Toplantının açılışında konuşan Meclis Başkanı Ümit Türek, Kasım ayı boyunca birçok önemli gün ve haftaları kutladıkları söyledi.
Toplantıda söz alan Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz; “Kasım ayında oda olarak önemli faaliyetlere ev sahipliği yaptık. Amerika Birleşik Devletleri Güney Karolayna ve Florida Eyaletleri Yatırım Ofisleri, Amerika’da yatırım imkanlarını üyelerimize anlattılar. Odamız adına toplantıya katılan yönetim kurulu üyemiz sayın hakan kadayıfçılara, toplantıyı düzenleyen Amerikan ticaret ataşeliğine ve katılımcılara teşekkür ediyorum. Yine geçen hafta milliyetçi hareket partisi heyetini odamızda ağırlama imkanımız oldu.  Grup Başkanvekili Sayın Erkan Akçay’a, Adana Milletvekili Sayın Ayşe Sibel Ersoy’a, sayın MYK üyelerine ve parti temsilcilerine ziyaretlerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Yine güzel bir haberi de sizlerle paylaşmak isterim. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgız Cumhuriyeti, Özbekistan ve Macaristan arasındaki karşılıklı ticaret ve yatırım ilişkilerinin gelişmesine destek olmak amacıyla kurulan, Türk Ticaret ve Sanayi Odası’nın (Türk TSO) genel kurulu İstanbul’da gerçekleşti.  Yapılan genel kurulda kadın girişimciler temsilcileri arasında Manisa Kadın Girişimciler Kurulu Başkanımız Sayın Huriye Yılmaz Uslu’da yer aldı.  Sayın Uslu’ya görevinde başarılar dileriz” dedi

“AŞILAMA ORANINI ARTTIRMALIYIZ” 
Sözlerine devam eden Başkan Yılmaz; “Bu hafta yeni varyant ile karşı karşıyayız.  Yeni varyantın adı Omicron. İki gün önce dünya sağlık örgütünün belirttiğine göre hızlı yayıldığına ve daha öldürücü olduğuna dair net kanıtlar yok. Ancak bazı medya araçlarında durumun öyle olmadığı ve mevcut aşıların bu varyantta etkili olamayacağı da belirtilmekte. Ancak ABD, Fransa ve İngiltere gibi ülkeler bu varyantı son derece önemsiyor, önlemler alıyorlar. Biz dahil birçok ülke, bu varyantın yayıldığı Güney Afrika Cumhuriyeti başta olmak üzere, Botsvana, Esvatini, Malavi, Mozambik, Namibya ve Zimbabve’ye seyahat kısıtlaması getirdi. Maalesef gelişmiş ülkeler aşıyı ihtiyaç duyulan yerlere ulaştırmaz ve dahası aşılama oranlarını arttırmaz isek yaşayacağımız sıkıntılar belli… Umarız Omicron varyantı daha hızlı yayılmaz hele hele öldürücü olmaz ve insanlık kısa sürede bu musibetten kurtulur. Bu varyant ile ilgili gerekli önlemleri lamalıyız. Ekonominin kırılgan olduğu bu günlerde yaşanabilecek olumsuzluklar iş dünyasını tedirgin etmektedir” dedi

“TEDARİK SIKINTISI VE GİRDİ FİYATLARINDAKİ ARTIŞ İŞ DÜNYASINI OLUMSUZ ETKİLİYOR”
Sözlerine dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeler ile devam den Başkan Yılmaz; “Pandeminin etkilerinin azalması ile birlikte dünya ekonomisinde bir talep canlılığı ortaya çıkmıştı.  Ancak talebin artması ile birlikte hammadde ve malzeme temininde hepinizin bildiği ve hissettiği gibi bir kısıtlama ile karşı karşıyayız. Başta Çin olmak üzere, ABD ve Avrupa’da eylül ayında başlayan tedarik kısıtlamaları, enerji ve gıda fiyatlarının da artması ile çeşitli sıkıntılara neden olmaktadır. Özellikle enflasyonunun biraz daha uzun süreceğine dair endişelerin oluşmaya başladığını görüyoruz. Bununla birlikte küresel anlamda büyüme oranlarının 2021 için % 5,9 ve 2022 yılı için de %5 civarında olacağı beklentisi söz konusu. Uluslararası para fonu (IMF) ülkemiz için 2021 için belirlediği %5,9 büyüme oranını %9 olarak revize etti.  Birçok kaynak bu büyümenin gerçekleşeceği yönünde görüş bildirmektedir. Bu büyüme oranlarını son derece önemli buluyoruz. Uluslararası piyasalarda önümüzdeki dönemde tedarik sıkıntısı ve girdi fiyatlarındaki artışın olacağını söylemek yanlış olmaz.  Aynı şekilde enflasyonist bir ortamın olacağı, mal ve hizmetlerin fiyatlarının artmaya devam edeceği de söylenebilir. Gerek ABD ve AB ülkelerinde enflasyon oranları son 10 yılın yüksek seviyelerine ulaşmış durumda. Bu özellikle girdilerini bu ülkelerden tedarik eden firmalarımızın dikkat etmesi gereken bir konudur.  Zira bunlardan ithal edilen malların fiyatlarında bir yükseliş söz konusu olacaktır” dedi.

