ÇOCUKLARIMIZ İÇİN TATİL, IZDIRABA DÖNÜŞMESİN! Yaz ayları demek, çocuklarımız için tatil demektir. Çocuklarımızın tatil dönemi, aşırı sıcaklar ve yaz hastalıklarından dolayı kabusa dönüşmesin. Yıl içerisinde tüm kış ayları boyunca eve kapanan, okula

ÇOCUKLARIMIZ İÇİN TATİL, IZDIRABA DÖNÜŞMESİN!

Yaz ayları demek, çocuklarımız için tatil demektir. Çocuklarımızın tatil dönemi, aşırı sıcaklar ve yaz hastalıklarından dolayı kabusa dönüşmesin.

Yıl içerisinde tüm kış ayları boyunca eve kapanan, okula giden ödev yapan çocuklarımız için yaz tatili; oyun, park, yüzme ve eğlence demek. Çocuklarımızın park ve bahçe gibi açık alanlarda daha çok zaman geçirmesi böcek sokmalarına, sinek ısırmalarına, oyun oynarken düşme, çarpma gibi kazalara ve burun kanamalarına neden olabilmektedir. Deniz ve havuz mevsiminin açılmasıyla da göz ve kulak enfeksiyonlarında da artış yaşanabilmektedir.

Güneşe hasret kaldık ama...

Güneşten kaynaklanan hastalıkların başında güneş çarpması ve güneş yanıkları gelmektedir. Güneş çarpmalarında çocuklarda halsizlik, ateş yükselmesi, karın ağrısı, hızlı soluma, baygınlık ve kusma görülebilir. Aşırı sıcaklar vücudumuzda sıvı ve elektrolitlerin kaybına yol açmaktadır. Bu durum, aşırı ısınma ve sıvı kaybı sonucu vücut kendi soğutma mekanizmasını yitirmesi ve ateşin hızla yükselmesidir. Öncelikle yapılması gereken çocuğun ateşinin düşürülerek kaybedilen sıvı ve elektrolitlerin yerine koyulmasıdır. Bunun için çocuk ılık suya sokularak ateşi düşürülmeye çalışılmalı ve mutlaka bir sağlık kuruluşuna müracaat edilmelidir.

Çocuklarımızı güneş çarpmasından korumak için birkaç basit önlem almalıyız. Bebeklerin ve çocukların cildi daha ince ve daha hassas olduğundan dolayı güneş ışınlarından daha kolay etkilenirler. 6 aylıktan küçük bebeklerin cildi daha da hassas olduğu için bu çocukları daha özenli korumamız gerekmektedir. Bu sebeple altı aylıktan küçük çocuklarımızı mümkün olduğunca 10.00 ile 16.00 saatleri arasında güneşe çıkarmamamız gerekmektedir. Çocukları mümkün olduğunca gölgede tutmalısınız. Vücutta su kaybını önlemek için bol bol su içirmelisiniz. Kıyafet seçimlerinde de açık renkli ve bol kıyafetleri tercih etmelisiniz.

Peki ya güneş yanıkları?

Güneş ışınları UVA, UVB ve UVC’dir. UVA uzun dalga boyludur ve derinin daha derin tabakalarına ulaşır, deri kanserinden esas sorumlu olan ışıktır. UVB kısa dalga boyludur ve derinin sadece üst tabakalarına ulaşır. UVC çok kısa dalga boyludur, yeryüzüne ulaşamaz. Güneşten gelen UV ışınları derideki canlı hücrelere zarar verir. UV ışığına maruz kalan hücreleri korumak için hücrelerin etrafında bulunan melanositler (derimize rengini veren pigment yapımından sorumlu hücreler) çoğalmaya başlar, deride renk değişimi gözlenir ve biz “bronzlaşırız”. Yani bronzlaşmak; derinin bir savunma mekanizmasıdır. Çocukluk çağındaki deride ise henüz yeteri kadar pigment hücresi bulunmadığı için deri daha derin hasar görür ve deride yanıklar gelişebilir.


Çocuklar 10 dakika bile güneş altında dursalar güneş yanıkları meydana gelebilir. Çünkü çocukların derisi daha hassas ve savunmasızdır. Oluşabilecek her güneş yanığı ve hasar ileriki yaşlarda deri kanseri riskini arttırabilmektedir.


Güneş yanığı meydana gelen yere diş macunu, yoğurt sürmek gibi yanlış uygulamalardan, yağlı ve kalın pomatlar kullanmaktan da kaçınmalıyız.

Güneş kremi seçiminde çok dikkat edilmeli!

Doktorunuzun bilgisi olmadan 6 ay altındaki çocuklarınıza güneş kremi sürmeyin. Bu yaş grubundaki bebeklerin doğrudan güneş ışığına maruz kalmaması, gölgede tutulması gerekmektedir.


30 dakikanın üzerinde güneşte kalacak çocuğunuza, güneşe çıkmadan 20-30 dakika önce güneş kremi sürmelisiniz. Unutmamanız gereken bir nokta da; 80 dakika da bir güneş kreminin tekrar sürülmesi gerekmektedir.

Tüm çocuklarımıza hak ettikleri gibi güzel bir tatil ve sağlıklı günler diliyorum.

Özel Sekiz Eylül Hastanesi

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

Uzm. Dr. Vildan ÜRK