Manisaspor’un 2. Lig’e düşmesinin baş faktörlerinden biri olan Taner hoca, bu sezon bir alt ligde ilk devreyi lider tamamladı. En yakın rakibine 6 puan fark atarak devrenin şampiyonu oldu. Küme düşmüş bir hoca, milyonlarca lira zarara uğramış kulübü

Manisaspor’un 2. Lig’e düşmesinin baş faktörlerinden biri olan Taner hoca, bu sezon bir alt ligde ilk devreyi lider tamamladı.

En yakın rakibine 6 puan fark atarak devrenin şampiyonu oldu.

Küme düşmüş bir hoca, milyonlarca lira zarara uğramış kulübün en zor finansal döneminde ligin en değerli kadrosunu kurarak buna imza attı.

Dikkat ediyorum,

Hemen hemen her konuda konuşmayı seven bir hoca var karşımızda.

Yönetimsel olsun, taktiksel olsun, yönetim ile şehrin dinamiklerinin arasının bulunması ile ilgili olsun, taraftarlarla ilgili olsun, rakiplerle ilgili olsun, rakip takımın taraftarlarıyla ilgili olsun, bir üst ligin (Göztepe) taraftarlarıyla ilgili olsun hemen hemen her konuda gazetecilik tabiriyle malzemesi bol bir hoca.

Bir muhabir için böyle hocalar genel anlamda tutulur.

Soruyu sor, o sana anlatıp dursun…

Akıcı konuşur, dinlerken sıkılmazsın.

İçinden onlarca manşet ve kontra soru çıkarırsın.

Devam edelim,

İlk geldiğinde büyük heyecan duyduğum, başarılı olacağına inandığım sevgili Taner hoca, bende en büyük hayal kırıklığı yaşatan hocalardan biridir.

Bu sene devreyi lider bitirse de

Ben hala kendisini başarısız buluyorum.

Çünkü bir yılımızın heba olmasında onun çok büyük bir payının olduğunu biliyorum.

Yaptığı inanılmaz hatalarla Manisaspor’a en büyük zararı veren bir hoca olarak görüyorum.

Birbirinden kaliteli, bu ligin üzerinde kurulmuş bir kadroyla elde ettiği yarım sezonluk liderliğin ve açık ara farkla önde olmanın verdiği gururla Antalya kampında vermiş coşkuyu!

Eee devreyi açık ara farkla şampiyon bitirmenin verdiği gurur başka.

Sanki geçen sezon, bu takımı düşüren kendisi değilmiş gibi,

Sanki bir maçta 9’u yememiş gibi,

Sanki averajın çok önemli olduğu dönemde bitime 2 hafta kala bir maçta 6 yememiş gibi,

Sanki Denizli’de 1 farklı yenilgiyi dahi becerebilmiş gibi,

Öyle bir konuşmuş ki,

Bilmeyenler, süreci takip etmeyenler, “Mourinho” der!

Manisaspor sanki onun sayesinde milyon liralar kazanıp son yılların en kârlı dönemini geçirmiş gibi.

Sanki öyle yetenekleri Türk futboluna kazandırmış ki hepsi birer milli olmuş gibi.

Sanki gerçek bir teknik kahraman gibi,

Batık bir kulübe teknik direktörlük yapmanın zorluğundan bahsetmiş, gençlerin öneminden bahsetmiş, geçen sene oyuncular üzerindeki etkisini anlatmış.

Bakın bu satırbaşları çok enteresan. İnanılır gibi değil. Aynen şöyle demiş: “Alper Mete’yi çok beğeniyorum. Çok yetenekli bir oyuncu. İnşallah onu Türk futboluna kazandıracağız. Geçen sene Hakan Barış, Oğuzhan Kayar, Gökhan Sazdağı gibi isimlere sürekli forma verdim. İnatla genç oyunculara forma vermeyi seviyorum. Bu isimlerin bizlerle büyüdüğünü herkes gördü. Ben 7 sene Gençlerbirliği’nde oynadım. 19 yaşında transfer olmuştum. Rus bir teknik direktörümüz vardı. Kim çalışıyorsa formayı ona veriyordu. Bende o gün bir gün hoca olursam felsefem bu olacak dedim! Çok kaliteli bir ligde değiliz. Batık bir kulübü yönetiyoruz.”

Manisaspor küme düşürüldüğünden bu yana beni takip edenler iyi bilir, ne takımla ilgili ne hoca ile ilgili eleştiri yapmaktan genel anlamda kaçındım. Yense de yenilse de.

Manisaspor’un en büyük sorununun yönetim olduğuna dikkat çekip eleştirilerimi yönetimsel konularda yaptım.

Mevcut kadronun tamamen borçla kurulduğuna dikkat çektim.

