Kındap, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sektörlerini tanıtmak ve yaptıkları işte yanlış bilinen bazı doğruları paylaşmak adına jeotermal enerji santrallerinin (JES) yoğun olduğu illeri ziyaret edip, düzenledikleri toplantılarla kamuoyunu bilgilendirmeyi amaçladıklarını söyledi.
Türkiye'nin jeotermal enerjide yeni gelişen bir ülke olduğuna dikkati çeken Kindap, dünyada 1900'lü yıllarda başlayan JES uygulamalarının Türkiye'ye 1980'lerde geldiğini, özellikle 2007'de sektörleriyle ilgili yasanın yürürlüğe girmesiyle yatırımların hızlandığını ve Türkiye'nin bugün JES'te bin 347 megavat kurulu güce ulaştığını ifade etti. 
JES yatırımlarında Aydın, Denizli, Manisa ve Çanakkale'yi içine alan Batı Anadolu Bölgesi'nin öne çıktığına vurgulayan Kındap, "Batı Anadolu'da çok iyi bir JES potansiyelimiz var. Şu ana kadar keşfedilmiş kaynaklarla 3 bin megavat potansiyelimiz var. Biz bu potansiyelin yaklaşık bin 250 megavatını hayata geçirdik. Dolayısıyla 3 bin megavata ciddi bir yolumuz var." diye konuştu.
Kındap, Batı Anadolu'daki 3 bin megavatlık enerji potansiyelin 30 bin megavat da termal gücü içinde barındırdığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Batı Anadolu'da enerjide 3 bin megavatın dışında 30 bin megavatlık bir termal güç de var. Bu termal gücü hayata geçirerek sera ve konut ısıtma, sağlık ve termal turizm yatırımları yapılabilir. Bu sadece Batı Anadolu ile sınırlı potansiyel. Batı Anadolu'da söylediğim toplam gücün ortaya çıkarılması halinde, yani hem enerji hem turizm hem de ısıtma alanında tüm potansiyeli ortaya koyduğumuz zaman bunun bize getireceği toplam katma değer 10 milyar dolar civarında. Yani 3 bin megavat enerji gücü ile 30 bin megavat termal gücün bugünkü katma değerini hesapladığımızda biz bu rakamlara ulaşıyoruz."
- "İstikrarlı bir kaynak"
Jeotermal enerjinin rüzgar ve güneş gibi diğer yenilebilir enerji kaynaklarından farklı olarak sürekli ve istikrarlı bir kaynak olduğuna işaret eden Kındap, JES'lerin 7 gün 24 saat, sabit ve düzenli olarak, güvenli bir şekilde sisteme enerji sağladığını vurguladı. 
Kındap, JES'lerin kurulduğu bölgede tarımsal üretimi olumsuz etkilediği yönündeki iddiaların doğru olmadığını söyledi.

Editör: TE Bilişim