Çiçeklerin arkadaş olabileceğini düşündünüz mü hiç? Ya da bitkilerin iletişim kurabileceğini?
Size ütopik gelebilir ama bilim insanları bitkilerin iletişim kurarak büyüdüklerini söylüyor.
Yapılan gözlemlerde, bitki tohumlarının tek başlarına daha az filizlendiği ve yan yana gömüldüklerinde filizlenme oranında ciddi bir artış yaşandığı saptanmış. Yani onlar da diğer canlılar gibi ‘iletişim’ kurabiliyorlar.
Peki bitkilerin cinsiyeti var mı?
Bilim insanları geçtiğimiz asırlarda bitkilerin de tıpkı insanlar gibi cinsiyetleri olduğunu tespit etti. Tabii bize 1400 yıl öncesinden de bu bilgi verilmişti;
“İşte biz o su ile türlü türlü bitkilerden çiftler çıkardık.” (Taha Suresi 53)
“Yeryüzünde meyvelerin hepsinden iki çift yapan O’dur.” (Rad Suresi 3)

Cinsiyetlere sahip olmaları da yaşamlarının devamı ve sağlıklı iletişim için olmazsa olmaz bir başka özelliği oluşturuyor.
*  *  *
NURHAYAT ABLANIN ÇİÇEĞİ
Güleryüzlü, renkli kişiliğiyle tanınan, halk kütüphanesinde de uzun yıllar çalışan meslektaşımız Nurhayat abla, geçtiğimiz gün Manisa Tarım Fuarı’nı ziyaret etti. Eksik olamasın, kentin yararına olan bütün etkinlikleri yakından takip ediyor, olabildiğince katkı vermeye çalışıyor…
Nurhayat abla, ziyaret sonrası ofise gelip, bana güzel mi güzel kırmızımsı bir çiçek bırakarak, fuardan ayrıldı.
Misafirlerimle birlikte fuarı gezerken, aynı çiçeğin Yunusemre Belediyesi standında dağıtıldığını gördüm. Biri kırmızı öbürü beyaz iki çiçeği ofise götürüp, masamın başucuna yerleştirdim.

Ertesi gün iş yerindeki çiçekleri bir arada getirip, fotoğraflayarak Nurhayat ablaya gönderdim. Bıraktığı çiçeğe yeni arkadaşlar bulduğumu söyledim. Fotoğrafı çok beğendiğini ve çiçekleri ayırmak istemediğini belirtti. Nurhayat abla, çiçeklerin birlikte büyümeleri gerektiği söyleyerek, fotoğrafa ‘Çiçek arkadaşlığı’ ismini verdi.
Emanet olarak masaya oturan çiçek, böylece hediyeye dönüştü.
ÇİÇEK VE İNSAN
Çiçeklerin birbirleriyle iletişim kurabildiğini söyledik. Ya insanlarla iletişim kurabilirler mi?
Bunun için henüz ciddi bilimsel çalışmalar söz konusu değil fakat çiçeklerin dinletilen müziğe göre tepki verebildiklerini biliyoruz. Klasik müzik dinletilen bir çiçek, arabesk müzik dinletilen bir çiçeğe göre daha kolay büyüyor.
Çiçek demişken, yazı bitmeden Küçük Prens ve gülünden söz etmemek olmaz.
Küçük Prens’i neredeyse okumayanımız yoktur. Verdiği öğütlerle çocuk kitapları arasından sıyrılıp, yetişkin kitapları arasına yükselmiştir.
Kendi gezegeninde tek bir gülü bulunan Küçük Prens, başka galaksileri gezerken biriyle şöyle bir diyaloğa girer:
'Senin gezegenindeki insanlar'' dedi Küçük Prens.
''Tek bir bahçeye beş bin gül dikiyorlar ama yine de aradıklarını bulamıyorlar...''
''Evet bulamıyorlar '' diye yanıtladım onu.
''Halbuki, aradıkları tek bir gülde ya da bir yudum suda olabilir.''
''Haklısın'' dedim. Bunun üzerine Küçük Prens şöyle dedi;
''Ama gözler gerçeği görmez ki. Yüreğiyle aramalı insan.''

PAZAR DİLEĞİ
Bitkileri kolayca birleştiren, insanları mutlu eden; insanı, doğadaki diğer canlılarla birleştiren şeyin adıdır sevgi.
Küçük Prens bize, mutluluğun çoklukla ifade edilmeyeceğini, yalnız bir tek nesnenin bile bizi mutlu kılabileceğini söylüyor.
Ya biz?  
Çiçekler bile arkadaşken biz niye çoğu zaman olamıyoruz sorusu da hiç olmazsa bu Pazar aklımızı biraz kurcalasın…
Sevgiyi ve mutluluğu sadelikte aramamız dileğiyle.
İyi pazarlar…