Teknolojinin hayatımızın her alanına girdiği, teknolojiden bağımsız hareketin hemen hemen imkansız olduğu, aldığımız nefes kadar teknolojiyle iç iç olduğumuz bir dönemdeyiz. Hal böyle olunca suç dünyası da teknolojiyle paralel olarak gelişmekte, işlenen suçlar teknolojik gelişmelerle birlikte çeşitlenmektedir. Bu çeşitlenmeyle birlikte ortaya çıkan suçlar açısından caydırıcılık sağlamak adına, kanuni düzenlemeler yapılmaktadır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu da bu konuda çeşitli düzenlemeler getirmiş ve ortaya çıkan suçlarla ilgili hem caydırıcı hem de cezalandırıcı etki göstermek istenmiştir.

Türk Ceza Kanununda “ Bilişim Alanında Suçlar” bölümü altında 3 ayrı suç düzenlemesi ihdas edilmiştir. Bu düzenlemeler;

Bilişim Sistemine Girme ( TCK m. 243 )

Sistemi Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme ( TCK m. 244 )

Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması ( TCK m. 245 )

Yasak Cihaz veya Programlar ( TCK m. 245/A ) olarak karşımıza çıkar.

Biz de günlük hayatta sık sık karşımıza çıkan, çoğu kimsenin suç olduğundan dahi haberinin olmadığı hususları “Bilişim Alanında Suçlar” ana başlığı altında değerlendirip, öncelikle “Bilişim Sistemine Girme” sırasıyla sonraki yazılarımızda diğer maddede yer alan suçları inceleyeceğiz.

Türk Ceza Kanunu Madde 243 - Bilişim Sistemine Girme Suçu

Madde gerekçesinde de açıklandığı üzere bilişim sistemi, verileri toplayıp yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tabi tutma olanağı veren manyetik sistemlerdir. Tanımdan hareketle bilgisayarlar, sunucular, sosyal medya alanları, cep telefonları vs. alanların hepsi bilişim sisteminin farklı kolları olarak karşımıza çıkmaktadır. İşte bu sistemlere izinsiz girme, izin dahilinde girilse dahi rıza dışı burada kalma suç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda Türk Ceza Kanunu m. 243/1  “ Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren veya orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir “  hükmünü getirerek suçun temel şeklini tanımlamıştır.

Sadece sisteme girilmesi veya sistemden çıkılmaması şeklindeki eylemlerin bilişim sistemine girme suçunu oluşturduğuna dikkat edilmesi gerekir.

Örnek vermek gerekirse, bir başkasının sosyal medya hesabının şifresini kırmak, bir başkasına ait sosyal medya hesabına hesap sahibinin rızasıyla girip sonrasında rızası dışında bu hesapta kalmaya devam etmek bu suçu oluşturur.

Bilişim sistemi soyut bir dünya üzerine kurulu olduğundan, hangi eylemlerin hangi suça vücut verdiği, eylemin tam olarak ne olduğu belirlenene kadar zor olacaktır. Bir sisteme girilmesi farklı, sistemde rıza dışında kalınması farklı, sistemdeki bilgilerin değiştirilmesi veya bozulması farklı suçlara vücut verecektir. Çalışmanın amacı da dikkate alınarak günlük yaşamda nelerin suç olabileceğini Yargıtay kararları kapsamında değerlendirmek faydalı olacaktır.

Eşin Mailine İzinsiz Girmek Bilişim Sistemine Girme Suçunu Oluşturur.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/9555 E. 2016/10731 K.

“Sanığın savunmasında, katılanla evli olduğu dönemde mail adreslerinin şifrelerini bilmesi nedeniyle mail adreslerine girdiğini, mail adreslerinin şifrelerini kırmadığı ve değiştirmediğini beyan ettiği, sanığın kullandığı bilgisayar üzerinde yapılan inceleme sonrası düzenlenen bilirkişi raporlarında da, sanığın, katılana ait mail adreslerine girdiğinin tespit edildiği, ancak üçüncü kişilerle yazışma yaptığına dair kayıtlara rastlanmadığının bildirildiği dikkate alındığında, sanığın, katılana ait iki farklı mail adreslerine izinsiz olarak girme eyleminin sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçunu değil, TCK’nın 243/1.maddesinde düzenlenen bilişim sistemine girme suçunu oluşturur.”

Mail Şifresinin Kırılması Suretiyle Girilmesi “Bilişim Sistemine Girme” Suçunu Oluşturur

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 7.4.2014, E. 2013/3214, K. 2014/8845.