Tüm bunlar ortadayken, yönetimsel sıkıntılar tavan yapmışken, Taner hocanın bu açıklamalarına artık daha fazla seyirci kalamayacağım.

Kimse kimseyi aptal yerine koymasın.

O koltuklarda inatla oturuyorsanız, bu eleştirileri almanız çok normal.

Hakan Barış’a daha ilk hafta Karşıyaka maçında forma vermeyen kimdi hocam?

O Hakan’ın potansiyelini biz biliyorduk da sen bilmiyordun!

Takımı küme düşürmeseydiniz, ederinden daha az fiyata gitmeyecekti.

Hakan Barış seninle büyümedi, Hakan’ın ölüsü zaten 800 bine giderdi, gitti de. Canlısı en az 5 milyona giderdi.

Oğuzhan Kayar’ı asıl mevkisinde değil de kanatta oynatıp direten sen değil miydin hocam?

Kaldı ki bu oyuncu bir kiralıktı.

Manisaspor’un para kazanamayacağını bile bile görev verirken, üstelik her maç seni utandırmayan Melik Yeğin’in mevkisinde bu oyuncu da diretip Melik gibi geleceği olan, altyapımızdan yetişen, kendi malımız olan bir oyuncuyu neden küstürdün?

Gökhan Sazdağı da kiralıktı. Çok özel bir oyuncu olmadığı halde en kötü zamanlarında bile sezon sonu bedavaya gideceğini bile bile neden ısrar ettin de Manisaspor’un geleceğini düşünmedin?

“Gökhan Sazdağı’nı oynatacağım” diye geleceği parlak olan o mevkideki bonservisli oyuncumuz olan İsmail Köse’yi neden futboldan soğuttun?

İsmail Köse’yi oynatmamana rağmen milli takıma gitmedi mi?

Oynatmadığın İsmail Köse, bir üst ligde zirveye oynayan taraftarını çok beğendiğin Göztepe’ye bedavaya gitmedi mi?

Şimdi de bana göre “çift kalede olsun” diye genel takım kadrosunda tuttuğun Alper Mete’nin çok yetenekli bir oyuncu olduğunu belirtip sanki onu senin keşfettiğini anlatmış gibisin.

İstanbulspor ile oynanan kupa maçında sadece 5 dakika süre verdiğin Alper Mete mi seninle büyüyecek?

Gerçekten batık bir kulübü düşünseydin, altyapıyı da düşünürdün.

Almanya BAL Ligi’nde oyuncu almaz, minicik körpe yeteneğimizin takas yoluyla Altınordu’ya gitmesine müsaade etmez, gençlerine kapılarını açıp cesurca şans verirdin.

Madem ki bu kulüp batık, şuanda altyapıdan banko oynattığın veya düzenli olarak kadroya aldığın genç ve maliyetsiz oyuncuları ben göremiyorum.

Madem ki batık bir kulüp yönetiliyor, kupalarına kadar haciz gelmiş, Volkan Babacan’a yüklü borcu yüzünden transfer yasağı gelmiş bir kulübe ve tabanca gibi futbolculardan oluşan kadroya neden 3 transfer daha istiyorsun?

Ben yine de bu tabanca gibi takımın yeteri kadar oynatılmadığını düşünüyorum.

Potansiyelinin çok altında maçlar çıkardığını, buna rağmen rakiplerin pasifliğinden, bu armanın bu lige büyük geldiğinden ötürü tek farklı maçlar kazanabildiğini düşünüyorum.

Hiçbir maçta taraftarlara rahatça maç izlettiremediğini düşünüyorum.

1-2’yi bulduktan sonra 3’ü 4’ü 5’i bulacak bir kadro kalitesi olmasına rağmen 2-1’lere 1-0’lara kilitlendiğini düşünüyorum.

Eğer lig sonunda bu maliyetli takım, ligi arzulanan yerde bitiremezse,

Ne olacak peki?

Suçlu kim olacak?

Cevabını şimdiden yazıyorum.

“Manisa şehri takımına sahip çıkmadı, biz bu kadarını yapabildik!” denilecek.

Bunun bedelini altyapıya önem vermeyip pahalı kadro kurup kulübü borçlandıranlar mı ödeyecek yoksa Manisaspor’u gerçekten sevenler mi?

Ben onu bunu anlamam, bu takım sezon sonunda ya şampiyon olmalı ya şampiyon olmalı,

Bunun dışındaki hiçbir şeyin açıklaması ve bahanesi olamaz.

Tıpkı geçen sezon neden düştüğümüzün açıklamasını yapamadığınız gibi.

Bu takım sezon sonunda şampiyon olsa bile bu teknik heyet ve yönetim için başarı değildir, sadece emanet yerine bırakılmış olacaktır!