uğur Mumcu öldürüldü. Uğur Mumcu 1986 yılında Ali Sirmen ile birlikte Dikili’ye gelmişti. Ardından da Akyaka’ya Mustafa Balbay ile birlikte idik o zaman. Mumcu şöyle demişti; ’Bir gün savcı olarak, bir gün hakim, emniyet müdürü olacaklar.’ demişti. O dönemde imam hatip mezunlarını sınavsız yargıç, hakim yaptılar. Geçmişe bakıldığında hangi iktidar din sömürgesi ile dayanabilmiştir. Hepsi yıkıldı. Din sömürücülerini halk affetmiyor. Sandıkta mutlaka bunun hesabını vereceklerdir. Deizm bu dönemde yükseliyor. Bugünkü iktidarın büyük sorumsuzluğu vardır. Mumcu yazdığı kitaplarında ve köşe yazılarında ‘1983’deki Diyanet İşleri verilerine göre 43 bin din görevlisi alındı.23 bini ilkokul mezunu. İlahiyat mezunlarının yüzde 41’i kaymakam oluyor.’ dediğinde kimse inanmadı inanmak istemedi. Biz onu anlamadık ve anlayamadık. Mumcu ayrıca ‘Sarı basın kartın arkasına gizlenerek devletin ihalelerine girenler, Devletin kakası boşaltanlar var.’ demişti. Bugün de farklı değil. Adam Tüpçü tüp satıyor gelin görün ki Cumhurbaşkanın talimatıyla devletin bankalarından iki yıl geri ödemesiz sıfır faizle 700 milyon dolar banka kredisi alıyor.TV, gazeteler satın alıyor. Teminatsız verdiğiniz o krediler için yargılanacaksınız” ifadelerini aktardı.
ADD BAŞKAN YARDIMCISI KALE’DEN ÖZEL’E DESTEK
  
Panelin Moderatörlüğünü üstlenen ADD Genel Başkan Yardımcısı Tolga Kale ‘de panelin sonunda katılımcılara teşekkür ederken; “Toplum olarak siyasetçileri yanlış yaptıklarında eleştiriyoruz. Bende eleştiriyorum. Ben de eleştiriyorum. Doğru söylediklerinde onları takdir edemiyoruz. Özgür Özel’in Diyanet’e yönelik eleştirilerini ne yazık ki İslam’a alçakça saldırmakla eleştirildi. Özel, Din eğitiminin Diyanet tarafından yapılmasını ve okul öncesi eğitiminin de din unsurunun karıştırılmadan Milli Eğitim Bakanlığınca verilmesine vurgu yaptı. İşte bu söylemi doğru bir tespit idi.” dedi.

Editör: TE Bilişim