Neredeyse gün geçmiyor ki Manisa’da bir kaza olmasın!   Asker uğurladılar, dönüşte kaza yaptılar; 4 yaralı... Tanker minibüsü biçti; 2 ölü 11 yaralı... Motosiklet otomobile çarptı; 1 ölü, 1 yaralı... Öğrenci servisi kaza yaptı; 4 yaralı... Otomob

 

Neredeyse gün geçmiyor ki Manisa’da bir kaza olmasın!   Asker uğurladılar, dönüşte kaza yaptılar; 4 yaralı... Tanker minibüsü biçti; 2 ölü 11 yaralı... Motosiklet otomobile çarptı; 1 ölü, 1 yaralı... Öğrenci servisi kaza yaptı; 4 yaralı... Otomobil kontrolden çıkarak okul bahçesine yuvarlandı; 1 ölü, 4 yaralı... Öğrenci servisi kaza yaptı; 16 yaralı... Salihli’de 2 ayrı kaza 2 ölü... Sarıgöl’de Feci Kaza; 4 ölü, 2 yaralı... Motosiklet bariyerlere çarptı, arkadan gelen araç motosiklete çarptı; 2 ölü... Manisalı işçilerin minibüsü devrildi; 1 ölü, 18 yaralı... Turgutlu’da korkunç kaza; 3 ölü, 1 yaralı... Benzin tankeri motosiklete çarptı; 1 ölü... Motosiklet ile tır çarpıştı; 2 ölü...   Bu yazdıklarım yalnızca son 1-2 ayda Manisa ve ilçelerinde meydana gelen kazaların bazıları. Daha neler var... Takla atan araçlar... Tuvalete giren kamyonlar... Polis kulübesine dalan araçlar... Çarpışan tırlar... Freni boşalan kamyonlar... Ve motosikletler maalesef... Başka bir motosikletle çarpışanlar... Tırın veya kamyonun altına girenler... Yayaya veya bisikletlere çarpanlar... Polis kontrolünden kaçarken kaldırıma çıkıp yayaları ezenler...   Bu işe bir son vermeliyiz artık! Bu kadar kazanın sorumlusu ne Emniyet Müdürlüğü’dür, ne Karayolları’dır, ne de Belediye yönetimi... Tek suçlu sürücülerdir! Yani biziz! Trafikteki düzen ve kazaların azlığı bir uygarlık göstergesidir. Biz Manisalılar olarak bu konuda ülke ortalamasını tutturuyoruz maşallah! Yani uygarlık okulunda alt sıralardayız.   Baksanıza kentimizin trafik akışına... Hepimiz direksiyona geçince kendimizi kral sanıyoruz! Şehrimiz korna sesleriyle inliyor! Birbirimize saygımız yok, kurallara duyarsızız. Trafik ışıklarına uymayız, park yasaklarına aldırmayız, 2. sıraya park etmeye bayılırız. Yol vermeyiz, verene kızarız. Herkeste bir öfke, bir kural tanımazlık... Minibüs duraklarına bir düzen getirilmiş, çizgilerle sınırlandırılmış, ama minibüs şoförleri yine istedikleri yerde zırt diye durur, pırt diye kalkar, sinyal hak getire... Motosikletli gençler, şehrin caddelerini ve hatta şehirlerarası yolları yarış pistine çevirirler... Artık öyle hale geldik ki, Anemon kavşağında insan kırmızı ışıkta beklemeye korkuyor, gözüm hep aynada, aman arkadan freni boşalmış bir kamyon gelmesin diye... Direksiyonda iken yayalara söylenip dururuz, yaya olarak dolaşırken kızdığımız şeylerin aynısını bu kez biz yaparız!   Sonra bir bakıyorsunuz, kaza haberleri en çok okunanlar arasında en üst sıralarda. Herkesin içi acıyor, başsağlığı diliyor, üzüntülerini bildiriyor. Bir şey değişiyor mu? Hayır! Hala kuralsız araç kullananlar... Hala ehliyetsiz araç kullananlar... Hala alkollü araç kullananlar...   Lütfen bu işe bir son verelim artık! Ölü ve yaralıların sayılardan ibaret olmadığını unutmayalım! Tehlike hepimizin yanı başında kol geziyor. Hepimiz hatalarımızı biliyoruz. Yapacağımız ufacık değişiklikler acılarımızı azaltacak ve tehlikeyi bizden uzaklaştıracaktır. Kimseyi suçlamayalım. Kendimizi ve çevremizdekileri düzeltelim. Lütfen!