Alaşehir Belediyesi öncülüğünde, 5 kurumun ortaklığında hazırlanan ‘Jeotermal Enerji Alaşehir’ projesi AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyalogu-IV. Enerji Hibe Programı kapsamında 147 bin 900 Euro’luk hibe almaya hak kazandı. 2016 yılının başında uygulamaya geçecek olan ve bir yıl sürecek olan projede “Jeotermal Enerjinin Çevre, Tarım ve Ekonomiye Etkileri” bilimsel olarak araştırılacak.

287 santigrat derecelik suyu ile Türkiye’nin en sıcak su rezervlerinin bulunduğu Alaşehir’de başlayan jeotermal enerji yatırımları hızla devam ederken, Alaşehir Belediyesi jeotermal yatırımların çevreye, tarıma ve ekonomiye katkılarını araştırmak üzere, Kolektif Bilinç Derneği, BUV - (Bundesverband der Unternehmervereinigungen e.V., Almanya İş Hayatı Dernekleri Federasyonu), Alaşehir Ticaret Borsası ve Alaşehir Ziraat Odası işbirliğiyle hazırlanan ‘Jeotermal Enerji Alaşehir’ Projesi 1 milyon Euro bütçesi bulunan ve en fazla proje başına 150 bin Euro hibede bulunan AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyalogu - IV. Enerji Hibe Programından 147 bin 900 Euro hibe almaya hak kazandı.

JEOTERMAL SEKTÖRÜNE YOL GÖSTERECEK

2016 yılının başında başlaması planlanan ve 12 ay sürecek olan projenin amacının “Enerji alanında Türkiye ve AB üye ülke sivil toplumları arasındaki güçlü bağların ve ileri düzey işbirliğinin kurulmasına katkı sağlamak ve ‘Jeotermal enerjinin çevre, tarım ve ekonomiye etkilerinin’ bilim temelli tartışılmasına zemin hazırlamak” olduğu öğrenilirken, projeyle jeotermal enerji alanında faaliyet gösteren AB ve Türk sivil toplum örgütleri ve ilgili paydaşlar arasında sürdürülebilir ilişkiler oluşturması bekleniyor. Jeotermal sektörüne yol gösterici olacak proje, bölgesel olarak Alaşehir ilçesine yönelik multidisipliner açıdan ele alınmış jeotermal enerji vizyonunu da geliştirmesi bekleniyor.

Projenin sonunda, AB ve Türkiye jeotermal enerji sektörü ilgili paydaşları arasında sürdürülebilir işbirliği ortamının oluşturulması, jeotermal enerji kaynaklarının tarım ve çevre hassasiyetinin en üst düzeyde ele alınarak etkin ve verimli kullanımının sağlanmasına yönelik planlamalar sağlanması, “Alaşehir Jeotermal Vizyonu”nun oluşturulması, jeotermal enerji ve yenilenebilir enerji kaynakları hakkında toplumsal düzeyde, bilim temelli bilgi düzeyi ve farkındalık arttırılması hedefleniyor.

ALAŞEHİR’İN JEOTERMAL VİZYONU BELİRLENECEK

Proje kapsamında Almanya ve Türkiye arasında yerinde bilgi, uzmanlık paylaşımı amacıyla her iki ülkeye proje ekibi haricinde her iki ülkeden STK, kamu, özel sektör ve üniversite temsilcileri ziyaretler ve alan çalışmaları gerçekleştirecekler. Jeotermal enerjinin çevre, tarım ve ekonomiye etkilerinin konulu Kongre/Çalıştay konunun tüm taraflarının (kamu kurumları, özel sektör, akademik çevre, STK’lar ve yurt dışı katılımcılar) bilim ve mühendislik temelinde bir araya getirilerek, başta Türkiye’nin ardından da bölgesel olarak Alaşehir’in jeotermal konusundaki politikasına yol gösterici ve katkı koyucu öneriler geliştirilmesi sağlanarak, Alaşehir’in jeotermal vizyonu belirlenecek.

YENİLENEBİLİR ENERJİ BİLGİ MERKEZİ

Proje dâhilinde, Alaşehir Belediye’sinin temin edeceği bir binada güneş, rüzgâr, hidroelektrik, biokütle ve jeotermal enerji gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının tanıtımlarının yapılacağı, bünyesinde her bir konuya özgü konuyu açıklayan materyaller, simülasyonlar ve sunumların olacağı “Yenilenebilir Enerji Bilgi Merkezi” kurulacak.

TÜRKİYE’NİN EN SICAK JEOTERMAL KAYNAĞI

Proje ve projenin önemi hakkında açıklamada bulunan Alaşehir Belediye Başkanı Gökhan Karaçoban, “Enerji alanında büyük oranda dışa bağımlı ve ağırlıklı olarak da fosil kaynakları kullanan ülkemizin yenilenebilir enerji kaynağı potansiyeli pek çok ülkeye oranla daha yüksektir. Buna rağmen yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik uygulamalar oldukça yeni başlamıştır. Alaşehir, Türkiye’nin yüzde 67 jeotermal enerji kaynağına sahip Ege Bölgesi’nde ve Dünya’nın 4., Türkiye’nin en sıcak jeotermal kaynağına sahip bir konuma yer almaktadır. Şuan Alaşehir’de 2 jeotermal elektrik santrali faaliyet göstermektedir.” dedi.

