Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne ait Toptan Sebze ve Meyve Hali’nde 52 dükkan bulunuyor. Son günlerde birçok üründe fiyatların artması nedeniyle günah keçisi ilan edilen sebze meyve komisyoncuları büyük sıkıntı yaşıyor. 

ESNAF TEDİRGİN
Tek amaçlarının vatandaşlara, millete hem üretici olarak hem tüketici olarak daha iyi malı sağlayabilmek, iyi bir aracı konumunda olmak olduğunu vurgulayan Manisa Sebze Meyve Komisyoncuları ve Tüccarları Derneği Başkanı Mahfuz Yalçın, “Tabi ki bu günlerde ismimiz ne kadar günah keçisi seçilmişse de bizim için tamamen yanlış yorum yapılıp yanlış yerlere çekilmektedir. Bizim komisyoncularımız sadece milletin ürettiğini milletin adına satabilme işini yapıyor. Tüccarlar ise milletin yetiştirdiğini, müstahsilin yetiştirdiğini alıp belli bir kar koyup da o işi işleyiş bandında işliyorlar. Bugünlerde başımıza içeriğini bilmediğimiz bir hal yasası çıkmış. Adeta esnaflarımız tedirgin. İçeriği anlatılmıyor. Hal yasası denilince acaba akla ne geliyor. Halciler kimdir, komisyoncular kimdir, tüccarlar kimdir bunların açıklamasını yapmayıp yalan yanlış röportajlar yapılıyor. Bu da ister istemez hem müstahsil olarak, hem tüccar olarak, hem tüketici olarak aramızın soğumasına neden oluyor” dedi.

5'E ALIP 15'E SATMIYORUZ
“Biz güya 5’e alıp da 10’a satıyoruz, 10’a alıp da 15’e satıyoruz gibi gösteriliyor” diyen Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Halbuki öyle bir şey yok. Esnafların durumu şuan perişan. Halde Bağ-Kur’unu ödeyemeyen, kirasını ödemeyen esnafımız var. Onların durumuna bir el atmak lazım. Sadece masa başında oturup ta yasağı çıkaralım, piyasada fiyatları düşürelim politikası izleniyor. Yasayla ya da çıkarılan bir kanunla fiyatla düşmez. Fiyatlar nasıl düşebilir, planlı bir üretimle, üretimin desteklenmesiyle, devletin bu işe el atmasıyla olur. Devlet hortumun önüne geçemez. Geçenlerde Antalya tarafında seraları hortum vurdu. Bunun önüne ne devlet geçebilir, ne millet geçebilir, ne esnaf geçebilir. Bu tabi afetler olacaktır. Biz afetlerdin önüne geçemeyiz. Ama biz çiftçimizin yanında olması lazım, bir tüccarın yanında olması lazım. Çünkü çiftçi, tüccar, komisyoncu, halci devletken destek almazsa bu işler perişan olur,  bu işler yapılmaz hale gelir. Domatesi baz aldığımızda 17 çeşit domates var.  Alış bakımından en alttaki domates alınıyor, satış tarafına gittiği zaman 17’nin en yüksekteki domates çeşidi alınıyor. Bir domatesi alıyorsun 5’e satıyorsun 10’a. Ondan sonra domatesin cinsini bilmeden haber yapılıyor fiyatlar pahalı diye.”

ÜRETİME DESTEK ŞART
Fiyatların düşmesinin tek yolunun üretime destek verilmesi ve maliyetlerin düşmesi olduğunu kaydeden Yalçın, “Bakan çıktı dedi ki ben komisyonculuğu kaldıracağım, sen bunu kaldırırsan bunu yerine bir şey koyman lazım. Yerine koyacağın iş nedir. Eğer fiyatlar komisyonculardan kaynaklanıyorsa biz de hem fikiriz komisyonculuğu kaldıralım. Ucuz üretim yapmak istiyoruz. Ucuz üretim yapılırsa, ucuz maliyete olursa zaten onu ucuza alacak. Ama biz maliyetleri, üretimi ucuza düşürmedikten sonra fiyatlarda değişiklik olmaz. Onun için devletimizin tüketicilerin ucuz bir şey yemesini istiyorsa üretimi ucuzlatacak, maliyeti düşürecek. Maliyet düştükten sonra zaten fiyat arz talep ilişkisi var. Bizim fiyatı belirleme fonksiyonumuz yok. 2012’de bir yasa çıktı 2019’dayız. O yasa hala oturmadan tekrar sil baştan yeni bir yasa çıkarmanın anlamı yok. Gerçek neredeyse, fiyatlar olarak yükseliş neredeyse, nereden kaynaklanıyorsa biz onun üzerine odaklanalım. Orada o fiyatı nasıl düşürürüz. Biz millete nasıl daha kaliteli bir mal üretiriz. Biz milletin mağduriyetini nasıl giderebiliriz onu düşünmeliyiz. Kooperatif olsun, üretici birleşsin. Daha kaliteli ürünler yetişsin. Bizde o kaliteli ürünleri alıp halka sunalım, pazarcıya sunalım. Masa başında çıkarılacak olan kanunlarla fiyatların düşeceğini zannetmeyin.  En güzel üretimdeki maliyetlerin düşürülmesidir. Maliyet düşerse fiyatlarda düşer. 10 tane hal yasası çıksa fiyatlar aynıdır. Market fiyatı ile Pazar fiyatı arasında fark var. Aracıyı kaldıralım ama marketlerde aracı yok neden fiyatlar düşmüyor. Gelin buna el atalım. Malların neredeyse en fazla yüzde 60’ı hale gidiyor, geri kalanı gitmiyor. Üretimden tüketime direk pazarlara sunuluyor.  Halcilerin günah keçisi seçilmemesi lazım” dedi. 

FİYATLAR KISMİ OLARAK DÜŞEBİLİR
Antalya’da meydana gelen hortumun fiyatları etkileyeceğini kaydeden Yalçın, “Bugün Türkiye’de belli yerlerin üretimi var. Şuanda kış olduğundan üretim seracılıkla oluyor. Açık üretim yok. Özellikle sebzenin hepsi seracılıkta yetişiyor. Araz talep ilişkisi var.  Seracılıkta talep çoğalırsa talep olursa arz da düşerse ne olur fiyatlar yükselir.  Hortum bütün seralara zarar verdi. Bu da fiyatlara yansımıştır. Buna yapacak bir şey yok. Bu afettir. Devletimiz milletimizin yanında olursa bunu da kısa zamanda atlatırız” diye konuştu. Kar kıştan dolayı fiyatların yüksek olduğunu vurgulayan Yalçın, fiyatların birden bire düşmesinin zor olduğunu, havanın ısınmasıyla fiyatların düşeceğini belirterek, ama fiyatların fazla düşmeyeceğini açıkladı.

Editör: TE Bilişim