Kongrelerde salon üstünlüğü az çok kazananın kim olacağına dair önemli ipuçları verir. Kongrenin ilk dakikalarında kalkan eller, kopan alkışlar, işin rengini belli eder.
Manisaspor’un tarihi kongresi de aynen böyle başlamıştı.
Saat 14:00’te başlayan kongrenin salonunda Gökay Budak ve delegelerinin üstünlüğü göze çarpıyordu.
İstiklal Marşı’nın okunması, faaliyet raporu ve mali raporlarının ibra edilmesi esnasında Budak ve ekibinin 100 civarında oyunun salonda olduğu çok net ortadaydı.
Bülent Baygeldi ve bazı delegeleri, bu kadarını beklemiyordu ve biraz tedirginlerdi.
Tablo ortadaydı.
Manisaspor’la uzaktan yakından alakası olmayan yeni yeni üyeler yapılmıştı.
Baygeldi ve ekibi, salon üstünlüğünü kaybetmiş olsa da her şeye rağmen mali tablonun ibra edilmesine ret kararı verdiler.
Oyçokluğu ile mali ibra gerçekleşti.
Bir içerdeki havayı kokluyordum. Bir de dışardakini.
Bana “tabloyu nasıl görüyorsun?” diye soranlara,
“Salondaki havaya bakılırsa Gökay Budak kazanır ama dışardaki havaya bakılırsa Bülent Baygeldi kazanır” yanıtını veriyordum.
Baygeldi’nin kazanma ihtimali çok ama çok azalıyordu.
Sandığın kapanmasına 1-2 saat falan vardı.
Baygeldi’nin listesinde yer alan 1965 Manisaspor Taraftarlar Derneği Başkanı Altan Çakıcı ile kapıdaki görüşmemizde, “İçerdeki tabloya göre bu seçimi kazanmanız çok zor. Eğer bu seçimi buna rağmen kazanırsanız, bir yaşıma daha girmiş olacağım” dedim.
Çakıcı, “Gelecek adamlarımız var. Biz daha son sözümüzü söylemedik” diyerek, iddialarını ortaya koydu, pes etmeyeceklerini vurguladı.
Gerçekten de dediği gibi oldu.
Pes etmediler.
Dışardan onlarca üye gelmeye başladıkça, salondaki hava da son dakikalara doğru değişmeye başlamıştı.
Tarzanlar, bağ bahçeden hatta şehir dışından bile üyeleri o kongre salonuna getirerek, seçimin akıbetini kendi lehlerine çektiler.
Bülent Baygeldi ve ekibi, kongre başında, bana ve benim gibi düşünenlere, “Kongrelerde her zaman salon üstünlüğüne bakılmaz” mesajını çok net bir şekilde verdi.
Kazanan 2 oyla da olsa Bülent Baygeldi ve ekibi oldu.
Tarzanlar’ın istediği oldu.
Üye yapanlar değil çalışanlar ve inananlar kazanmış oldu.
Yoğun programlarına rağmen parti temsilcilerinin kongreye ilgi göstermesi, Manisaspor’un kurtuluşu adına biraz olsun bir umuttu. Hele ki İYİ Parti’nin son dakikadaki hamlesi, nefes nefese kongreye gelmeleri, takdir edilecek türdendi. AK Parti il teşkilatının, CHP’lilerin, MHP’lilerin seçim sonucunda etkisi büyüktü. Ben bu kongrede tüm siyasilerin samimi davrandıklarını düşünüyorum.
Bülent Baygeldi iyi niyetiyle ateşten bir gömlek giydi.
Buruk bir sevinç yaşadığı ortada. Çünkü kulübün sorunları sadece kendi çabalarıyla çözülecek noktada değil. Kamu kurum ve kuruluşlarının, siyasilerin, işadamların desteğiyle acilen çözülmesi gereken sorunlar var.
Bana göre Budak yönetiminden tam bir enkaz aldı. Çim yok, elektrik yok, futbolcu yok, teknik heyet yok, personel yok, altyapı yok, vergi ve SGK ile FIFA’lık davaların çözümü yok!
Bu sorunların farkında olan Baygeldi, özellikle personel maaşları, Makukula ve Simpson sorunu ile transfer yasağını açmak zorunda. Yasağı açmak yetmiyor, bir de takım kurmak zorunda. Bu üç sorunu çözemezse Manisaspor’un geleceği daha da tehlikeye girebilir. Bu yüzden zaman çok kısıtlı.
Bakın, altını çizerek yazıyorum.
AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti delegelerinin oylarını alan bir başkan, bu şehirde yalnız bırakılmamalı. Tarzanlar’ın tam desteğini almış, tribünlerin bağrından gelmiş bir başkan, bu şehirde desteklenmelidir. Eski başkanlar Emre Hasgör ve Abdullah Mergen’in maddi manevi desteğini alacak bir başkan var karşımızda.
Milletvekillerinin, ilçe belediye başkanlarının da sıcak baktığı bir başkandır Bülent Baygeldi.
Ben Baygeldi’nin sorunları çözeceğine inanıyorum.
Çözemezse bile en azından birileri gibi reklam yapmaz diye tahmin ediyorum, bir şey veremediği halde ısrarla koltuğu işgal etmez diye tahmin ediyorum.
Benim için eleştiride en önemli kriter gereksiz yere koltuk işgalidir.
Paranız olmayabilir, sorunları umduğunuz gibi yönetemeyebilirsiniz ama istifa da çok önemli çok kritik bir seçenektir.
Bu da bir hizmettir.
Bu nedenle ben Baygeldi’nin,
Manisaspor’un önünü kapatması muhtemel egolarından arınmış olduğunu düşünüyorum.
Parası olmayabilir ama samimiyetle geldi.
Cebinde ne varsa Manisaspor’a harcamaya geldi.
Koltuk sevdalısı değil, Manisaspor sevdalısı olduğunu, yeri geldiğinde istifanın da bir hizmet seçeneği olacağını bize hissettirdi.
İnşallah başarılı olursun,
Yolun açık olsun Tarzanlar’ın Bülent Abi’si!