Bütün mesele bir başlığa sığıyormuş. Aslında geriye yazacak çok da şey kalmıyor. Ancak bu mevzu çok anlamlı bir özete dönüştü. Henüz gerçekleşmişken siyasetin geldiği noktayı anlatabilmek açısından üzerinde durmak gerekir.
Arınç ülke siyasetinde önemli bir figür. Her ne kadar son birkaç yılda yaşanan siyasi olaylar esnasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ters düşse de Ak Parti üzerindeki ve ülke siyasetindeki etkinliğini pek kaybetmedi. Söyledikleriyle hep dikkat çeken, konuşulan ve manşetlerde yer alan Arınç, açıkçası konum itibariyle pasif bir noktada kalsa da politik aktifliğini hep sürdürdü.
Arınç’ın Erdoğan’la ters düştüğü süreçte Manisa Ak Parti teşkilatları enteresan ve zor bir sınav verdi. Arınç’a çok yakın ve onu gerçekten seven isimler nasıl davranacağını şaşırdı. Bir yanda çok sevdikleri liderleri, diğer yanda çok sevdikleri Bülent Ağabeyleri. Arınç’ı ve liderlerini samimiyetle seven partililer ne olursa olsun duruşlarını bozmadılar. Arınç’ı karşılamaya da gittiler, yanında da durdular. Ama bu duruş Erdoğan’a karşı olan bir duruş değildi.  
Arınç’ı bu süreçteki tavrından dolayı eleştiren partililer de oldu. Bazıları ise kızıp fotoğraflarını da Arınç’ı da sildi. Bunlar sürecin doğal bir sonucu olarak algılanabilir. Ama bazıları da kızdığı için veya dava için değil sadece “Arınç’la bir ilgim yok” algısı oluşturmak için arşivdeki tüm Arınç’lı fotoğrafları kaldırıverdi.
Tabi bu zikzaklı durum çok sürmedi. Kesin yoları ayrıldı diye düşünülürken son yapılan genel seçimle birlikte Arınç’la Erdoğan aynı noktada yeninden buluştu. Arınç’ın oğlu Ak Parti’den milletvekili seçildi. Süreç gittikçe normalleşirken geçtiğimiz günlerde Manisa’da iftar veren Arınç, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi olacağını duyurdu.
O ne hız!
Daha kelimeler dökülürken eller hemen Arınç’lı fotoğraflara gitti. Facebook başta olmak üzere sosyal medya hesapları bir anda tebrik, takdir ve destek mesajlarıyla dolup taştı. Bir dönem kimsenin yanına yaklaşmadığı, karşılamamak için köşe bucak kaçtığı Arınç, yeniden kıymetlendi.    
Arınç’a en yakın isimlerden biri olan ve kopma sürecinde Arınç’ın yanından hiç ayrılmayan Mesut Günger de bu durumu fark etmiş ki şu mesajı paylaştı o gece;  
“Bugün bir kez daha görüyoruz ki herkes kendini aklamanın peşine düşmüş. Biz sizin cemaziyel evvellinizi iyi biliyoruz. Boşuna kendinizi yormayın. Zor günlerde yanımızda olan ile iyi günde yanımıza yaklaşmaya çalışanları ayırt edebilecek tecrübeye sahibiz.”
Demek ki Facebook’ta fotoğraflı paylaşımları kimse yemiyor. Arınç’ın da yediğini sanmıyorum.
Halbuki en güzel yaklaşım samimiyettir değil mi? Samimiyseniz, her halukarda, her şartta samimiyseniz değişmenize gerek kalmaz. Duruşunuz aynıdır. Ancak hesap ve menfaatler, günlük ilişkiler üzerine kuruluysa, duruş değişir, ilişkiler değişir, yüzler değişir hatta profil fotoğrafları bile değişir.     
Sonra şartlar değişince tekrar ilişkiler değişir, yüzler değişir hatta profil fotoğrafları bile yine ve yeniden değişir. 
Hatta bu bazıları için sonsuza kadar bile devam eder…

HIZIR ALEYHİSELAM
"Her geceyi Kadir, her gördüğünü Hızır bilirsen Kadir Gecesine de kavuşursun Hızır Aleyhisselam'a da" diye bir söz var.
Onu görmeyi dert edinmiş kimseler vardır. Ama bence onu görmek kadar onun gibi olmaya çalışmak da çok güzel. Ve bu elimizde... 
Belki sizin mahallede farkında olmadığınız ama Hızır Aleyhisselamı bekler gibi sizin yolumuzu bekleyenler vardır. Parayı hayır için harcamakta tereddüte gerek yok. Ve hayrı geciktirmeyin. Verilen her yardımın yeri fazlasıyla doluyor. Bunun garantisini veren bir Rabbimiz var...