AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, İl Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından obeziteye karşı mücadele kapsamında Salihli Sakine Evren Anadolu Lisesi’nde bisiklet dağıtım törenine katıldıktan sonra hayırsever Ahmet Özbaş tarafından annesi Nuriye Özbaş adına yapılan sağlık merkezinin açılışını yaptı.
Salihli programı ardından Turgutlu ilçesine geçen Özdağ, Sağlık-Sen Manisa İl Şubesi’nin düzenlediği dayanışma toplantısına iştirak etti. 
Burada konuşan Özdağ, Sağlık-Sen’in yaptığı çalışmaları olumlu bulduğunu ve sağlık alanında da hükümet olarak önemli hizmetlere imza attıklarını belirtti.
Türkiye'yi yönetmenin çok zor olduğunu savunan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun bu zorlukları aştığını vurgulayan Özdağ, Türkiye’nin terörle yeni mücadele etmediğini ifade etti. Özdağ, şöyle konuştu:
"Terör yine bir kenarda duruyordu. Bu teröristler zaman zaman başbakanları öldürdüler. Nihat Erim’i, Gün Sazak’ı kim öldürdü? Aydınları, gazetecileri kim öldürdü? Uğur Mumcu’yu kim öldürdü? Örgütler öldürdü. Adı şu örgüt, bu örgüt. 1980 öncesi bütün aşırı sol örgütlerin içerisinde adlarını anmama gerek yok, siyasal Kürtçüler içerisinde palazlandılar, orada bulundular. 1984’ten sonra da PKK’nın içerisinde bütün aşırı sol örgütler beraber çalıştı. Geçen gün de Kandil’de karar aldılar. 8 örgüt Türkiye’ye karşı birlikte hareket edecekmiş. Recep Tayyip Erdoğan’ı devirinceye kadar da devam edeceklerini söylüyorlar. Askerlik yapanlar bilir. Eğer savaştaysanız ve birliğinizi kaybettiyseniz düşman toplarına bakarsınız, o nereyi dövüyorsa birliğiniz orasıdır. Hemen yönünüzü oraya doğru tayin edersiniz. Düşman topları bugün ise Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Ahmet Davutoğlu’nu görüyor. Birlik burasıdır. Yer burası ve bulunacağımız mekan da burasıdır. Burada mücadele edeceğiz."

"Özerklik bölünmenin tıraşlanmış halidir"
Davutoğlu’na, PKK’nın vazgeçmeyeceği konular üzerinde düşüncelerini aktardığını belirten Özdağ, “Başbakana da söyledim, ‘Sayın başbakanım bunlar 3 şeyden vazgeçmezler’ dedim. Ana dilde eğitimden vazgeçmezler. Ana dilde eğitim demek Türkiye’nin bölünmesi ve parçalanması demek. Bunlar istiyorlar ki Türkiye’de Kürtler ve Türkler anlaşamasın. Özerklikten vazgeçmeyeceklerini söyledim. Özerklik bölünmenin tıraşlanmış halidir. O bölgede Türkmenler, Araplar hatta romanlar yaşıyor. Romanlıklarını da unutmuşlar ve asimile olmuşlar. Sen nasıl olur da özerklik ilan edeceksin. Kiminle özerklik ilan edeceksin?" diye konuştu. 
PKK’nın amacının Marksist ve Leninist bir yapıyı oluşturmak olduğunu ileri süren Özdağ, "Orada kendilerinden olmayan Kürtlere bile tahammülleri yok. Türkiye’de ‘17 bin tane faili meçhul var’ diyorlar. Şuana kadar bize başvuran sayısı en fazla bin kişi var. Babalarının, kızlarının, kadınlarının kayıp olduğunu söyleyen bin kişi var. Geriye kalan 16 bin kişiyi kim öldürdü? PKK öldürdü bunların hepsini. Kendileri örgüt içi yargısız infaz yaptılar. Silahlar sussa bunların hepsi ortaya çıkacak. Diğeri ise ‘ayrı vatan istiyoruz’ diyorlar. Fırat’ın öbür tarafından Kürdistan olacakmış, bu tarafında ise ortak vatan olacakmış. Fırat’ın öbür tarafı da Türkiye’dir, bu tarafı da Türkiye’dir" değerlendirmesini yaptı.

"Terör örgütünün siyasi uzantısı olmayacak"
Konuşmasında HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ı da eleştiren Özdağ, şunları söyledi:
"Demirtaş diye bir adam var. Parlamentoya geldiği pek yok. Rusya’ya, Amerika’ya, Avrupa’ya gidip geliyor. Diyor ki ‘Mervaniler Kürt’tü Alparslan’a yardımcı oldular ve öyle Malazgirt’te vatan kurduk.’ Kürt değillerdi ama diyelim ki Kürtlerdi. Peki onlar kiminle dövüştüler? Hristiyan batı dünyasıyla dövüştüler. Anadolu’yu vatan kıldılar. Peki HDP, Selahattin Demirtaş, PKK sen kiminle dövüşüyorsun. Sen şimdi Bizans’la mı dövüşüyorsun? Sen Bizans’la el elesin, gelip Anadolu’da Müslümanlarla dövüşüyorsun. Yeniden Anadolu topraklarını Bizans’a teslim etmek için, peşkeş çekmek için, emperyalistlerin uşağı olmak için Türkiye’ye karşı dövüşüyorsun." 
Terör örgütlerinin siyasi uzantılarının olmaması gerektiğinin altını çizen Selçuk Özdağ, "Bunların kesinlikle siyasi uzantıları olmayacak. Terör örgütünün siyasi uzantısı olmayacak. Bunların medyaları olmayacak. Her gün devlete küfür edeceksin, ‘Katil devlet’ diyeceksin. Sonra da bunu fikir özgürlüğü ve basın özgürlüğü olarak kabul edeceksin. Buna dünyanın hiçbir yerinde müsaade etmezler. Bunlar için hukuk da siyaset de sivil toplum kuruluşları da gerekeni yapacak" dedi.
Editör: TE Bilişim