TAŞIN ALTINA ELİMİZİ SOKTUK

Başkan Karaçoban belediye olarak son 2 yıldır çok ciddi hazırlıklar yaptıklarını vurgulayarak, “Tarımsal gelir ilçemiz ekonomisinin temelidir. Barındırdığı tarihi değerleri turizmi ile kırsal kalkınma potansiyeli olan Alaşehir’in Jeotermal enerji üzerine tüm paydaşlar ile ortak belirlenmiş bir politikası bulunmamaktadır. Bunun temel sebebi de yerelde paydaşlar arasında diyalogun kurulamaması ve bu yönde çalışmaları başlatacak bir iradenin yine bu paydaşlar tarafından üstlenilmek istenmemesidir. Bu konuda Alaşehir Belediyesi taşın altına elini sokup, yurt içinde ve yurt dışında jeotermal enerjinin alternatif kullanım olanakları konusunda 2 yıldır çok ciddi hazırlıklar yapmaktadır. 2016 yılında bu konudaki çalışmalarımızın değerlendirmelerini, uygulamalarını tüm kesimlerle paylaşmış gerçekleştirmiş olacağız.” diye konuştu.

YURTDIŞI ZİYARETLERİ

Başkan Karaçoban 2014 yılından bu yana jeotermal konusunda çok sayıda yurtdışı gezisi yaparak tesisleri ve uygulamaları yerinde inceleme fırsatı bulduklarını dile getirerek şunları söyledi:

“2014’ten bu yana özel olarak jeotermal konusunda yaptığımız yurt dışı ziyaretleri kapsamında; Münih Unterhaching Jeotermal Projesi Bilgilendirme Merkezinde, yerel ısı dağıtımı ve elektrik üretimi konusunda, Pullach Belediyesi, Yerel Isı Dağıtımı ve Jeotermal Projesini, Pullach’da toplu yerleşim bölgelerinde bulunan jeotermal santrallerin tehlike arz etmeyecek şekilde işletilmesinin sağlanması için alınan tedbirleri yerinde inceleyip bölge sakinleri ile diyalog, Wiesbaden’de bulunan Hessen Eyaleti Çevre ve Jeoloji Dairesi ile Almanya Jeotermal Mevzuatı ve Jeotermal projelerin çevreye zarar vermeden nasıl yönetildiği ve kalite güvencesinin sağlanması ile ilgili olarak sahip oldukları deneyimler konusunda fikir alışverişi, Groß-Gerau’da bulunan GeoLIFE Yenilenebilir Enerji Bilgi Merkezini ziyaret ve Alman enerji dağıtım şirketleri tarafından orta entalpili kuyuların kullanılması ve bunların toplu yerleşim bölgesi olan Ren - Main bölgesinin sosyal çevresinde jeotermal projelerin gerçekleştirilmesi örneklerini yerlerinde detaylıca inceleme, konunun yetkililerinden detaylı bilgiler alma fırsatımız oldu.”

Başkan Karaçoban açıklamasını şöyle tamamladı:“AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyalogu - IV, Enerji Hibe Programının genel amacına uygun olarak öncelikle yerelde ve AB üye ülkeleri arasında sürdürülebilir diyaloğun oluşturulması hedeflenmiştir. Projemiz her iki ülkenin ilgili tüm paydaşlarını içerecek şekilde yenilenebilir sektöründe jeotermal alanında faklı aktörler arasında işbirliği ortamının oluşturulması ve ağlar kurulmasını, jeotermal enerjinin alternatif kullanım olanaklarından olan şehir ısıtması, soğutma, seracılık ve elektrik üretimi gibi yenilenebilir enerji kullanımına ilişkin yerinde incelemeler ve planlar yapılması, AB’de geliştirilen yeniliklerin ülkemiz planları ve çalışmalarına transferi ve adaptasyonu, yenilenebilir enerji bilgi merkezi kurularak da halkımıza yönelik bilgi ve farkındalık oluşturulması ve proje sonuçlarının ilgili bakanlıklara iletilmesi faaliyetlerinden oluşmaktadır. Proje konusuna ilişkin temel paydaşlarımız öncelikle, Türkiye’de jeotermal enerji alanında çalışmaları olan meslek örgütleri, dernekler, yerel yönetimler, vakıflar, işletmeler ve üniversitelerdir. Proje süresince geliştirilecek alan çalışmaları ve jeotermal kongresi/çalıştayı STK’lar başta olmak üzere tüm paydaşlar arasında, Avrupa ülkelerini kapsayacak şekilde aktif bilgi/uzmanlık paylaşımına ve iletişim kurmalarına imkân tanıyacaktır. Proje eş başvuranı BUV Almanya’da konu ile ilgili kamu ve STK’lar ile iletişime geçmiş ve proje uygulama sürecine bu aktörler destek vereceklerini bildirmişlerdir. Proje süresince ilgili tüm aktörlerin projeye katkıları istenecek, ayrıca uygulamalara dâhil olmaları istenecektir.”

Editör: TE Bilişim