Konuşmasına “Bugün Manisa’da evlerde, tarlalarda, kahvelerde konuşulan bir meseleyi dikkatinize sunmak istiyorum” ifadeleriyle başlayan Akçay jeotermal enerji sahalarının Manisa tarımı ve Manisalılar için tehdit edici boyutta olduğunu söyledi.
 
Jeotermal enerji kuyularının Manisa tarımını olumsuz etkileyeceğini belirten Akçay “Manisa ve daha geniş kapsamda Gediz Ovası Türkiye’nin tarım ve gıda deposudur. Bölgede 12 ay tarım yapılabilmektedir. İl tarım müdürlüğünün 2017 raporuna göre sadece Manisa’nın yıllık tarım geliri yaklaşık 3 milyar dolardır” dedi.
 
Gediz Ovasının halihazırda büyük bir kirlilikle mücadele ettiğini ve jeotermal enerji kuyularının da tehdit edici boyutta olduğunu belirten Akçay konuşmasına şöyle devam etti:
 
“Sadece Manisa’da 300 civarında olan jeotermal kuyusunun önümüzdeki dönemde 3.500’e ulaşması öngörülmektedir. Çevreye, tarım alanlarına, insan yaşamına, yer altı sularına etkisi bilinen bu kuyuların 25 yıl sonunda Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılama oranı sadece yüzde 2-2,5 civarında olması tahmin edilmektedir.
 
Her ne kadar jeotermal enerji temiz ve yenilenebilir bir enerji kaynağı olarak bilinse de birinci derece tarım bölgelerine, yerleşim yerlerine yakın ve özellikle tarım deposu Gediz Havzasında jeotermal kuyuları verimli tarım arazilerini ve insan sağlığını tehdit etmektedir.
 
Bu kapsamda acil önlemlerin alınması gerekmektedir. İlk aşamada Gediz Ovası tarımsal SİT alanı ilan edilmesinin uygun olacağını düşünüyoruz.”
 

Editör: TE Bilişim