Eskileri bilirsiniz. Bilmeyenler duymuştur. Kömürlü sobalar olurdu sınıflarda. Bir de hademe tabi. Okullar sabahçı ve öğlenci diye vardiyalı eğitim verirdi. Ki bu sistem halen birçok ilköğretim okulu ve lisede mecburen uygulanıyor. Eskiden imkanlar d

 

Eskileri bilirsiniz. Bilmeyenler duymuştur. Kömürlü sobalar olurdu sınıflarda. Bir de hademe tabi. Okullar sabahçı ve öğlenci diye vardiyalı eğitim verirdi. Ki bu sistem halen birçok ilköğretim okulu ve lisede mecburen uygulanıyor. Eskiden imkanlar da dardı. Evler, apartmanlar ve kamu binalarında kalorifer sistemi yoktu.  Sonra yavaş yavaş sobalar kalktı, kalorifer sistemi devreye girdi. Binalar modernleşti. Son 20 yılda doğalgaz da yaygınlaşmaya başlayınca soba tarih oldu.

Haliyle bu gelişim eğitime de yansıdı. Okullarda sobalar artık yok.  Merkezi ısıtma sistemi sayesinde öğrenciler bizim gibi soba başına üşüşüp ısınmaya çalışmaktan kurtuldu. Akıllı tahtalar devreye girdi. Tabletler dağıtıldı.

Ben ise soba başı sohbetleri hiç unutmam. Öğretmen içeriye girince geçerdik sıralara. Bazen soba sönünce ders arasında birimiz odun almaya giderdi.

Öğrencilik yıllarım 90’lı yıllarda kaldığı için uzun zamandır ders kitaplarından uzaktım. Bu yıl ani bir kararla öğrenci oluverdim. Sayesinde ekmek yediğim mesleğimin bir de okulunu okuyayım istedim. Alaylıyız bir de mektepli olalım bakalım dedim.         

Tabi mesleğimiz gazeteci olunca öğrenci de olsanız bir şeyler dürtüklüyor ille. Bu hafta sonu girdiğim sınavlarda da bir hayli malzeme vardı. Ben hepsini es geçtim de bir detay var ki yazmasam vebal altında kalırım. Onca öğrenci resmen tel tek döküldü sırf bu yüzden. Yok yok sınavdan dolayı değil. Soruların zorluğu da önemli değil.  Öğrencileri tel tel döken, perişan eden aşırı soğuk nedeniyle buz gibi olan sınıflardı. Sınıflar neden buz gibi? Çünkü dışarıda hava eksilerde… Çünkü buna rağmen sınıfların kaloriferleri yanmıyor.  

Yahu kardeşim;

2015-2016 yılı Açıköğretim Fakültesi güz dönemi final sınavlarının 23-24 Ocak tarihlerinde gerçekleştirileceği belli. Aralarında yaşlısı genci, kadını erkeği her yaştan insanın olduğu da belli. Binlerce öğrencinin bu hafta sonu sabah ve öğlen, iki gün boyunca sınava gireceği de belli. Okullar da belli. O zaman neden kaloriferleri yakmadınız? 

Sınava girebilmek için bir sürü kayıt parası verildi, masraf edildi. Açıköğretimliye bu muamele niye? İnsanların eli ayağı donarken sorulara nasıl konsantre olsun?

Ben Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi’nde dondum. Diğerleri başka okullarda... Sınavlar Türkiye ve K.K.T.C. Lefkoşa’da aynı saatlerde sabah 9.30’da, öğlenden sonra 14.00’da yapıldı. Her yerde aynı muamele var mıydı bilmiyorum ama bizim kaloriferler de, sınıf da, okul da buz gibiydi.

AÖF yetkilileri ne yapıyor? Bu detayı nasıl hesaba katmazlar? Sınavların yapıldığı okullarda her anlamda sınav yapılabilecek ortam oluşturulmalı. Sıralara numara yazarak sınav mınav olmaz.