“Katılan E.T.’ye ait MSN adresine şifresini kırmak suretiyle hukuka aykırı olarak giren ve orada kalmaya devam eden sanığın eyleminde, 5237 sayılı Yasanın 243/1. madde ve fıkrasında yer alan suçun yasal unsurlarının oluştuğu gözetilmeden, sanığın mahkumiyeti yerine yazılı biçimde beraatine karar verilmesi…”

Bu suçlarda dikkat edilmesi gereken bilişim sistemine girilmesi veya orada izinsiz kalınması suç olarak tanımlanmıştır.  Kişinin bilişim sistemindeki verilere müdahale etmesi ( mesajları silmesi, değiştirmesi, başkasına atması vs.) halinde farklı suçlarda meydana gelebilecektir. O zaman şunu demekte fayda vardır. Bir başkasına ait bilişim sistemine girilmesi halinde, sadece girme veya sadece izinsiz kalmaya devam etmek suçtur ancak girme veya kalma yapıldıktan sonra buradaki verilere zarar verme, verileri aktarma, bozma gibi hallerde fiilin durumuna göre başka suçlarda meydana gelebilir. Yargıtay kararları da bu yöndedir.

Kişinin Sosyal Medya Hesabına Rızası Dışında Girilmesi ve Fotoğraflarının Alıp Paylaşılması Durumunda Hem Bilişim Sistemine Girme Hem de Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu Oluşacaktır.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi  2018/8261 E.,2019/6852 K.

“Sanık hakkında düzenlenen iddianamede; sanığın, mağdura ait facebook ve telefon hesaplarına rızası dışında girerek bilişim sistemine girme, mağdurun orijinal fotoğrafları ile birlikte çıplaklık içeren fotoğrafları mağdura aitmiş gibi internette paylaşarak görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarını işlediği iddia edilmiş olup, sanığa yüklenen farklı eylemlerden dolayı ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği, TCK’nın 44/1. madde ve fıkrasındaki fikri içtima koşullarının bulunmadığı gözetilmeden, “bilişim sistemlerine girme ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarının sabit olmakla birlikte tek bir eylem ile icra edildiğinden TCK'nın 44. maddesinin bu suçlar yönünden tatbik edilmesine” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle yazılı şekilde görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkumiyet hükmü kurulması bozmayı gerektirir.”

Sanığın Eşi Olan Mağdurun Facebook Hesabına Girmesi “Bilişim Sistemine Girme” ,  Buradaki Mesajları Kaydetmesi “Haberleşmenin Gizliliğini İhlal” Suçunu Oluşturur.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/577 E. 2019/12248 K.

Sanığın, eski eşi olan mağdura ait facebook şifresini bildiğini ve şifre kırma gibi bir eyleminin olmadığını beyan etmesi, mağdurun, şifresinin kırılarak facebook hesabına giriş yapıldığına dair iddialarını doğrulayan herhangi bir delil bulunmaması karşısında, sanığın sübut bulan bilişim sistemindeki mağdura özel kısma girip, hakkı olmadığı halde sistemde kalmaya devam etme eyleminin TCK'nın 243/1. madde ve fıkrasındaki bilişim sistemine girme ve mağdura ait içeriği özel mesajları okuyup, tarafı olmadığı haberleşme içeriklerini kaydetmesi eyleminin TCK'nın 132/1. madde ve fıkrasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal suçlarını oluşturacağı gözetilmelidir.

Bilişim sistemine girme suçu, bir bedel karşılığında girilen sistemlere karşı işlenmesi halinde verilen ceza yarı oranında indirilecektir. Kişinin bir bedel ödeyerek hukuka uygun şekilde girebileceği sistemlere, bedel ödemeksizin girmesi veya orada kalmaya devam etmesi de suçtur. Belirli bir ücret karşılıgında kişilere dizi veya film izleme olanagi sunan bir platforma(Netflix, BluTV gibi) bir baskasinin sifrenin kirilmasi suretiyle girilmesinde kişiye verilecek cezada indirim yapilacaktir.

Sisteme girilip buradaki verilerin değiştirilmesine, yok olmasına sebep olunursa TCK m.243/3 (e-postaya girilmesi ve buradaki verilerin silinmesine sebebiyet verilmesi gibi)  sisteme girmeksizin sistemler arasındaki nakillerin izlenmesi halinde de 243/4’te yer alan suç oluşaccaktır.

Sonuç olarak genel bir değerlendirme yapıldığında kişinin bir başkasının sosyal medya hesaplarına girmesi, rızasıyla girmesine rağmen burada kalması, girilen bilişim sistemindeki verilere zarar gelmesi veya yok olması suç oluşturacak ve TCK m.243 kapsamında yargılamaya tabi olacaktır. Anlatmaya çalıştığımız suç çok geniş çaplı ve henüz sınırları tam anlamıyla belli olmayan düzenlemeler içermektedir. Bu sebeple, anlaşılır kılmak adına, bilinen hususlar üzerinden değerlendirmeler yapılmış, teknik konularla ilgili noktalara girilmemiştir.

Faydalı olması dileğiyle…