Valileri bilirsiniz. Genelde Devleti temsil ettikleri için bürokrasinin ve resmiyetin çok fazla dışına çıkmazlar. Kanunları temsil ederler. Genelde soğukturlar. Belki yaptıkları görev bunu gerektirdiği içindir. 
Ama bazı isimler var ki tarzlarıyla, hal ve hareketleri ve yönetme biçimleriyle diğerlerinden ayrılır. 
Vali Ahmet Deniz Manisa'ya geçtiğimiz kasım ayında atandı. Yani yaklaşık 2 ay önce. Bir vali ile ilgili 2 ayda herhangi bir kanıya varmak çok mümkün değil. Ahmet Deniz göreve başlar başlamaz öyle bir mesafe kat etti ki, kendisi ile ilgili naçizane düşüncelerimi yazmak, hakkını teslim etmek açısından görev haline dönüştü. Çünkü gazetecilik sadece eleştirmekten ibaret değil. 
Marifet iltifata tabidir. 
Manisa Valiliği'nin Facebook sayfasında Sayın Valimizin geldiği günden bu yana yapmış olduğu ziyaretler, katıldığı etkinlikler ve yaptığı denetimlerin fotoğrafları yer alıyor. Bunlar belki her valinin yaptığı şeyler. Ancak bir detay var ki işte bu Vali Ahmet Deniz'i farklı kılılıyor. 
Devletin o sıcacık elini gördüğü herkese uzatıyor. Sadece bununla da kalmıyor. Onlarla sohbet ediyor, sorunları dinliyor ve  onlarla oturup hasbihal etmek için adeta fırsat kolluyor.   
Vatandaşlarla genellikle iki eliyle samimi bir şekilde tokalaşıyor. Sohbet süresince ayaküstü el sıkıştığı vatandaşın elini bırakmıyor. Herhangi bir yere, bir programa yürüyerek gidiyor. Ve daha çok insanla karşılaşmak için bunu özellikle tercih ediyor. 
Vali Ahmet Deniz, bu samimi ve sıcak tavırları personeline, polise, askere, daire amirlerine ve memurlara karşı da sergiliyor. 
Ve bu tarzıyla Manisa'da olumlu izler bırakacak izlenimi verdi. Daha geleli 2 ay oldu ama sanki yıllardır buradaymış gibi. 
İsterseniz ben değil bundan sonra fotoğraflar konuşsun. Eminim hak vereceksiniz.