“DÖVİZDEKİ ARTIŞ FİYATLAR GENEL DÜZEYİNİ SÜREKLİ ARTTIRMAYA DEVAM ETMEKTEDİR”
Ülkemizde yaşanan ekonomik gelişmeler ile ilgili sözlerine devam eden Başkan Yılmaz; “Ülkemiz ekonomik verilerine baktığımızda son günlerde önemli konular ortaya çıkmış bulunmaktadır. Merkez Bankasının faiz kararı ve daha sonra faiz indiriminin devam edeceği beklentisi, döviz kurlarını rekor seviyeye yükseltti. 1 Eylül’de 8,30 civarında olan döviz kuru bugün 12,80 seviyesine çıktı.  Son üç ayda Türk lirası %50 oranında değer kaybetti. Döviz ve altın fiyatlarında bir türlü denge oluşmamakta. Dışardan aldığımız birçok malın maliyetini arttırmaya devam etmekte.  Tabi bunda tedarik zincirinin kırılmasının da etkisi var. Yatırımların canlanması için faiz indirimleri elbette önemli ancak döviz kurlarındaki aşırı yükseliş fiyatlar genel düzeyini sürekli arttırmaya devam etmektedir. Bu durumun biz iş insanları açısından en büyük sonucu geleceği öngörmede sıkıntı yaşamamızdır. Temennimiz kısa sürede piyasalarda fiyatların dengeye gelmesi, başta döviz olmak üzere fiyat artışlarının durmasıdır. Ekonomide başta döviz olmak üzere fiyatların artması, girdi maliyetlerinin artması, birçok ürünün zamlanmasına neden olacak. Bir süre daha enflasyonun çift hanelerde duracağı görülmektedir.  Bütün bunlara rağmen Ağustos ayında sanayi üretim endeksinin yıllık bazda %13,8 artması olumlu kabul edilmelidir.  Bu artış son 13 ayın en yüksek seviyesi olarak kayıtlara geçmiştir.  Bu dönemde dayanıklı tüketim malı üretimi %8,3, sermaye malı üretimi de %20,5 artmıştır. Umarız bu tür olumlu veriler üretimimizi ve ekonomik büyümemizi daha üst seviyelere yükseltir” dedi.

“HEM İŞ VERENLERİMİZ HEM DE ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞAN İNSANLARIMIZ MAĞDUR EDİLMEMELİ”
Son olarak asgari ücrette yaşanan gelişmelerle ilgili konuşan Başkan Yılmaz; “Önümüzdeki haftalarda asgari ücret belirlenecek. Çalışanlarımızın insanca yaşaması, artan enflasyonun altında ezilmemesi hepimizin en samimi düşünceleridir. Ancak işçi ve işveren payları dikkate alındığında önemli bir maliyet artışının işletmelerimize getireceği aşırı yükü dikkate almakta yarar bulunmaktadır. Temennimiz ücret artışının enflasyonun üzerinde olması ve bu artışın bir kısmının vergileme yoluyla işletmelerin üzerinden alınmasıdır. Kısacası hem iş veren hem de asgari ücretle çalışan insanlarımız mağdur edilmemelidir” diyerek sözlerine son verdi.

Editör: TE Bilişim