Bugün haber sitelerine düşen bir açıklama Manisa’yı çok ama çok yakından ilgilendiriyor. Alman otomotiv devi Volkswagen’in CEO’su Herbert Diess, Manisa’ya fabrika açma konusunu yazdı.  CEO, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusundaki Barış Pınarı Harekatı'nı bahane göstererek; "İnsanlar öldürüldüğü müddetçe, bir harp meydanının yanına temel atmayacağız" dedi. 
Demiş…
VW CEO'su, profesyonel iş ağı LinkendIn platformunda paylaşmış bu yazıyı. 
Bir de "Küresel Şirket Olmanın Anlamı" başlığını atmış yazıya. 
Aslında VW CEO’su, Manisa’da inşa edilmesi planlanan fabrika konusunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bizzat görüşmüş ve öyle karar verilmişti. 
Hatta fabrikanın yıllık 300 bin araçlık kapasiteye sahip olacağı açıklanmış ve yaklaşık 4 bin kişinin istihdam edileceği belirtilmişti. 
Manisa’da Passat ve Skoda Superb modellerinin üretilecekti. Fabrikanın 2020 yılı sonunda da faaliyete geçmesi bekleniyordu. 
Ancak bizim Barış Pınarı Harekatı'nı başlatmamızla birlikte tavır birden değişti. 
Batının iki yüzü diyordum eskiden şimdi değiştiriyorum o düşmanca yüzü hemen devreye girdi. 
Hemen organize oluverdiler. 
VW’den daha önce de benzer açıklamalar gelmişti ancak bu seferki çok net. 
Neymiş efendim, "İnsanlar öldürüldüğü müddetçe, bir harp meydanının yanına temel atmayacağız" mış mış….
Bu yazıyı VW CEO'su okur mu okumaz mı bilmem. Muhtemelen yazıdan haberi bile olmayacak. Ama ben kendi adıma bakış açımı ortaya koymakla mükellefim. 
Ülke büyükleri cevap verir mi bilmem ama ben bir vatandaş olarak, bayrağına, ülkesine, devletine ve tarihine bağlı biri olarak, VW CEO'sunun açıklamasına cevaben şunu net bir şekilde şuraya yazıyorum. 
Manisa Türkiye’nin en önemli şehirlerinden biridir. Manisa’da dünyaca ünlü fabrikalar üretim yapmaktadır. Ve bunların bazıları Alman markalarıdır. BOSCH’un en çok kombi ürettiği fabrikası Manisa’dadır. Manisa kendi kendine yetebilen tarımsal üretim ve sanayi kapasitesine sahip ender şehirlerden biridir. 
Bu şehir birçok veride ülkemizin ilk 10 ili arasındadır. İşsizlik oranı en düşük illerden biridir. Ve bu şehir dünyanın en iyi yatırım yapılacak şehirlerinden biridir. Ödülü de vardır. 
Buraya kadar kuşku yok sanırım.  
Manisa bu kalkınmayı, büyümeyi sağlarken OSB’de Volkswagen var mıydı? 
Yoktu… 
VW olsa elbette çok güzel olurdu. Ki bunu bir süre önce kaleme almış ve bu yatırımın Manisa için çok önemli olduğunu detaylarıyla anlatmıştım. Desteklemiştim. 
Ama bir dakika!  
VW gelecek diye bu ülkenin teröre karşı vermiş olduğu mücadeleyi bir kenara mı bırakacağız? Sınırlarımızda emperyalistlerin, Siyonistlerin kucağına oturup bu ülkenin birliğine, bütünlüğüne kurşun sıkan odaklara Suriye’yi, ülkemizin Doğu ve Güneydoğusu’nu teslim mi edeceğiz?   
Ne münasebet! 
Eğer o bölgede savaş istemiyorsanız, barıştan bu kadar yanaysanız önce şu teröre verilen silah ve lojistik desteğin kesilmesi çağrısı yapın. Bölgede organize edilen ve kollanan örgütlerin silah ve teçhizatlarının markasına bir bakın. Kim veriyor bu silahları. Ve bu örgütler kimin kucağında hala… 
Buradan pozisyon çok net görünüyor, siz nereye bakıyorsunuz?  
Ne demek "İnsanlar öldürüldüğü müddetçe, bir harp meydanının yanına temel atmayacağız." demek. Burada harp mi var? Sınırda toplam birkaç gün süren harekatın Ege’deki Manisa ile ne ilgisi var o da ayrı bir mevzu. 
Volkswagen’ın Çin, Rusya, Güney Afrika, Brezilya ve ABD’de fabrikaları var. Bu ülkelerin tamamı çok mu güvenli? 
Olaya duygusal bir bakış açısı değildir bu yazdıklarım. Aksine tamamen politiktir yorumum. Çünkü VW CEO'sunun yaptığı aynen budur.  
CEO politik davranıyor…  
Sana Manisa’nın en değerli arazileri veriliyor, sınırsız olanaklar sağlanıyor, vergiden tut, yapacağın inşaata kadar bir dediğin iki edilmiyor, sen kalkmış hala şart koşuyorsun, “ülkenin güvenliğini yok say yoksa gelmem” diyorsun.  
Ha s….
Volkswagen’in tekrar edip duran bu tavrına karşın sabırla bekleyen Türkiye’nin; “Geleceksen şu tarihe kadar gel. Gelmeyeceksen net kararını açıkla!” deme vakti bence gelmiştir.  
Volkswagen zaten yoktu. 
Gelirse buyursun, Manisa hazır.
Gelmemesi dünyanın sonu değil. 
Volkswagen yok diye bu ülke de batmaz bu şehir de… 
Hazır yer varken de belki başka bir marka gelir gündeme. 
Kim bilir…