Adem Aydemir’in 5.5. yıllık görev süresinin ardından 2011 yılında Yunus Çetin Manisa Emniyet Müdürlüğü’ne atandı. Çetin 18 Kasım 2011 tarihinde başladığı görevine 13 Şubat 2014 tarihinde veda etti. Daha sonra Erhan Alkaya Manisa’nın yeni emniyet müdürü oldu. Ancak Erkan Alkaya, Soma’da yaşanan olayların ardından İçişleri Bakanlığı’nın genelgesiyle 02 Haziran 2014 tarihinde, gece saatlerinde Manisa İl merkeze alınırken, Manisa İl Emniyet Müdürlüğüne, Osmaniye İl Emniyet Müdürü Tayfun Erdal Ceren atandı. Ancak o da Manisa’da çok kalamadı. Sonraki gelişmeler malumunuz. Dört aylık bir boşluğun ardından İl Emniyet Müdürlüğü görevine, İçişleri Bakanlığı'nın kararıyla Elazığ Zülfü Ağar Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürü Fevzi Bilgiç getirildi.

Manisa son yıllarda maalesef Valilik, Emniyet Müdürlüğü ve bazı resmi makamlarla ilgili istikrarsız bir tabloya sahne oldu. Her yeni gelen doğal olarak kendi yöntemlerini uyguladığı için şehir dengeyi kuramadı. Zaten bir dengesizlik var. Buna bir de bürokratik farklılıklar, uygulamalar eklenince “ortaya karışık Manisa” çıktı.

Mesela 251 bin dev öğrenci projesi…

Halil İbrahim Daşöz gece gündüz bu projenin uygulamaya geçmesi için mücadele etti. Bunda başarılı da oldu. Ancak ondan sonra gelen Vali projeyi rafa kaldırdı. Öğrencilerin akıbetini ise ben de bilmiyorum.

Mesela Mesir Festivali…

Her gelen Vali’ye bir de değişen belediye başkanları da katkı sununca bir şenlik bir festival, yuvarlanıp geldik bu duruma. Şimdi kendimiz çalıyor kendimiz oynuyoruz maalesef.

Örnekler var da var…

Neyse ki bunlar fani şeyler. Telafisi mümkün şeyler. Elbet bir çözüm bulunur. Sonunda ölüm yok ya! Ama bir konu var ki sonunda acı da var ölüm de!.. İşte konumuz da tam bu aslında. Birazdan kuracağım birkaç cümle için size yukarıdaki satırları okuttuğum için hakkınızı helal edin. Çocuklarımız, gençlerimiz birer birer öldü, ölüyor. Ölmesin diye çiçeği burnunda Emniyet Müdürümüze naçizane bir ricam olacak. Aileler, anne babalar ve bu acıyı yaşayanlar adına bu ricam.

Sayın Müdürüm;

Bu şehirde işsizlik yüzde 4’lerde. Tarım ve sanayi gelişmiş. Üzüm, zeytin, kiraz bol. Meyve sebze bol. Burası vardiya şehri. İş çok, aş çok. Yani anlayacağınız 1’inden fakirsek 10’undan zenginiz. Bu şehir bir şekilde karnını doyuruyor ama ölümlere çare bulamıyor. Neden mi? Çünkü bu şehirde iki tekerlekli ölüm makineleri kol geziyor.

Abartmıyorum Sayın Müdürüm…

Motosiklet sayısında Antalya, İstanbul ve İzmir’den sonra Manisa Türkiye genelinde 4.il. motosiklet sayısı 2014 yılında 162 bin 137 iken 2105 yılında 167 bin 439 a çıktı. 2016 yılında ise bu rakamın 170 bini aşacağı tahmin ediliyor.

Tayfur Erdal Ceren kısa süre görev yaptığı Manisa’da bu denetimleri çok sıkı bir şekilde yaptırarak o iki tekerlekli ölüm makinelerine binenlere kask takmayı öğretti. Zorla… Ama ne odu biliyor musunuz? Motosikletlerin karıştığı ölümlü trafik kazalarında 2014 yılına kıyasla 2015 yılında yüzde 50’lik bir azalma oldu. Yani hayatlar kurtuldu.

Tayfur Erdal Ceren başarılı mıydı başarısız mıydı bilemem. Ama denetimler konusunda bu şehre çok büyük iyilik yaptığını rakamlar ispatlıyor. Bu konuda Allah ondan razı olsun.

Sayın Müdürüm;

Sizden ricam açık ve net… Bu dört aylık boşlukta kask uygulaması neredeyse unutuldu. Ve maalesef yine gençler öldü. Bazıları yoğun bakımda hala… Biri aile yakınım. Acıya şahit oldum. Başkalarının da yakınları var. Sadece bir kask çok şeyi değiştiriyor. Bunun için eğitim şart ama denetim de… Hayatların kurtulması için denetimleri devam ettirin. Lütfen hayat kurtarmaya devam edin.

Lütfen vazgeçmeyin…