Taşdemir, “Ülkemiz ve ticari hayatımız büyük bir imtihan döneminden geçiyor. Pandemi dönemindeki normalleşme planını ekonomisini tamamen durdurmadan, kendine has bir yöntemle yürüten ülkemiz, işlemeye devam eden fabrikalarımız ile ekonomi sistemini desteklerken, birçok riskli gördüğü alanda da tedbirlerini tüm dünyaya örnek olacak şekilde yaklaşımlarla alarak, bilim ve aklın öncülüğünde uyguladığı planlamalar ile zorlu süreci bugüne kadar başarıyla getirmeyi başardı.  Tüm bunlara rağmen, yok sayılan Etkinlik Sektöründe 15 aydır süregelen belirsizliğin artık giderilmesi lazım gelmektedir. Zira Ülkemiz eski ekonomik ve sosyal gücüneancak Hizmet ve Etkinlik sektörünün faaliyetlerine başlaması ile ulaşabilecektir. Bu sebeple aşı uygulamasında ve ekonomik destek paketlerinde öncelik ve ayrıcalık artık hizmet ve etkinlik sektörü paydaşlarına verilmelidir.
Etkinlik sektörü temsilcileri olarak bizler, ülke çapında yüz binlerce işletme, on binlerce etkinlik mekanı, yüzlerce farklı sektör paydaşımız ve milyonlarca çalışanımız ile, 2020 yılı başından itibaren durağanlaşan talep ve yükselen maliyetler ile karşı karşıya kaldık. COVID-19 salgını sürecinde Etkinlik Sektörü, 16 Mart 2020 tarihinde getirilen Pandemi kısıtlamaları sonrasında Temmuz ve Ağustos aylarında sadece 55 gün faaliyet gösterebilmiştir Bununla beraber, halen devam eden personel, kira, elektrik, SGK, Oda aidatları vs masraflarımız ile ayakta kalmaya çalışan bizler hiçbir destek ve mali yardımdan istifade etmeden faaliyetlerimize başlayacağımız günü sabırla bekliyoruz.
Açılış takvimi belirsizliğinin devam etmesi durumunda işletmelimizde kaybolacak talep bizleri umutsuzluğa düşürmektedir. Zira etkinlikler İptal edilmeyecek ve Kontrolsüz Şartlarda ev, bahçe, bağ, sokak, bina korunakları gibi mekanlarda bulaşa, vergi ve istihdam kaybına sebebiyet verecek şekilde gerçekleşecektir. etkinlik ruhsatlı, belediyeler tarafından belirlenen, vergi kaydı olan işletmelerce gerçekleşmeyen her türlü etkinlik pandemi öncesinde olduğu gibi yasaklanmalıdır. Etkinliklerimiz, istihdam yaratıyor, ekonomiye güç katıyor. 
1 Milyondan fazla etkinlik sektör çalışanına, yönetim kadroları ve kalifiye personelleri dışında ağırlıklı olarak yarı zamanlı personel çalıştıran etkinlik sektörü firmalarında tam zamanlı ve yarı zamanlı çalıştırılan personel ile birlikte merdiven altı firma ve mekanlarda kayıt dışı çalıştırılan müzisyen, garson, temizlik personeli, hamal gibi sigortasız çalışanların eklenmesiyle 5 milyondan fazla etkinlik çalışanı geçimini bu sektörden sağlamaktadır. Aileleri ile birlikte bu rakam ülke nüfusunun çok büyük bir paydasına tekabül etmektedir. bu insanlar mağdur, küskün ve kızgın durumdadırlar.Etkinlikler Günah Keçisi Seçilmemeliydi. Zira bu duruma sebebiyet verecek geçerli gerekçe de yoktu. Kapalı Olan Etkinlik Sektörüne rağmen artan vaka sayılarının kaynağı net bir şekilde tespit edilerek, yerinde müdahale ile sektör ayrımı yapılmaksızın çözümlenebilirdi. Salgının ilk gününden beri kapalı ve yarı kapalı olan sektörler, son kapanma örneğindeki tedbirler benzeri kararlı adımlar ile bu derecede mağdur edilmeden çalıştırılabilirlerdi. Maalesef Pandeminin olumsuz koşullardan tüm sektörler eşit biçimde etkilenmedi. Bu bağlamda İşveren Sendikamız Etkinlik-Sen sektör odaklı çalışmalar yapmış, ilgili Bakanlık ve kurumlara tespit ve önerilerde bulunmuştur. Hükümet ve tüm siyasi partilerimize yaşanılan süreci ve beklediğimiz çözüm önerilerimizi bildiren dosyalarımızı takdim edip sunumlarımızı gerçekleştirdik.  
Bu gün itibarıyla alınan karardaki tarih ve uygulama belirsizliği ile yok sayıldığımız gerçeği etkinlik sahipleri ile bizleri karşı karşıya getirmiştir. Buna rağmen Küresel salgın sürecinde, sektör paydaşları olarak hizmet anlayışımızı, sürecin elbet bizler için daha fazla uzamayacağı inancı ile hoşgörü ve sabrımızı en üst noktalara taşıdık. 
Sektörümüz dayanma gücünü kaybetmiş ve yok olmanın eşiğine gelmiştir. Yılların birikimi ve tecrübesine sahip sektör esnafı ve duayenleri, farklı sektör arayışına girmişlerdir.  Hizmet sektörü çalışanları lojistik, imalat vs. sektörlerde çalışmaya başlayarak tecrübe birikiminden vazgeçmeye mecbur bırakılmıştır. Sektörümüz hareket kabiliyetini kaybetmiş, katma değer üretemeyecek hale gelmiştir. Turizm Sektöründe beklenen hedefler etkinlik sektörü olmadan gerçekleşemeyecektir. Aşılama çalışmalarında elde edilmesi beklenen başarı ile Davet ve Etkinlik sektörünün yüksek sezonu olan 15 Mayıs – 15 Ekim arası dönemde faaliyete başlama şansı yakalanmış olmakla birlikte vaka sayılarındaki düşüş henüz istenilen düzeye gelmemiştir.
Lakin etkinlik sektörü adına endişe taşıyan etkinlik sahibi, işveren ve işçileriyle milyonlarca insan adına çözüm bekliyoruz.   81 İlimizde faaliyet gösteren, fikirleri ve önerileri ile katkı, destek veren, sesini duyurmaya çalıştığımız, açık ve kapalı etkinlik mekanları, organizasyon firmaları, yiyecek-içecek sunumu ile catering firmaları, mıce endüstrisi paydaşları, prodüksiyon firmaları, fuar firmaları, incentive ve eğlence sektörü işverenleri adına var gücümüzle her türlü kural ve kaidelere uyarak çalışacağımızın sözünü veriyoruz.  Bulaş oranındaki artış ve bugün tüm yasaklara rağmen geldiğimiz noktaya baktığımızda tek suçlunun etkinlik sektörü olmadığının anlaşıldığını umuyoruz. Bir an önce çok zorda olan etkinlik sektörünün rahatlatılması ve faaliyetlerine başlamasına müsaade edilmelidir. Bizler sadece;  yaşamak ve yaşatmak istiyoruz.

Editör: TE Bilişim