Çoğu insan yapamayacağı için değil ne istediğini ve amacını bilmediği için bir şey yapmaz. Yol bilmediği için nerelerden nasıl geçeceğini düşünemediği için bir yol göstericiye ihtiyacı olduğu için hedef koyamaz kendine. İşte yol gösterici Rehber bu noktada kilit önem taşımaktadır.

Eğitimin en önemli üç unsuru öğretmen, öğrenci, veli sacayağıdır; bunu tüm eğitimciler bilir. Birbirleriyle iletişimi ne kadar iyi olursa, koordinasyonu ne kadar doğru olursa, başarı oranı da o kadar yüksek olur. Bu koordinasyonu da eğitim kurumlarında sağlayan elbette ki okul yönetimi ile de iletişimi iyi olan Rehberlik servisleridir.

Bir Rehber Öğretmen, yönetimin sahaya uzanan ellerinden biri olmalıdır, gördüklerini veya hissettiklerini herhangi bir sıkıntı veya sorunu acilen takibe almalı, üst makamına haber vermelidir.  Bu konuyla ilgili görüşmeler yapmalı, çözüme odaklanmalıdır. Kendini sevdirmelidir hem çalışanlara hem öğrencilere hem velilere. İletişim kanalları her zaman açık olmalıdır. İşini sevdiğini, severek yaptığını çevresine belli etmelidir. Kurum kültürü oluşturmada, milli manevi değerlerin korunmasında büyük sorumlulukları vardır.

Rehberlik servisi iyi çalışan kurumlar, başarılı olmak için daha şanslıdır. Öğrencilere olumlu davranışların kazandırılmasında büyük payları vardır çünkü Rehber öğretmenlerimizin. Oryantasyon eğitimleri yapmalılar, çok iyi bir gözlemci olmalılar, sorumlu olduğu sınıf ve öğrencilerini yakından tanımalıdırlar. Tüm öğrencileriyle bilişsel özelliklerine yönelik özel görüşmeler yapmalıdır. Öğrencinin kendisine en uygun olan mesleği, mesleki yeterliliklerini ve yeteneklerini tespit etmek, sınav kaygısını yönetebilmesini sağlamak adına önemli değerlendirmeler yapmalıdırlar. Her ay sınav analizleri görüşmesi yapmalıdır seminerler düzenlenmelidirler tercih dönemlerinde iyi bir danışman olmalıdır. Motivasyon gücü yüksek olmalıdır, beden dilinden çok iyi anlamalıdır, stresi yönetebilmeli, öğrencilerle arasında bir bağ kurmalıdır. Kısacası unvanına yakışır bir şekilde bir öğrenci için gerçek bir yol gösterici olarak onun hayat kurgusunda mihenk taşlarından biri olarak merkeze oturmalıdır. Bambu ağacı hikayesini bilirsiniz, 5 yıl boyunca bambu tohumları sabırla, inançla sulanır, hiç filiz vermeden 5 yıl boyunca sulama bu şekilde aynen devam eder. 5.yılın sonunda ise bir bambu ağacı altı hafta gibi kısa bir sürede 30 metreye yaklaşan bir büyüklüğe ulaşırlar. İşte Rehber Öğretmen de bu sabır ve emekle nice bambular yetiştirmek duygusuyla öğrencilerine sarılmalı, ülkenin geleceğinie yön vermede en büyük pay sahiplerinden biri olmalıdır.

Her meslekte olduğu gibi Rehber Öğretmenin de mesleki gelişimine katkı sağlayacak eğitimleri almış olması oldukça önemlidir. Arabuluculuk, akran zorbalığı, iletişim becerileri, akran eğitimi, öğrenci gelişim dönemi özellikleri, öğrencilerin istekleri ve ihtiyaçlarının tespiti, 21.yüzyıl dünyası vb. kişisel gelişim seminerleri gibi ayrıca eğitimler almış olması, kendi mesleği doğrultusunda buna değer katacak seminer ve çalışmalara katılmış olması Rehber Öğretmenin mesleki donanımı ve gücünü artıran bir başka diğer faktördür.

Genel anlamda yukarıda bahsettiğimiz özellikleri maddeler halinde de sıralayacak olursak şöyle ifade edebiliriz:

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanın Nitelikleri Neler Olmalı

• Gözlem gücü yüksek olmak,

• Danışanlara karşı empatik bir tutum sergilemek,

• Ağır duygusal durumlar karşısında dirençli olmak,

• Stres yönetme kabiliyetine sahip olmak,

• Farklılıkları kabul edebilir olmak,

• İyi bir iletişim kabiliyeti sergilemek,

• Sabırlı anlayışlı ve sakin bir yapıya sahip olmak,

• Kendini sürekli yenilemek,

• Sosyo-kültürel bilgi birikimine sahip olmak,

• Hayata pozitif bakabilmek,

• Çevresindeki herkesin de öğretmeni olmak, onları etkileyebilmek.

İnsanın olduğu ve birlikte yaşadığı her yerde mutlaka SORUNLAR olacaktır, doğanın kanununda vardır bu. “Burada bir sorun yok, mesele şudur:” dediği gibi Goethe’nin “Çözümde görev almayanlar problemin bir parçası olurlar.” sözünden de anlaşılacağı üzere çözüm odaklı olmalıdırlar.

Tam burada küçük bir hikaye anlatmak istiyorum:

“Sınıfta bir öğrenci yeni bir kol saati alır ve tüm öğrenciler hayran olur bu saate. İçlerinden biri onu çalar. Saati çalınan çocuk, öğretmene durumu anlatınca kim aldıysa arkadaşına versin der öğretmen; ama çalan çocuk utancından vermek için çıkamaz ortaya…”

İşte şimdi tam bir rehberlik dersi, bir öğretmenlik dersi olan şu an yaşanır. “Öğretmen herkesi tahtaya çıkarır ve herkesin gözünü kapatır, ceplerini tek tek arar, saati bulur ve çocuğa verir. Herkes yerine oturur, öğretmen hiçbir şey yokmuş gibi derse devam eder. Yıllar sonra saati çalan çocuk öğretmeniyle karşılaşır elini öper ve merakla sorar, ‘Öğretmenim saati çaldığım halde bana hiç kızmadınız, olayı kapattınız yüzüme bile bakmadınız, niye?’ diye sorar ve müthiş bir cevap alır saati çalan öğrenci. ‘O an sizden sonra ben de gözlerimi kapattım. Olur da cebinde bulduğum öğrencime karşı önyargılarım oluşur, diye.’ der.”

Rehber demek “yol açan” demek olduğu için aslında her öğretmen bir rehberdir, bunu da son olarak belirtmek gerek. Yol açan öğretmenlere rast gelmeniz dileğiyle…

Saygılarımla…