Sabah evden çıkarken bir haber geldi. Telefondaki ses “Ertuğrul Dayıoğlu ölmüş. Doğru mu?” diye soruyordu. Evden çıkmış Manisa merkeze doğru ilerliyordum. Hemen yeni adliye binasına girdim. İçeriye koştum nefes nefese. Haberi doğruysa hemen manisahaberler

Sabah evden çıkarken bir haber geldi. Telefondaki ses “Ertuğrul Dayıoğlu ölmüş. Doğru mu?” diye soruyordu. Evden çıkmış Manisa merkeze doğru ilerliyordum. Hemen yeni adliye binasına girdim. İçeriye koştum nefes nefese. Haberi doğruysa hemen manisahaberleri.com’a girecektim. Gözlerim tanıdık birini ararken adliyenin giriş kapısında polis noktasının yanında tanıdık bir ses geldi kulağıma. Hızla dönüp baktım. Elinde telefon, her zamanki şirinliğiyle karşı taraftaki kişiye yüksek sesle ölmediğini anlatmaya çalışıyordu Ertuğrul Dayıoğlu. “Öldü” denilen Dayıoğlu adliyedeydi, ölmemişti. O sevinçle yanına yaklaşıp “Ertuğrul abi, nerden çıktı bu haber. Şu kameraya ölmediğini söyle de insanlar duysun” dedim. O da kahkahalar atarak kameraya ölmediğini söyledi. Hemen yayınlamıştım. Müjde gibiydi haber.

Aradan 5 yıl geçti…

Bu sabah evden çıkarken sevgili Ertuğrul Dayıoğlu’nun vefat ettiğini öğrendim. Yoğun bakımdaydı. Bilsem yine aynı şeyleri yaşayacağımı vallahi koşar giderdim yanına. Ama hayat böyle... Her ömrün bir sonu var. Önemli olan nasıl yaşadığınız. Ne izler bıraktığınız.

Manisa’nın son 30-40 yılını şöyle bir hatırlayın. Akılda kalan birkaç simadan biriydi Ertuğrul Dayıoğlu. Daha bu sabaha kadar yaşayan bir efsaneydi.

Geçen gün Kenan Evren Sanayi Sitesi’nin isminin Küçük Sanayi Sitesi olarak değiştirilmesi kararlaştırılmıştı. O haberi okurken aklıma Ertuğrul Dayıoğlu geldi. Liberal Demokrat Parti’nin Manisa’da faal olduğu yıllarda bir toplantı gerçekleştirilmişti. Partinin önde gelen isimlerinin yanı sıra gazeteciler de vardı toplantıda. Ertuğrul Dayıoğlu da eşi Hesna Dayıoğlu’yla birlikte konuklar arasındaydı. Toplantıda bir konuşma yapan dönemin LDP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Aydın, darbecilerle ilgili eleştirilerde bulunurken Manisa’dan bir örnek vererek, “Manisa’nın sanayi sitesine Kenan Evren ismi verilmiş. Darbecinin ismi verilir mi? Kim verdi bunu? Neden verdi?” diyerek eleştirirken Ertuğrul Dayıoğlu elini kaldırarak “Ben verdim Kenan Evren ismini” dedi. Salon buz kesti. İsmail Aydın büyük şaşkınlık yaşarken Dayıoğlu şakayla karışık konuya açıklık getirdi. “O dönemde Kenan Evren ülkenin başındaki kişiydi. Devletin zirvesindeydi. Ben ise belediye başkanıyım. Para yok pul yok. Ödenek yok. Nasıl hizmet edeceğiz? Siteye paşanın ismini vererek ödenek gelmesini sağladık.” dedi.

Ve salondaki herkes kahkahalara boğuldu. Zaten Ertuğrul Dayıoğlu’nun en güzel yanı bu değil miydi? Güldürürdü insanları. Her renk vardı bünyesinde. Çocukla çocuk büyükle büyük bir başkan, bir avukat, bir adam…

Manisalı inşaat kalfası Ali Efendi ile Ayşe Sabiha Hanım'ın oğlu olarak dünyaya gelen Ertuğrul Dayıoğlu Manisa’ya mal olmuş bir kişilik olarak ebediyete göç etti. Nur içinde yat. Mekanın cennet olsun Ertuğrul Dayıoğlu…